gerek dinci gerek diğer kesimden tüm partiler tek kişi başkanlığından oluşan, partide başkandan ziyade neredeyse kimsenin iplenmediği bir yönetim kültüründen ileri gelir.
8 senedir tayyip dururken bir şey söyleyebilen veya ona yalakalanmadan aksi bir şey söyleyebilen, söyleyip de partide barınabilen veya ortalıktan silinmemiş, hayatına devletin güçleri ile müdahale edilmemiş tek kişi gösterebilir misiniz?
chp'de deniz baykal döneminde bile partiyi parti içinden sürüyle isim eleştirebiliyor ama yine de chp sözde statükocu parti olarak gösteriliyordu. enteresan tabi. burada atlanan şey daha iyisinin olamadığının eleştirisidir. zira baykal'ın etkinliğine rağmen çokseslilik yok olmuş bir şey değildir.
Bugün genel başkan kılıçdaroğlu önder sav etkisini kırıp geçmişten beri chp'de aklı selim kişiler dışındaki düşünce özürlülerin anlayamayacağı ve daha etkin siyasetin üretimine engel olan durumu ortadan kaldırmasına bile gerek medyada gerek götü tutuşmuş işbirlikçi tabakada yönetim krizi gibi yorumlamasına bu açıdan şaşırmadım.
bugün chp'de olan şey yönetim krizi değil bir miladdır.
chp'de zaten hep var olan çok sesli düşüncenin daha da özgürce ifadesinin inşasında temeldir bugün olan şey.
sol kesimin kendi partisini eleştirmesini sol kesim anlayabilir. zira sol kültüründe kötü eleştirilmez sadece. iyi olan neden daha iyi değil diye de eleştirilir. Bu ikinci madde sol kesimden olmayanların asla anlamayacakları bir hadisedir çünkü mayalarında böyle bir hürkan yoktur.
onlar "emret reis", "emret başkan" kültüründen gelmişlerdir. bu açıdan anlamadıkları ve sahip olamadıkları şeyi eleştirmeleri bile garabettir.