gülmek güzel şey. ama yeri, zamanı olduğunda anlamlı. diğer türlü anlamsız zamanlarda gülmek başlı başına kişilik bozukluğu. farklı versiyonları var anlamsız gülmelerin;
gibi daha da arttırılabilecek trajıkomik ve bir o kadarda çaresiz anlar. çaresiz diyorum çünkü frenleme mekanizmasının rot-balans dengesi o sıralarda pek ayarlanamaz. işin kötü tarafı bu hissiyat en sık kalabalık ortamlardayken yaşanır. bu halet-i ruhiye'ye çok sık düşen biri olan ben bu gülmenin nedenleri sıralayacağım şimdi, aylar süren araştırmalarım ve engin gözlemlerine dayanarak söylüyorum ki;
birincisi: kalabalık ciddi ortamda gülmeniz halinde size dönenecek sert ve ayıplayan bakışların varlığı en baş etken. bu anın olabileceği düşünülür ve gülünür. ikincisi ve en sık olanı: hiç durmadan espri yapan iç ses. üçüncüsü: bulunulan durumun eskiden yaşanan komik bir olayla içten kıyaslanması.