ciddi bir karar vermeden once uzaklara dalan mudur

entry7 galeri0
    1.
  1. şirkette çömez zamanlarımda "ben de şuna mı dalsam acaba?" diye düşünüp rütbe sahibi oluşundan olsa gerek g.tümün yemediği, gel zaman git zaman başarılı kariyerimi ödüllerle taçlandırmamdan ötürü amiri konumunu aldığım, tırt bir müdür kendisi..

    misal işim icabı pek çok büyük şirket patronu veya bizim şirketin patronuna denk konumdaki şube müdürleriyle olan tanışıklığımdan doğan dost ortamlarında "bu kadar eblehi var mı sizde de? sizinkiler de dramatize ediyorlar mı tırt meseleleri" diye sorduğumda, profesyonel iş koşullarının değme artizlere taş çıkartma emelini sömürdüğünü, "time is money" felsefesinin domine ettiğini, hele ki 100.000-200.000$ gibi tırt sayılabilecek meblağlardaki alımlarda bu tarz artistliklere k.çlarıyla güldüklerini ifade ettiler.. dolayısıyla da sanıyorum bizim şirketteki samet bey türünün yegane mümessili..

    mizahı hayatın her noktasına entegre etme idesinin sıkıcı iş koşullarını eğlenceye dönüştürüp çalışan üzerinde yalancı bir "yakınlaşma" motivasyonuyla verimliliğe tesiri baz alanırak, görev aldığım şirkette her türlü dosyanın, mutlaka, en az 1 sefer samet bey'in onayından geçmesini arzularım.. çöp kutusu mu alınacak, git samet'e sor.. çerez mi yiyesim geldi, gönder oficeboy'u, samet belirlesin kuruyemiş gramajlarını.. şirketler arası imza mı var, yetkisi dahilinde olmamasına rağmen samet bey'e danış.. samet aşağı, samet yukarı..

    hayır samet bey'de de bir ciddiyet, öncelik skalası yok, ne göndersen uzaklara bakıyor adam..

    -fındıkiçi de alayım mı?
    +[sigaradan derin bir nefes alıyor] 200 gram olsun.. [koltuktan kalkıp levent manzaralı cama yaklaşıyor] ya da bir dakika.. [sigaradan 1 nefes daha] 250 yapalım biz onu.. evet, 250..
    -tamam samet bey
    +250 gram dedim, işte o kadar!

    allah'tan şirkete dahili kamera sistemi kurdurmuşum, patronun kızı sağda, ben koltukta yarılıyoruz.. mnkdmn ciddiyetine de bak hele, sanarsın 250 ton fındık ithal ediyoruz.. e tabii o oficeboy son bir sefer daha yanımıza çıkar..

    -başka bir arzunuz var mı haluk bey?
    +250 gram olmaz.. git farklı bir kombinasyon belirlesin.. samet bey'e uğrayın derhal..

    çocuk da yazık, oyundan habersiz; çalar yeniden kapıyı

    -samet bey, haluk bey alternatif sunmanızı istiyor..
    +öehhmm.. bi saniye, bi sigara yakiym.. çık bir daha gir

    allah belanı vermesin samet.. kovucam, kovulmuyor da şerefsiz, kim yaptıysa sözleşmeyi tazminat kol gibi.. istifaya zorluyoruz ama, du bakalım..
    2 ...
  2. 2.
  3. 3.
  4. birazdan başınıza bir şey geleceğinin işartçisidir.
    0 ...
  5. 4.
  6. düşünmektedir fakat üzerinde çalıştığınız konuyu değil. Farklı şeylerden malzeme çıkartmaya çalışmaktadır ve başarılı müdürdür.
    0 ...
  7. 5.
  8. arkanıza yaslanıp sadece onu seyredersiniz iş ne olacak diye kafa patlatmazsınız işi olmuş bilirsiniz o söyler siz yaparsınız. böyle giderse hep siz yaparsınız müdür söyler. yoksa sen ciddi kararlar vermek istemiyor musun hala.
    0 ...
  9. 6.
  10. --- spoiler içerebilir ---

    shawshank redemption filminde polisin ve savcının alayının hapishaneye geldiğini gören hapishane müdürü penceresinden şöyle bir meydana ve uzaklara bakar, karar almadan önce çok da fazla vakit harcamaz...

    --- spoiler yok gibi aslında ama olsun ---
    0 ...
  11. 7.
  12. oficete vardı bu. micheal camdan dısarı dalıp bakıyodu ve şöyle diyodu. this city...*
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük