Herkesin bildiği üzere Dersimli Palpatine'dir, ne yapsa yeridir efendim.
Dersimli Palpatine kurultayda arz-ı endam ediyor, insanları ayrıştırıyor ve yalanlarını ortaya çıkarmak isteyenleri tek tek dövdürüyordu...
Sözlüklerde de bunun mezhepçi al finoları ad hominem ve kendince aşağılamalarıyla isa gök'e kurultayda yapılanlar gibi verecek cevap bulamayınca hakaretler ile köylü lümpen hareketler sergileyerek özlerindeki o iran faresi çığlıklarını herkesin duymasını ve haklı sanılmak istiyordu...
O yüzden sözlüklerde yaşanan duruma bile bakıldığında kurultayda Gerçek Atatürkçülere bunun gibi şeyler yapılması pek bir normal.
Dersimli Palpatine efendinin ikiyüzlülüğünü ve diktatörlüğün bu denli gözler önüne serdiği başlıkları ve entry'si ilk defa yazmış olmasına rağmen "aynı şeyleri yazıyor okumayın" diyerek bazı şeylerin okunmasını engellemeye çalışan iran Devşirmelerinin olduğunu göstermiş olan başlıktır.
Bu Palpatine ve avarelerini bıraksak zaman gelince Emir 66 yani 'Order 66' denilen olayı bile yapabilirler dikkatli olmakta fayda vardır.
Sonuçta CHP'yi ele geçirdikleri gibi daha büyük adımlar atmaları da pek mümkün.
Bu da bir şey mi? Önce yargı, sonra CHP ele geçirildi Palpatine'in kankası ve Palpatine tarafından. Peki sırada ne var?
"George Soros'un itleri yıldıramaz bizleri!" diye bağıran, gayri milli tipleri kapı dışarı edecek deli dolu gerçek Atatürkçü bir kitleye ihtiyacımız pek fazla bu günlerde bazı partiler içinde.
Yoksa nasıl ki yargıyı ele geçirdi zamanında bazıları, yetmedi aynı şekilde CHP'yi de ele geçirdiler, zamanla ülkeyi de ele geçireceklerdir.
Bakın ondan sonrasında geri dönüşü zor bir yola gireriz. Halkımızın bir şeylere daha objektif bakarak bir şeyler görmesi gerekli.
Burada bunları yazarken harcadığım zamana zerre üzülmüyorum da, bu kadar ad hominem olayına ve görünmemesi için eksileyen mezhepçi kitleye inat bir şeylerin farkına varamayan insanlar şaşırtıyor beni.
Şu adamın yüzündeki çaresizliğe bakın. Atatürk'ümüzün partisini mezhepçi kitlenin ne hale getirdiğini anlayın.
Buradaki mezhepçi tayfası da beni eksileyerek susturmaya çalışıyorlar. Gerçi alt hesaplarıyla da eksileyeceklerdir şimdi. Alıştım çünkü bir entry yazdıktan sonra aradan iki saat geçince aynı dakika içinde fake hesaplarıyla 4-5 eksi atan al finolara.
Eksileyerek palpatine denilen şahsa verilen desteği görmemi sağlayanlara da teşekkür ederim.
Yarın bizler için çok önemli bir gün biliyorsunuz, Ulu Önder Atatürk'ümüzü andığımız gün.
Peki ne olmuştu 19 Mayısta? Neydi bizim için bu kadar önemli olan?
19 Mayıs 1919'da Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk Bandırma Vapuru ile Samsun'a çıkmıştı ve bugün itilaf Devletleri'nin işgaline karşı Türk Kurtuluş Savaşı'nın başladığı gün olarak kabul edilmişti. Atatürk bu bayramı Türk gençliğine armağan etmişti.
Yaşlanıyoruz yahu. Ama ruhumuz genç, ne de olsa biz Atatürk Gençleriyiz!
ilk olarak 1926 yılında Gazi Günü adı altında Samsun'da kutlandı bildiğiniz üzere. 24 Mayıs 1935'te Atatürk Günü adı altında resmiyet kazandı.
Ben de kendini 30 yaşında gencecik hisseden bir Atatürkçü olduğum için, Ulu Önder Atatürk'ümüze olan sevgimden onun içten fethedilen kalesine dair birkaç hatırlatma yapmayı kendime görev olarak hissediyorum bu akşam. Bu başlığı o yüzden açtım anlayacağınız.
Bir benzerini 23 Nisan gecesinden bir gece önce yapmış ve Canan Kaftancıoğlu'ndan derinlemesine söz etmiştim hatırlarsanız. Bu da onun gibi bir şey olacak.
CHP'yi içten fetheden Palpatine'in güler yüzüne aldanmamanız adına vatanseverleri tek tek tasviye ettiğini, tek tük vatan sever kaldığını ve onların da YCHP'nin mezhepçi al finoları tarafından sevilmediğini pek çok kez anlatmaya çalışmıştım. Muharrem ince'ye atılan "Sarayla görüştü" iftirası buna bir örnek mesela.
Ulu Önder Atatürk'ümüzün kurduğu partide zora düşünce Atatürkçülük oynayan PKK-DHKP-C sempatizanlarından söz etmeyeceğim bu akşam tabii ki ama bunlardan öte bazı isimleri hatırlatmakta fayda var.
Atatürkçülük maskesi altında mezhebi ve ırki güderek hareket eden Eren Erdem, Veli Ağbaba, Sera Kadıgil, Canan Kaftancıoğlu, Sezgin Tanrıkulu, Hüseyin Aygün, Barış Yarkadaş, Mehmet Bekaroğlu, Şerdil Dara Odabaşı gibi isimlerin Atatürk'ümüzün içten fethedilen kalesinde nasıl ve ne şekilde bu günlerde kilit isimler olduklarını da ışık tutacak Palpatine'in karanlık yükseliş gününe gittiğimizde.
Hadi gelin o karanlık günlere gidelim...
CHP'nin 16. Olağanüstü Kurultayı yapılıyordu... 26 şubat 2012 tarihiydi.
Fazla ayrıntıya da girmeyeyim, yeterince uzatıyorum ben zaten lafı. Hatırlayan hatırlar, Palpatine muhalifleri olağanüstü kurultay için yeterli imzayı toplamıştı. Gözlüklü Palpatine de Baskın kurultaya gitmişti...
Pazar günü Dersimli Palpatine 16. kurultayı yapmış, Pazartesi günü de 17. Kurultay toplanmıştı.
Şimdi ben Mehmet Moğultay'ın yargıda mezhepçi tahakkümü başlatarak milliyetçi, Atatürkçü kesimi dışladığını ve Palpatine ile olan karanlık ilişkisini bildiğim için o günlerde pür dikkat olarak kafamı bu olaylara çevirmiştim.
Tedirgin bir şekilde olanları izliyordum. Çünkü babam savcı olduğu için Mehmet Moğultay'ın ve Palpatine'in ne denli mezhepçi olduklarını, DHKP-C'li ve PKK'lılara sempati duyduklarını biliyordum.
Hatta çocukluğum babam oruç tutan bir savcı olduğu için doğuda geçmişti. Adalet Bakanı Mehmet Moğultay dönemleri tabii. Yargıya sadece 'sünni' mezhepten olmayanları alarak inanılmaz bir kadrolaşma başlatmış ve kadrolaşma hareketini bu topraklarda ortaya çıkaran ilk isim olmuştu.
Kendi mezhebinden olan kişileri yargıda en üst düzeylere getirir ve kadrolaştırırken kendinden olmayanları doğuya yollayarak kendince cezalandırıyordu bu gözlüklü Palpatine'in kankası.
Gerçi biz bunu iki gün önce bile hissettik. ibrahim Gökçek'in cenazesi diyerek Gazi Mahallesinde yaşanan olaylarda polislerimizin kafasına kiremit atan, çivili kalas atan 17 kişi gözaltına alınarak adliyeye sevk edilmişti ve 2'si savcılık, 15 tanesi mahkeme kararıyla adli kontrol ile serbest bırakıldılar.
Sadece bununla da bitmedi tabii olay. "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan yargılanırken mezhepçi Mehmet Moğultay'ın savcıları ve hakimleri kararıyla serbest bırakılanlar için bilinçli kişiler "Mehmet Moğultay tohumu bunlar" yorumu yapmıştı.
Üstünden birkaç gün geçti ve de 15 Mayıs'ta 17 kişiden 5'i hakkında yakalama kararı çıkartıldı... Haklı bir karar gibi duruyor ne dersiniz?
Hatta bugün Mehmet Moğultay'ın kardeşi Dersimspor Kulübü Başkanı Yaşar Kemal Moğultay 2009'da açtığı Dersimspor için "Dersimspor Türkiye'de Kürt açılımının, Anayasa değişikliğinin ve özgürlüklerin tartışıldığı bir dönemde, biz de Tunceli'de Kürt açılımına katkı sunmak için Dersimspor adıyla bir kulüp kurduk" demişti.
