Hala gelen özel mesajlardan anlıyorum ki bazı arkadaşlar bunun sağlıklı bir şey olduğunu iddia ediyorlar..
Teknik olarak yukarıda yazdığım sebeplerle yenilmesi en sakat olan sakatat akciğerdir... ille de yiyecekseniz mutlaka yine yukarıda anlattığım şekilde iyice temizleyip kendiniz pişirin... ucuz olan iç yağı ve böbrek yapı yerine kuyruk yağı, zeytin yağı biraz ayçiçek yağı kullanın.
Yahu youtube'dan üç beş pisboğazın videosunu izleyip gaza gelmeyin kurban olayım...
Şöyle ki akciğeri pişirmek için öncelikle temizleyip saatlerce kaynatılır. Ama öncesinde hastalık var mı yok mu bakılır. Sonra diğer işleme geçilir. iğrenç bir kokusu vardır haşlama kısmında. Hiç bir insan evladı yememelidir. Dikkatli olmalıdır, akciğer e kadar düşmeye gerek yok. Ama insanlar ya nolacak buda bir nimet diyerek işin içine giriyor.
Diğer şekilde de yazarın bahsettiği gibi, hastalık olsun olmasın ciğeri bir güzel kıyma yaparlar. Beraberinde de et koyulur al sana Halis muhlis adana , köfte kebab....
özellikle seyyardan asla yenmemesi gereken sözde sokak lezzeti.
Neden mi?
1- çünkü akciğer ile yapılır
2- çünkü Akciğer hayvanın hayatı boyunca pek çok hastalığa maruz kalan bir organıdır
3- çünkü akciğer yapısı gereği tüm canlılarda olduğu gibi içinde bolca balgam ve sümük barındırır
4- çünkü akciğer türlü asalakların vücuda ilk duhul ettiği yerlerdendir.
Bunu kasaplar çarşısından alan seyyarlar hiçbir kontrol yapmadan hemen oracıkta iç yağı ile birlikte kıyma olarak çektikleri için tüketilebilecek en sağlıksız besinlerdendir. Satın alan kişi hiç bakmaz bile kendisine verilen akciğerlerde leke var mı, içlerinde yara bere, tümor vs. var mı diye...
Gariban yemeği konusu ise şudur, eskiden Çukurova'ya çalışmaya gelen yoksul köylülere toprak sahipleri et niyetine bunu verirlermiş, hayvanın gerçekten en değersiz kısmı... Kendileri için üç otuz paraya ter döken insanlara reva gördükleri buymuş...
ille de yapacaksanız özenle seçerek aldığınız akciğeri önce tam ortadan fileto açtırıp yıkatın eve getirip iki üç defa değiştireceğiniz tuzlu suda 3-4 saat bekletin ve kıyma makinesinde çekin. sonra bir miktar da kuyruk yağı çekin. Ne kadar derseniz 1 kg akciğere en az 250 gram...
Sonra sadece akciğerleri tencereye koyup haşlayın, bolca köpürecek, bu nedenle kaynattığınız suyu da koku-köpük kalmayana dek en az 4-5 kez değiştireceksiniz. Bunu şöyle yapın, ilk suyu süzün ve bu arada kettle ile kaynattığınız suyu süzgecin üzerinde gezdirin. boş tencereye sıcak su koyun ve ilk haşlaması yapılmış ciğerleri tekrar tencereye gönderin.
Kaynatma operasyonu 1 saati geçsin. ihtiyaç olduğunda su da ekleyin.
Son süzmeden sonra boş tencereye önce biraz zeytinyağı gezdirin ve 1 yemek kaşığı tuz atın. Bu aşamada salça (acıbiber ve domates karışık) ekleyin. Salça kavrulurken aboş bir tavada erittiğiniz kuyruk yağını da süzerek eklemeye başlayın. dileyenler çok ince doğranmış ve hafif kavrulmuş soğanı ve gönüllerince sarımsak ekleyebilirler. Sonra haşlanıp iyice süzülmüş akciğerleri kavurma tenceresine alın...
Bu nesnenin gerçekten yağlı olması gerekiyor. öyle ki neredeyse sulu yemek gibi görünmeli ama hiç su olmamalı, o kadar yağlı... Neden mi? unu anlamak için suda haşlanmış akciğerin tadına bakmayı deneyin. işte o yediğiniz boş, lezzetsiz şeyi kuyruk yağı ve baharatlarla lezzetlendirmeye çalıştığınızı göreceksiniz.
Ne olur yemeyin. ille de bakacağım tadına diyenler yukarıdaki arifle kendileri yapsın...