Yakın arkadaşlarımla üstümüzde böyle bir lanet var. Şöyle ki:
Benim "iç halka" dediğim 4 en yakın arkadaşım var, bunlardan birinin huyudur, çok çok fazla ciddi olunması gereken anlarda ya da gerçekten asla gülünmeyecek bazı durumlarda kğkkk kğkk diye gülmemek için kendini tutar hale gelir, biz de onun o haline gülerdik. Ulan bu adamın bu huyu nasıl olduysa bize de geçti! Tam bir psikoloji vakası, bize geçme şekli çok garip, bizim mevcut gülünmeyecek duruma gülesimiz gelmiyor, aklımıza o arkadaşın o kendini tutma yüz ifadesi ve o an o yanımızda olsa nasıl hallere gireceği geliyor, ona gülüyoruz, şöyle oldu mesela en son;
geçen gün resmi bir yerde fotokopi çektirmeye bir odaya girdim, orada da fotokopicilerle konuşmaya çalışan bir adam vardı, adamın boğazı delik, ses telleri yok, boğazında makinayla derdini anlatmaya çalışıyordu. Bak, böyle bir şeye gülmem veya komiğime gitmesi söz konusu dahi olamaz normalde. Ama işte tam da bu yüzden baktım yine zincirleme reaksiyon geliyor, bu bizim arkadaşın o ekşi surat ifadesi kovdukça gözümün önüne geliyor, o derece gülünmemesi gereken bir ortamla karşı karşıya kalsa ne hallere girecek biliyorum işte çünkü. Başladım kendimi tutmaya, ağzım yamuldu sadece hafifçe, bir yandan da içimden bizim arkadaşa sövüyorum nasıl bir psikolojiye sokmuş hepimizi diye, hemen geri döndüm çıktım oradan, gülme hali de hemen geçti.
işte böyle nadir durumlarda oluyor, çok sinir bozucu ve o an hiç kötü düşünmediğimi bilsem de kendimden anlık olarak nefret etmeme sebep oluyor.
Bazen iyi bir sopa yemenize sebep olabilir. Lisede bi çocuk başka bir çocuğun babasının cenazesinde salak salak gülüp duruyordu. Sonra diğer çocuğun kuzenleri bunun koluna girip tenhaya çektiler ne yaptıklarını bilmiyorum.
meslek eğitimi veren bir kurumda yan sınıf tamamen teyzelerden oluşan bir sınıftı. ders araları gün yapar gibi börekler pastalar gır gır şamata. bir gün bir kadın dua okutmak için bi teyze getirmiş. yine yeme içme pasta börek ortamı kurulmuş. Kadın yemek sırasında başladı kuran okumaya herkes elindekini bıraktı sessizce dinliyoruz. Bi anda içimizden birinden hafif bir kıkırdama geldi. Şeytan üffledi zanımca. sonra biri daha bikaç kişi içden içe herkes kıkırdamaya başladı. kahkaha atmamak için nefesler tutuluyor, başka yönlere bakmaya çalışılıyor baş parmağa bakılıyor ama nafile girdi bi kere şeytan kanımıza. kapıda kapalı kapı önünde teyzeler oturuyor çıkmak için onları kaldırmak gerekecek. bitene kadar işkence çektik gülmemek için. dua bitince dışarı kaçtık hemen gül gül yarım saat gülmüşüzdür.
Salak gibi hissettirir insanı. "Neden gülesim geliyor ki" dersiniz. Mevlitte dudak kıvrımınızın az yukarı kalktığını farkeden bi teyze içinden "Binnur'un kızı da bi değişik" diye geçirir,bakışlarıyla da belli eder ya da daha kötüsü babaannenizin cenazesinde herkes susmuş hocanın içinden dua okumasını dinlerken siz sebepsizce yere bakıp gülüşünüzü gizlemeye çalışıyorsunuzdur.Geliyor işte,elinde değil ki. Durduramıyorsun da. Baba anneni sevmediğinizden ya da birilerini ciddiye almadığından değil. o sessizlik komik işte.çok komik hemde.
küçükken ingilizce öğretmeni bütün sınıfa saydırıyor du yaşta küçüktü tabi ilk küfrü ondan duymuştum neyse. sonra ben ve 3-4 tane sağlak gümeye başladık ama duramıyoruz. adam en sonunda bide şişmandı adam ingilizce öğretmeni bizi okul boyunca kovaladı kovaladıktan sonra merdivenlerden düştü adamın her tarafı alçı içindeydi fotoları hala bende var.
mümkünse ameliyatla aldırmak istediğim hislerimden biridir. en zor zamanlarda olması, benim insanlar tarafından duyarsız, saygısız olarak tanınmama neden oluyor. baktıkları zaman cık cık cık sesleri eşliğinde kafa çeviriyorlar. üzülüyorum sözlükcüm.