christopher johnson mccandless

entry29 galeri11
    4.
  1. 3.
  2. Jack London ve benzeri yazarlardan ilham alarak sosyal ve kültürel yaşamı reddederek kendi başına doğal yaşama kendini atacak ve burda yaşantısının acı sonunu getirecek ama yaşadığı bu kısa süre boyunca arkasında anılarını,gecmişini ve sadece kendisinin bildiği gercekleri bırakarak gidecektir..Alaskanın vahşi doğasında 112 gün kaldıktan sonra ölü bulunmuştu. Ölüm sebebi ise Eskimo patatesi (Hedysarum alpinum) tohumlarından yemiş olmasıydı. Krakauer'in yaptığı açıklamaya göre Oradaki yaşamını yenilebilir bitki kökleriyle sürdürüyordu. Bitkinin salgıladığı zehirli toksinler, hayvanların bitki köklerini yemesini önleyen bir çeşit savunma mekanizmasıdır. Hayvanlar yiyemediği için bitki hayatta kalmış olur. Toksinler ayrıca glikozun insan vücudu tarafından emilmesini önlediği için açlık duygusuna yol açar. burada bir insanın bitki köklerini tüketerek hayatta kalmasının mümkün olduğuna işaret eder. Vücut ancak yeteri kadar glikoz depolamışsa bu mümkün olabilir..Sean Penn'in yönetmenliğini yaptığı In to the wild 'de
    onun anısına yapılmış bir filmdir...
    ''insanları sevmiyorum diyemem ancak doğaya bağlılığım her şeyin üstesinden gelebilcek türden'' (christopher mccandless-alexander supertramp)
    1 ...
  3. 2.
  4. ''Hayatın bütün keyfi insan ilişkilerinde yatıyor sanıyorsan yanılıyorsun.
    Tanrı etrafımıza yerleştirmiş her şeyin içinde var.
    Deneyimlediğimiz her şeyin içinde.
    insanlar sadece başka türlü bakmayı öğrenmeli... '' *
    6 ...
  5. 1.
  6. Christopher Johnson McCandless (12 Şubat 1968 – 18 Ağustos 1992) Alaskada vahşi doğada 5 aydan az bir süre yanında harita,pusula gibi ekipmanlar dahi olmadan,çok az malzemeyle yaşayan daha sonra yediği bir bitkiden zehirlenerek açlıktan ölen gezgin.

    1996'da Jon Krakauer McCandless'ın yaşamını Into the wild adıyla kitaplaştırdı.2007'de Sean Penn aynı adla filmini çekti. Krakauer'in kitabı 'Into the Wild', Washington DC'den hali vakti yerinde bir ailenin oğlu olan 24 yaşındaki Christopher McCandless'in hikâyesini anlatır. McCandless, 1992 yılında medeniyetten kopup tüfeği ve büyük bir bohça dolusu pirinçle, donmuş kırsala doğru yola koyulur. Yolda, bütün parasını yakar ve sahip olduğu tek haritayla birlikte ona medeniyeti hatırlatan her şeyi fırlatıp atar. Alaska'yı yürüyerek geçme konusunda başarısız olunca, bir zamanlar avcıların sığınak olarak kullandığı 1940'lardan kalma bir minibüsün içinde kamp kurar. Burada Nisan 1992'den, Ağustos 1992'de açlıktan ölene kadar bir başına yaşar.

    (bkz: into the wild)
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük