bundan çok değil sivas,katliyamı maraş katliyamı, çorum katliyamı, maltaya katliyamı, gibi katliyamların arkasında chp olmadıgı için chp'ye oy vermektedir kaldıki atatürkün kızılbaş askerleri vardır, diyarbakırda şeyh-said islamını bastıranlarda bizleriz askerlerden önce müdahale eden gene biz kızılbaşlarız. bizi kanuni sultan süleymanın siyasi torunlarımı temsil edicek ? Atatürk Benim akıl ve bilimden başka hiçbir manevi mirasım yoktur diyerek tıpkı Hazreti Ali gibi insanlığa daima bilimi ve aklı işaret etmiştir. bilimden anlamiyan osmanlıcı veya ırkıçı partileremi vereceğiz oyumuzu şerefini kayıb edenler kömüre satanlardır oyunu iman iman diyerek gelenler, şimdi sadece imar imar diyorlar, bir yerlerden yetişen mücahitler şimdi müteahhit olarak karşımıza çıkıyorlar, Atatürk ideolojisini beynimizden çıkarmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Bizim istanbul/kartalda cemevimizi yakanlar kusura bakmasınlar oy istemesinler. Alevilerde her zaman sol vardır. Atatürk'ün Salih Niyazi Dedebaba'ya 8 Ekim 1919'da çektiği şu telgraf bu desteği anlatmaktadır elimdeki araştırmaya göre Hacı Bektaş Velî Dergâhı Post-nişini ve Türbedan Salih Niyazi Baba Hazretlerine,
Sevgili vatanımızın kurtuluşu ve mutluluğu uğrunda soylu yüce milletimizin Allah'ın izniyle giriştiği Kurtuluş Savaşı'nda naçiz hizmetlerimize gösterilen yüksek ilgilerinize teşekkürlerimizi sunarız. Seçkin milletimizin kurtuluşuna matuf her türlü hayırlı dua ve bilgilendirme çalışmanızın devamını saygılarımızla dileriz.
Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Heyet-i Temsiliyesi adına Mustafa Kemal"
Atatürk 1. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Ahmet Cemalettin Çelebi'ye meclis başkan yardımcılığı görevini vermiştir. ilk toplantı tutanaklarında meclis başkan vekili sıfatıyla ismi bulunmaktadır. Ancak Ahmet Cemalettin Çelebi rahatsızlanarak vefat etmiştir.
Alevî-Bektaşiler Atatürk'ün görüşlerine fiili olarak da katılmışlar ve Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın örgütlenme aşamasında Atatürk'e önemli ölçüde yardımcı olmuşlardır. Cumhuriyet kurulduktan sonra da yapılan devrimler ilk olarak Alevî-Bektaşi kesim tarafından benimsenmiş ve bazı yörelerde olduğu gibi bu devrimlere bir karşı ko-yuş hareketi Alevî-Bektaşi yerleşim bölgelerinde gerçekleşmemiştir. Ahmet Cemalettin Çelebi'den sonra postnişin olan Veliyyeddin Çelebi'nin bütün Anadolu Alevî-Bektaşilerine 25 Nisan 1339 (1923) tarihinde yayınladığı şu bildiri çok önemlidir:
"Bu milleti kuran ve bağımsızlığımızı sağlayan ve yüce varlıkları bütün Müslümanlara bir şeref sebebi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin yüce başkanı Gazi unvanlı Mustafa Kemal Paşa Hazretleri'nin yayınladıkları beyannameleri hepiniz tarafından bilinmektedir.
Gazi Paşa 'nın gelişme ve vatanın yükseltilmesi hakkındaki her isteğini yerine getirmek bizlere dini bir yükümlülüktür, (farz-ı ayndır) Ulusumuzu kurtaracak ve mutluluğumuzu sağlayacak onun sağlam düşünceleridir. Bunu inkar edenlerin bizimle kesinlikle ilişkisi yoktur."
Günümüzde birçok Alevî-Bektaşi kardeşimizin evinde Hz. Ali'nin, Hacı Bektaş Velî'nin ve Atatürk'ün resimleri yan yana durmaktadır. Bu da Alevîlerin Atatürk'ü ne kadar sevdiklerinin açık bir göstergesidir. Atatürk'ün bu derece sevilmesinin bir çok sebebi bulunmaktadır. Bunların içinde en önemlisi de hiç kuşkusuz eşit vatandaşlık ilkesi içinde bütün insanların eşit ve kardeşliği üzerine bir cumhuriyet kurması ve inancı laiklik çizgisi içinde insanların vicdanlarında özgür bırakmasıdır. Bu eşit vatandaşlık ilkesi olarak bütün Müslüman ve Ortadoğu ülkelerine örnek olacak çağdaş demokratik yapıyı doğurmuştur.
Bazı yörelerdeki Alevî-Bektaşi ocakları ise Hz. Ali'nin ve Hünkar Hacı Bektaş Velî'nin Atatürk'ün varlığında tecelli ettiğine inanmaktadırlar.
Bildiğimiz gibi Alevî-Bektaşi inancında sevgi, hoşgörü ve insan haklan ön planda olan düşüncelerdir. Eşitlikçi, özgürlükçü ve demokrat bir yapısı olan Alevîlik-Bektaşilik din olgusunun, devletten bağımsız ve kişilerle, inandığı kutsal değerler arasında olması gerektiği inancını taşımaktadır. Bu yöntem çağdaş anlamda laiklik olarak anılmaktadır. Alevî-Bektaşiler din, devlet ve toplum ilişkilerinin sağlıklı bir biçimde gerçekleştirilmesinin laiklik anlayışıyla mümkün olabileceğine inandıkları için bu düşünceye sahip çıkarlar ve laikliği insan yaşamının en temel olgularından biri olarak görürler. inanmayada cumhuriyet arşivine bakar buyrun. Şerefli hepar-mhp-akepe-saadet partililer.
öncelikle bir partiden şunun partisi bunun partisi diye bahsetmek yanlış. zira partiler ve kişiler birbirinden ayrı kavramlardır bunu anlayamayan insana mal denir. önceki yanlış yaparken şimdiki doğru yapıyor olabilir ve ya tam tersi olabilir.
gelelim atatürk ve sabiha gökçen'in bombalamalarına. tek bir açıklaması var: seyit rıza ve saz arkadaşları(bugünkü kemal kılıçdaroğlu'nun dedeleri) kaşınmasaydı böyle bir bombalama olmayacaktı.
tuncelilerin içinde atatürk'ün kimleri bombalamak istediğini bilenler bilir. tuncelilerin içinde hedef olanlar da kendilerini çok iyi bilir -ki bugün chp'yi ele geçirenler bu tayfadır.
ne yazık ki halkımız takım tutar gibi parti tuttuğundan sırf atatürk'ün partisi diye chp'ye oy vermektedir halâ.. üzücü.
not: son seçimlerde hepar'a oy verdim. (malum şimdi bazı öküzler çıkıp bu kesin mehepeli, akepeli falan diyebilir).