aksarayın bazı köylerinde yaşlı hanımlara seslenirken teyze yerine kullanılan sözcük.
örn. "hatice teyze" yerine "hatice cici" kullanılır.hatta cici isimle kaynaşıp "haticecci" yada daha da beteri "hatçaççi" şeklini alır.*
m.ö. 46 da hunlar doğu ve batı olarak ikiye ayrıldıktan sonra batı hunlarının imparatoru olmuş hakan. çiçi yabgu ya da çiçi hakan diye geçer. büyük türk milliyetçisi ve hakanı dır. devlet temellerini milliyetçilik üzerine kurmuştur. günümüzde doğu türkistan mücadelesi için simgelerden birisidir. doğu hunları çin in hiamyesine girmeyi kabul etmiş çiçi han kabul etmemiştir.
yanındaki askerleriyle şehit olmuş m.ö .36 da.
kendimi bildim bileli bayramlarımızın değişmez çikolatası idi cici. hastasıydım evet, itiraf ediyorum. zorla aldırırdım anneanneme.
sonra sonra bulunmaz oldu piyasada. ben de bıraktım bayramlarda şeker çikolata yemeyi, ciddiyim. öğrendik ki ekonomik kriz neticesinde kapanmış bu firma.
fasonlarını üretmişler ardından. nerede tabii o kesik piramid tasarımlı, sert dış çikolatanın içindeki, daha açık renkli yumuşak kıvam!
şimdilerde ece ile avunuyorum ama yerini tutmuyor cici'nin. ben onun, şeffaf jelatine basılmış isminin içteki altın renkli bir başka kağıtta parladığı ambalajını bile özlüyorum çünkü.
bütün bu yazdıklarım bir çikolata için. ama asıl nokta şu sanırım: zamanı gelecek, alıştığımız şeyler birer birer bulunmaz olacaklar. cici, bu durumun benim hayatımdaki ilk örneği. ilk sevgilimdi o ve şimdi yok. yerini dolduramıyorum. mesele kakaosu değil anlayacağınız.
gün gelecek, ağacından yemezsem yiyemediğim inciri ve dutu da anacağım böyle. çünkü biliyorum ki başıboş ağaçları kesilecek birer birer. ve ben marketten alamayacağım bu canım meyveleri. ben onları hep dalından yedim çünkü. sonra sıra insanlara gelecek...
insan kendini alıştırmamalı bir şeye. alıştırmayın benim gibi.
sene 1980'ler. oyun oynadığımız bir arkadaşımızın küçük kardeşi, adı suat idi, bembeyaz tenli bir çocuk ve o zaman erkek güzeli bir suratu vardı, hepimiz ona "cici" derdik... ah be ne günlerdi... keşke geçmişe dönebilsem...
bu kadroyla piyasada tutunması çok çok zor olacak dergi. ayrıca tayyipsiz demişler, ne kadar apolitik olacak, tamamen mi? haftalık olan ve tamamen apolitik olan bir dergi yok şu an. yani ilginç bir deneme olur... kadrosuna biraz daha kaliteli bir iki çizgiromancı katarsa kesinlikle tutar. mesela;
ender yıldızhanın haydarpaşa lisesinden çok yakın arkadaşı olan ve hala bu arkadaşlıkları hem günlük yaşantıda hemde mizahi anlamda devam eden felat delibaltanın da yer aldığı yeni mizah dergisi.