şarkısını da hatırlayamadım tam ama candy man mi neydi sanırım. orada coşturan şarkıcı. hatta dur üşengeçliğimi atıp bakıyorum ve yazdıklarımı da üşendiğim için silmiyorum.
blues yapmalıydı. seal hakkında düşündüğüm güzel şeyleri kendisi için de söyleyebilirim. pop müzik onun için fazlasıyla yetersiz. az bilinir, az sevilirdi belki ama efsane olurdu. o nasıl çığırmak, sesine yandığım.
aslında tanrıyı sorgulamam gerektiği ile ilgili tohumu beynime eken şahıs.
nasıl mı anlatıyorum...
sanırım 90ların sonuydu. bir yaz zamanı tv de takılıyordum.
mtv denilen zırzop kanalı açtım...
bir kadın çıktı... soy adını nasıl söyleyeceğimi bilmediğim. şarkısı genie in a bottle...
oha dedim aga bu nedir ! ! eğer dedim, bunu dedim, tanrı dedim, yaratmışsa dedim, beni dedim, kim dedim, yaratmış olabilir acaba dedim, soru işareti....
ileri ergen zekamın mucizesi olan bu soru uzun vadede beni halk dilinde ataiz yapacaktı. . .
her neyse, kız şahaneydi. dansına da hayran kalmıştım, dans okuluna yazıldım sırf bu yüzden. sonra o iğrenç saçlarım ve tipim ile neden benimde böyle bir kız arkadaşım yok diye düşünmeye başlamıştım, gerçi o dönem sürekli bunu düşünüyordum christina bahaneydi galiba... tam da dans okulunda christina benzeyen bir kız vardı. fena dans ederdi. gittim kızla konuştum. sonra bana yanındaki arkadaşları ciroz sen bu kızla nasıl çıkacaksın dediler. sonra dans kariyerim bitti. haklılardı. ipneler... ! neyse.
mtv deki kızlar adamı bozar abi demeye başladım, zaten gerçek değilmişler kamera onları şey gösteriyormuş falan... hem ne gerek var ki insanın içi güzel olsun, dans, saç baş, süper bacaklar bunlar boş işler abi, tabi bunları benim durumumda olan çocuklarla konuştum. diğerleri parkta kzılarla çekirdek çıtlıyor, kafelere falan gidiyordu...
unutma,
unutanlar,
unutulanları
asla unutmaz....
(hatırlayan devrelerim yarılmışlardır, sanki sizin okulun arkasındaki duvarda ve ya sıralarda yazmıyordu... ben de yazmadım bunu ama bu yaşadıklarımdan sonra zırt pırt kaşıma çıkıyordu insan iyice bir mal oluyordu)
neyse.
ağla zırla salya sümük bu iş olmayacaktı. . .
sanırım bu başarısızlıklar silsilesinin nedenleri üzerine düşünebilmek için okumak gerekiyordu. biyoloji hocamız kadın erkek hakkında bir şeyler söylemişti, çıkış noktam bu olmalıydı. neyse başladık bir kaç okumaya. sosyal ve fiziksel olarak erkek kadın ilişkileri vs falan. öğrenme sürecine girdik.
hele gazetelerde kadınlar nelerden hoşlanır, ne severler, ne sevmezler, falan fıstık yaladım yuttum. böyle haberlere bayılırdım. bu yüzden 8-9 kere okurdum ki ergen beynimde yer etsin.
olay biyolojik ve kültürel sosyolojik evrimin bir cilvesiydi. meğer kadınlar erkekler gibi düşünmüyorlarmış. . . erkek kadında saça başa, bacaklara ve donanımsal her şeye bakarken kadının seçimi çok daha detaylı ve menfaat üzerine kurulu olduğunu anladım. peki ama neden. neden erkek kadından daha duygusal fakat temelinde cinsellik barındıran bir anlayışa hakimdi. çünkü erkekle kadın arasındaki fark biri sınırlı ürerken, diğeri sınırsızca üreye biliyordu. cinsiyet grubum omur iliksoğanıydı maalesef. ayrıca ne kadar zeki olursak olalım bu onların bizim zayıf yönümüzü bildikleri anlamını da taşıyordu.
neyse işte bu biyolojik etki evrimin bir sonucuydu. çünkü genler üreme konusunda dişiye hassas olmasını çünkü fizyolojik olduğu kadar sosyo kültürel çıkarlarını düşünmesi gerektiğini söylüyordu.
olayı evrime bağladım ya kafama sıçayım ben ama öyle bir sonuç elde ettim çok kısa zaman da. şimdi okuyan bir kaç erkek yaa çok salakmış ya, ya ne kadar aptalmış yaa falan diyor olabilir... siktirin lan ! sanki siz orta okulda lisede kızın dikkatini çekmek için bim market önünde hip hop yapıp kafa üstü durmadınız(bunu da yaptım galiba...),
morukcuklarım fıstık gibi olan o kızı hatırladınız mı ? ! ! ona ders çalıştırmak için bir tarafından yırtınarak matematik falan çalıştığını ! ? ve ya kız geçerken top önündeyse çalım atmalar, artistlik yapmalar, jöle denilen şeyin yeni çıkmasından sebep kullanmayı bilmeden 2kg jöle sürmeler, şiir yazmalar, sıranın üzerine isim kazımalar, ergen kısacık boyunla basketbol potasına smaç basmaya çalışamalar... hatırladınız mı *.
neyse bunlar bizim biyolojik olarak öne çıkmak için yaptığımız kültür fizik çalışmalarıydı.
diye bana anılarımı hatırlatan şahıstır... sarışın imajı ve hafif kg alması hoşuma gitti.
ayrıca mevzuda etkisi olan şarkısı çok güzeldir güne iyi başlamanızı sağlar.