kapağı açınca yeni kitap kokusuyla beraber sevgilinin kendi elleriyle yazılmış bir notla karşılaşılıyorsa...
hele bir de üstüne "bak sevgilim kendime de bu kitabı aldım" diyorsa o kitap elli beş bin çiçek yerine geçer de ömrü billah unutulmaz. öyle çoluğun çocuğun alabileceği yerlere de konmaz.
çiçeklerin solduklarında çöpe atılmasındansa, hayat boyu saklanacak kitapların -içinde güzel de bir not varsa- tüm hediyelerden daha değerli olabileceğini düşündürür.
kitap okumaya üşenen romantik sevgilidir. üşengeçtir çünkü o kitabı okumak zor gelir, romantiktir çünkü sevgilisine o kitabı okutup dizinde yatar ve kendisine anlatmasını ister. çünkü şarkı öle demiştir:
- ben istedim yar bir bana baksın
bebeğim olsun göğsüme yatsın
okuduğu kitabı bana anlatsın
yüreği küt küt bir bana atsın*
kitap eskir, yıpranır, yırtılır, üzerine çay dökülür pislenir temizleyemezsiniz, küçük çocuklar eline kalem alınca kitaba girişiverirler mahvolur gider kitap. ama çiçek öyle mi? koyarsın bir defterin arasına saklarsın ömür boyu. defter eskiyince bir başkasının içine koyarsın.
bir çiçeğin üzerine bu kadar da gidilmez ki canım...
ayrıca; çiçek yerine kitap alan sevgili yolda elinde çiçekle gezmekten utanan sevgilidir.
- aa şevkican teşekkür ederim usanmıştım çiçekten.
(paket açılır ve içindeki kitap görülür)
- hmm temel kamasutra. öküzsün şevkican.
+ emm hebe hübe şey ben popomundo karakterime almıştım onu tüh yanlış hediye verdim sana.
- ne demek yani sen beni seksi bulmuyomusun? benimle yatmak istemiyor musun? çok mu çirkinim? ühüühühüh
+ allah ım sana geliyorum.
eğer sevgili karşıdaki insanın neden kendisine kitap aldığını düşünecek biriyse anlamı olmayan bir durumdur.zira çiçek daha önemlidir onun için.
ne düşünceli bir sevgilim var beni anlamış,beni tanımış kitap almak çok daha mantıklı diyorsa güzel bir durumdur.neredeyse kitap ve çiçek aynı fiyattadır.çiçek solar ama kitap fazlasıyla değerlindirelibilir.