insanların 'neremle gülsem' diye şaşırdığı önermedir. chp yürürse türkiye'deki genel ev'lerin sayısı artar, daha çok seks skandallı milletvekilimiz olur. bu konuda bir atak yapacağımız doğru evet. ancak onun haricinde pek de fazla bir şey yapacaklarını sanmıyorum.
prensip sahibi olmayan, gündelik siyaset yapan, söylemleri birbirini tutmayan, içerisinde farklı görüşleri barındırmayan, farklı bir görüş peyda olduğunda disiplin kurulu'na sevkederek partisinden kovan bir zihniyetin zaten doğru dürüst yürümesi de beklenmemeli.
ahmet altan chp'nin devletin partisinin olduğunun farkında. ona bu lafı söyleten kemal kılıçdaroğlu'nun doğudaki illere gitmesi, o illerdeki mitinglerden sonra yapılan röportajlarda kaç kişinin geldiği önemli değil diyebilmesi, miting esnasında halka buralarda bizim yetersizliğimiz sizin değil bizim suçumuz diyebilmesi. bunlar önceden de denilemiyordu. umut yaratan şey artık bunların denilebiliyor olması. kimsenin hemen chp'de değişim gözlemlemek istediği falan yok. komünist veya sosyalist olmasını bekleyen yok. sadece sahiplendiği sosyal demokratlığı biraz daha seviyeli bir hale getirmesi. o yüzden kemal kılıçdaroğlu'nun söylediklerini önemlidir. değişim "olabilirliğinin" göstergesidir. bence hemen söylenene hata demeyelim, destekleyelim.
doğru dürüst bir sol parti'nin ülkeye gerekli olduğu herkes tarafından kabul edilmekle birlikte söz konusu sol partinin chp olacağını zannetmek saflıktır.
ülkemizdeki sosyalistler, komünistler adam gibi bir sol parti kurup topluma kabul ettiremiyor ve solcuları chp boyunduruğundan kurtaramıyorlarsa bu onların kendi içlerinde aşması gereken bir problemdir. ahmet altan sanırım bu sözünde chp demekle büyük hata etmiştir. chp hiçbir zaman halkın partisi olmamış her zaman devletin bürokrasinin partisi olmuştur. (kısa ecevit dönemi istisna denilebilir).
ahmet altan tarafından dile getirilen önerme. chp'nin son dönemlerde doğu illerine gidişiyle gaza gelinerek söylenmiştir. yürekten katılınır, ama fazla da umut yoktur chp'nin yürüyeceğinden.