ülke televizyonunun sikindirik reyting yarışması var mısın yok musun'da bulunmuş, bir de yarışmış insan.** her boku tespit bilip sözlüğe entry diye giren hıyarlar gibi "ahahuahuha, frikik verdi lan!!! donu donu şştt hoop..." şekilli bir entry girmeyeceğim tabii. müzik ve genel üzerine bir şeyler... (önyargılı olmadan okumak lazım)
***
öncelikle; müzik denen uçsuz bucaksız -sonsuz- kavram elbette insan beğenileri üzerine kurulu, onu biliyoruz. estetik, mükemmellik... insanın algılayışıyla hepsi birer veya daha çok anlam kazanıyor. tabii her insanın beğenileri farklı, hatta kimi zaman da değişken. kendimden girecek olursam mevzuya, bazı entry lerimde aktardığım da üzere, her ne kadar tür farkı gözetmesem de, genelde dinlediğim şeyler blues tabanlı bir müzik olmakta.(gerçi bu da baya bir kapsamlı oldu) ne var ki, bu bahsettiğim tür ayrımını da göz önünde bulundurarak hiçbir zaman "ne?! madonna mı? puhah! lan biraz müzik dinle oğlum müzik! rock, jazz vesaire dinle!!!" minvalli laflarda da bulunmadım. zira bu beğeni meselesinin tamamen bakış açısına, alışkanlıklara, diğer bir deyişle tüm yaşanmışlığa dayandığını biliyorum. küçüklükten beri ne dinliyorsan(eğer dinliyorsan) yavaş yavaş o gelişiyor filan... o nedenle her tür müziğe, dinleyicisine hoşgörüyle bakar, yaklaşırım. bu christina aguilera denen, sesi ve yeteneği fazlasıyla mevcut insana da bu bağlamda saygım oldukça büyük. dinler miyim? neredeyse hiç. lakin, az çok bilirim müzikte neler yaptıklarını, yapabileceklerini, kapasitesini... -bu müzikte tarz farklılıkları konusunda da oldukça iyi bir örnek olarak düşündüğüm için, aklımdaki birkaç konuyu onun adı altında toplamak uygun oldu o nedenle- farz etsem ki şimdi, biri gelse bana ve dese -bu kadın için- "son albümünü dinledin mi ya, bayıldım, bir şarkı var hele!" diye, "aa nasılmış? ver bakayım! getir albümünü!" gibi bir laf eder, merak ederim. ya da, ne bileyim, bir madonna, celine dion ve -hepsini sayamayacağım- daha pek çok örnek de aynı şekilde. tabii aynı yolla, bir diğer gerzek gelip "abi demet akalın'ın son parçasını dinledin mi yaa? uff!!! baksana şuna!" gibisinden bir laf etse, o vakit de gücümü tek bir noktaya odaklar ve bu şahsın kıçına o an düşünmeden okkalı bir tekmeyi basarım. evet, ya da -hepsini sayamayacağım- daha sayısız örneğiyle... (ki şu meramımı anlatmak için verdiğim ismi yazmak bile son derece rahatsız edici esas itibariyle) neyse... bu işin nihayeti, anlaşılacağı da üzere belli bir kalite . haa, sen şimdi dersen, "kalite ne? kime göre neye göre? mahmut mu? o mu bu mu?" diye, o zaman "bu yazdığımı okuma varsay, ve usulca geç git!" derim ben de sana, nazikçe. anlaşıldı zannediyorum.
çocuklara yardım edebilmek adına var mısın yok musun yarışmasına 2,5 saat tahammül edebilecek kadar kocaman bir yürek yatarmış içerisinde, bunu anladık dün akşam.
bi de, "güzel olduğunuz kadar alçak gönüllüsünüz de bayan" demek isterim kendisine.
yok türkiye'ye gelmiş, yok var mısın yok musun'a katılmış, şurasını açmış, türkçe ''yokum'' demiş, onu yapmış, bununla yatmış... televizyon izlemiyorum, televizyon izlemiyorum, aklım dingin kalıyor.
son iki gündür show tv'de her daim karşımıza çıkan şarkıcı. show tv dizi şeklinde her gün yayınladığı gora'dan sıkılmış olacak ki artık chrisitina bacımıza yönelmiş.
bir hafta boyunca pek muhterem türk erkeklerimiz tarafından hatırlanacak, belki rüyalarına girecek hatta sol frame'in canına okuyacak hatun. severim kendisini.
dün televizyondan baktığım kadarıyla, şişme bebeğe benzeyen popçu. Berbat figür olarak zihnime kazınan bu kadına dokunmak için yarışmacılar sıraya falan giriyordu. Çok tuhaf...
yapmacık tavırları ile dikkat çekmiş ve yarışma boyunca ''ya çok sıkıldım bu yarışmadan be, bitse de biran önce ukraynaya ya uçsam'' der gibi tavırlar takınan, ünlü şarkıcıdır.
o değil de christina nın şarkılarını ezbere bilen o hayranlarına, dış işleri bakanı kim desen zittin sene bilemezler ya da sübhaneke yi oku desen ınk bilmiyoruz derler ya da tarihe ilişkin bişey sorsan onu da bilemezler. ama gelin görün ki yabancı bir şarkıcının her parçasını ezberden okuyorlar. yabancı hayranlığı diye buna denir işte.
Acun dahil, var mısın yok musun? stüdyosundaki herkese hayalet muamelesi yapan san'atçı. Bu haliyle bile yarışmacıların salyalarını akıtacak kadar onları heyecanlandırmıştır.
Daha önceleri sevmediğim sarı saçın yakışmadığını düşündüğüm şarkıcı.
Burada önemli olan; "daha önce"... Sen neymişsin be abla? Lokum mübarek.
Beyaz tenli, güzel gözlü, kalın dudaklı, etine dolgun.
Türk erkeği daha ne ister?
Yalnız o etek çok kısa bir daha görmeyeceğim. anamı da alıp, pazara gidecek üstünüze bir şeyler alacaksınız.
hamile kalır kalmaz ,zaman kaybetmeden, bir dergiye poz vermiş evli çocuklu bir hanımdır kendisi, ayrıca zamanında var mısın yok musun programına katılmış ve kah ağzını bükerek kah yapmacık kahkahalar atarak kutu açtırmıştır ,zaman zaman çemçük ağzıyla türkçe konuşmaya çalışmasıyla sempati toplamıştır, var mısın yok musun nun ergeni furkana ter döktürmüş bi seksidir...
sesi inanılmaz güzel, makyajsız bir o kadar çirkin şarkıcıdır. anne olmuştur. şarkılarında özellikle bağırdığı kısımlarda ne denli güçlü bir sese sahip olduğunu anladığımız taş gibi fizikli hatundur.
gögüs : 90 cm
bel: 45 cm
kalça: 80
kafa: paha biçilemez!
ufacık bedeninde kocaman iki tepe ve bu iki tepenin hemen üstünde de bi tane 52 ekran kafa bulunduran hatun. şöyle karşısına geçip dursan, bacak arasından "taaaaaaa bizim mahalleye" görebileceğiniz skoda bacak. valla bak, bi gün o beden, o çalı çırpı bacaklar taşıyamayacak o kafayı tartacak öne, korkuyorum.
hoş ama bu. valla. çekici bi tarafları var. sevimli falan. cilveli bişey.
bu hatunda bi ses var. anam anam. bu varya, sürekli kendisiyle boy ölçmeye kalkan biritniyi alır, onla "gargara" yapar.
"kristina gargarilera-ları". böyle bi ürün çıkarsın bu. evet. ürünün adını doğru yazanlara "yokimmm" desin. canım benim.