iyi ki doğmuş kardeşim. iyi ki doğmuş, buralara yazar olmuş da kendisiyle tanışmışım.
o benim gerçekten ailemden biri. bi insan bi insanı anca bu kadar çok sevebilir. tabii bundaki en büyük pay kendisine ait. öyle iyi yetişmiş, öyle aklı başında bi genç delikanlı ki sevmemek mümkün değil. ömrümde onun yaşında olup da bu kadar olgun bir insan tanımadım.
troyum bi denem. canım kardeşim benim.yaşınla yaşa inşallah...
ilk başta özel bulmadığım, sonra sevmeye başladığım ve 3. sezondan itibaren her görüşümde içimi çekip izlediğim, julian mcmahon tarafından mükemmel bir şekilde canlandırılan nip/tuck karakteri. kült olmuştur.
pek spoiler sayılmayacağı için söylüyorum zira beyefendinin yanmamış poposunu özel olarak dördüncü sezonun neredeyse her bölümünde görüyoruz.
ki popsu kı.ı dediğim şey yok öyke de ilginç. zaten bu olmamışlık yok duygusunu yazarlar da farketmiş ki sonradan senaryoya bununla ilgili bir şey ekliyorlar. evet.
görüp görülebilecek en karizmatik adamdır. ama maalesef aramızda beyaz cam ve yenilemez bir güç vardır. *
julian mcmahon'un bile bu denli karizmatik olabileceğini düşünmüyorum.
julian mcmahon tarafından gerçekçi bir biçimde canlandırılan, her bölümü de atraksiyonsuz geçmeyen, nip tuck'ın iki doktorundan birisi. julian mcmahon öyle bir canlandırmaktadır ki, izleyen er kişi de, ''ulan ne şerefsiz bir adammış, gerçek hayatta da böyledir garanti bu'' demektedir kendi kendine, her ne kadar gerçekten de gerçek hayatta böyle olup olmadığını bilmesek de.
bir bayanın başına kese kağıdı geçirilmesi uğruna yattığı tarz adam, daha sonra bu bayan yeniden ofisine döndüğünde koltuğunu arkaya çevirip bir kaç damla göz yaşı dökmüştür, bunun sebebi ise kimber ın onu terk ettiğini sanmasıdır, kese kağıdıyla pek alakası yoktur...