gülmek güzel şey. ama yeri, zamanı olduğunda anlamlı. diğer türlü anlamsız zamanlarda gülmek başlı başına kişilik bozukluğu. farklı versiyonları var anlamsız gülmelerin;
gibi daha da arttırılabilecek trajıkomik ve bir o kadarda çaresiz anlar. çaresiz diyorum çünkü frenleme mekanizmasının rot-balans dengesi o sıralarda pek ayarlanamaz. işin kötü tarafı bu hissiyat en sık kalabalık ortamlardayken yaşanır. bu halet-i ruhiye'ye çok sık düşen biri olan ben bu gülmenin nedenleri sıralayacağım şimdi, aylar süren araştırmalarım ve engin gözlemlerine dayanarak söylüyorum ki;
birincisi: kalabalık ciddi ortamda gülmeniz halinde size dönenecek sert ve ayıplayan bakışların varlığı en baş etken. bu anın olabileceği düşünülür ve gülünür. ikincisi ve en sık olanı: hiç durmadan espri yapan iç ses. üçüncüsü: bulunulan durumun eskiden yaşanan komik bir olayla içten kıyaslanması.
bazan ve hiç gerekmezken gelen ve bir türlü dizginlenemeyen, üstünüze dikilen "sus artık" bakışlarıyla iyice alevlenen bir gülme atağı. en kötü hali ise bir şey yenilip içlirken gelmesidir.
sürekli başıma gelen durumdur. sorunlu muyum diye düşündürür olmuştur beni. en gergin ortamda birinin tipini görüp gülme krizine girme olayı vardır ki ibrahim'in tanrısı kimsenin başına getirtmesin. amin.
Sinir sisteminin bozulmasındanmıdır gerçekten komik olduğundanmıdır bilinmez bu konu tartışılır. En bilineni ders esnasında yanındakiyle konuşurken öğretmenin evladım ne konuşuyorsun anlatda bizde gülelim demesinden sonraki kriz..
kazık bir sınav esnasında kağıda melül melül bakarken, çoğunluğun da tuhaf yüz ifadesine ve aynı bakışa sahip olduğunu gördüğünüzde gelen his. bir nevi kişinin sinirlerinin bozulması. kalem oynatılamayacağından , kısa süren sınav ve size dönen bakışların ardındaki nefret ve 'deli mi bu ne' iç sesinin okunması. kaçmak can kurtarmak açısından elzemdir.
insanı işi yapmış konumuna sokan pis bir gülüşe dönüşen histir. genelde suçlama sırasında gelir. yapmadığın bir şeyi yapmış gibi görenlere karşı kendine olan güvenin bir göstergesidir. bunun dışında karşılıklı sohbetlerde o ciddi mevzunun içindeyken, karşıdakinin gelen gülme hissini tutamayıp yüz kaslarını gerdirip dalgalı bir kahkaha atması sinir bozucudur.
saygı duruşunda, cenaze evinde, baba fırça çekerken gibi durumlarda gelir bu gülme durumu çevrenin anlamsız ve aşağılar bakışları altında durumu toparlamaya çalışırsınız.
en çok ta kurumsal bir firmanın 20 katlı binasında, asansörde bir sürü ciddi insanla yolculuk yaparken gelen gülme hissi yok mu? herkes ciddidir, g.t kadar yerde kimse kimsenin yüzüne bakmaz, herkesin kafası yukarıya doğrudur. herkes aynı şeyi düşünür belki ama fevrilik kabul edilebileceğinden kimse gülümsemez. kaçıncı kata geldiğini gösteren ekrana kilitlenilmiştir. bir kabız olma hali vardır insanların yüzünde. tarafımca engellenemez, telefon kulağa konur, karşıda biri varmış gibi davranılır ona gülünür. asansörün kapısına en yakın yerde beklenir, asansörden inildiği anda dizlerin bağı çözülür ve kahkahayla içinizde kalanlar püskürtülür.
berbat bir durumdur en kötüsüde doktora gidersiniz ve doktor muayene ederken bir gülme tutar nasıl kıvırsam diye bakarsınız olmaz sonuçta kontrol biter tahlil sonuçlar temiz çıkar ve doktorun ağzından şu sözcükler dökülü verir birşey yok siz bir psikologa gidin bence ihtiyacınız var.