Her neyse ben de Seyfi Oktay ve Mehmet Moğultay'ın Adalet Bakanı olduğu dönemde, babası Türkçü ideolojide bir savcı çocuğu olarak birebir yaşadığım ayrıştırılmayı bildiğim için, kankaları gözlüklü Palpatine'in CHP'nin başına geçtiğinde, Ulu Önderimizin Partisini aynı kankası Moğultay'ın yargıda yaptığı gibi mezhepçi bir ayrıştırma yapacağına emin olduğum için olanları pek yakından takip ediyordum.
Arkadaşlar çok uzattım. Bunun için üzgünüm. Ama anlamanız için yardımcı olmaya çalışıyorum bir şeyleri. Palpatine taraftarı mezhepçiler zaten bunu eksileyecektir ama benim ulaşmak istediğim kitle gayri milli düşünmeyen, Laiklik dışında Halkçılık, Devletçilik, Milliyetçilik ilkelerini de bilen Atatürkçü kitle zaten.
Neyse geçelim bunları. Pazar Günü yaşayan Kurultayda -bugün fetö olarak bilinen cemaate o dönem en ağır ifadelerle saldıran ve chp'den bile tepki gören- CHP Milletvekili isa Gök, kurultayın açılamayacağını söyleyerek delege sayısının yetersiz olduğu gerekçesiyle divana itiraz ediyordu...
Nasıl oluyorsa Gözlüklü Palpatine tarafından söz hakkı dahi verilmeden görmezden geliniyor dilekçesi alınmıyordu...
Peki sonrasında ne oluyordu sizce? Yargıyı ele geçiren mezhepçi kitlenin Palpatine fedaileri CHP'yi ele geçirmek için hep birlikte fino sürüsü gibi Gerçek Atatürkçü isa Gök'ü tartaklayarak salondan yaka paça atılıyordu...
Adamın yüzündeki o çaresizliği lütfen fotoğraflara tıklayarak görün. Bunu hepinizin görmesini istiyorum gerçekten.
Düşünsenize. CHP Genel Başkanı, bir CHP Milletvekilini yaka paça tartaklatarak attırıyor ve üstüne "Hiç kimsenin kurultay'ın huzurunu bozmaya hakkı yoktur." diyordu...
Yoktur tabii sayın Palpatine. Ama sizin gibiler çok huzur bozdunuz. Ayrıca sizin mezhepçi düşünüzdeki tipler de bu ülkede insanları ayrıştırdı, kutuplaştırdı yıllar içinde. Ak ile karanın, it ile kurt izinin karıştığı bir dönem başladı Türkiye'de.
işte o adalet koşucusu, demokratik, barışın, kardeşliğin ve hukukun yılmaz savunucusu Palpatine'in gerçek yüzü budur.
Delegelere nasıl ve ne şekilde baskı yaptığınızı cümle alem birkaç yıl önce bir kez daha görmüştü oysa ki. Palpatine denilen şahsa imza vermek zorunda bırakılan yüzlerce kişi, gizli oylamada muharrem ince'ye oy vermişti. Aday olmak için yeterli imzayı toplayamadığı propagandası yapılan muharrem ince ise imza sayısının iki katı oy almıştı.
Yine de bir gerçeği üzülerek söylemek istiyorum ki o insanlardan partiden tasviye edildi. Muharrem ince tasviye edilmiyor ise bunun Ulusalcı, Türkçü, Milliyetçi, Devletçi gerçek Atatürkçülerin tatlı rüyalarından uyanmalarını istememeleri.
Yargı içten fethedildi, CHP içten fethedildi ve de aklımızla dalga geçenler bizi içeriden bölerek daha neleri fethedecek ki uyanacağız çok merak ediyorum...
Olsun yarın onurlu bir günün yıl dönümü. Şanlı bir günün yıl dönümü...
Biz de bu kafayla bazı gerçekleri görmek yerine sadece ve sadece Ankara'nın taşına bakarken, içten fethedilen Cumhuriyetin kalesi ve yaşananlar konusunda bi' haber şekilde gurur duyarız artık!
"Yetiş Kemal Paşam n'olur,
Kan ağlıyor Anadolu.
Pek gamlıyız..."
demekten başka bir şey düşmüyor ne de olsa bunun farkında olan gerçek Atatürkçülere ne yazık ki...
