bir tuncelili olarak 1937 de tunceliyi bombalayan, 13 bin kişinin ölümüne sebep olan, seyit rıza yı barış görüşmesine çağırıp tutuklayarak asan chp ye utanmadan, yüzü kızarmadan oy veren karaktersiz, rezil ve bir kez daha bombalanmayı hak ettiğini gösteren tuncelilidir. ulan sabiha gökçen gelsin sizi bombalasın 3 gün sonra mustafa kemal gelsin tören yapsın ilinizde siz hala utanmadan onun partisine oy verin.
Büyük türk ataların atası şah ismail bize şunu emretti kızılbaşlar doğrunun yanında olucaktır. Anadolu Aleviliği, kendi dışında, somut alemdeki en karizmatik ve etkin müttefikini Atatürkün şahsında bulmuştur.
Alevilik, hayatının hiçbir döneminde hilafetçi, saltanatçı, şeriatçı, ümmetçi ve kıyasçı olmamış, bu tür yönetimlerle yan yana gelmemiştir.
Alevi geleneğine göre;
Alevilikte hilafet yoktur. Asalet ve sefaret vardır. Hilafet uydurmadır. Dini değildir; siyasete alet edilmiş, amacından saptırılmış, gerekçesini yitirmiştir. Halkın ve yönetimlerin omzundaki bir yüktür. indirilmelidir.
Saltanat, Alevi düşünce ve felsefene sığdırılmayan bir başka a*****tır. Saltanat kulların omzunda yaşar. Oysa, Alevi itikadında insan özgür bir varlıktır. Kul değil kutsaldır. Yönetim, hanedanların değil, hak eden akıllıların işidir. Toplumun idare özgür irade ile belirlenmeli, saltanat kaldırılmalıdır.
Şeriat ise, akla değil, nakle dayanır. Değişmez, durağan, her şeyi dinin hükmüne göre kalıplayan, özgür düşünceye ve uygar yönelişlere hasımdır. Halkı değil hükmedeni seven ve özellikle Alevilerin sırtında derin izleri olan bir kırbaçtır. Kırılmalıdır.
islam da toplum ümmettir. Temel niteliği din birliğidir. Ümmet, kaderi elinde olmayan, yazgıya boyun eğen, kurulu düzenin haklı bir düzen olduğuna inandırılan, sabır ve şükür ile avunan topluluğun adı olmuştur. Bu, insanlığın gelişmesinin, bağdaşlaşmasının ve onurlu bir hayatı seçmesinin önüne kurulmuş bir barajdır. Yıkılmalıdır.
Kıyasçılık; hükümden aklı kovmak, içtihat kapısını kapatmak, geçmişin yorum ve hükümleri hal ve geleceğe egemen olmaktır. Aklı hapisten kurtarmak için, çağdaş düşünceye, çağdaş hukuka ulaşmak için kıyasçılık mazisine gömülmeli, imam Alinin tavrına ihanet edilmemelidir.
insanlıkla, özgürlükle, uygarlıkla bağdaşır olmayan bütün diğer şeylerle beraber değindiğimiz bu konular, Anadolu Alevilerinin daima karşı olduğu, insanlığa yakıştıramadığı, hazmedemediği; kaldırmasını, kırılmasını, yıkılmasını, gömülmesini istediği şeyler olmuştur. Atatürk henüz yüz on yaşındadır. Alevilik ise, inanç bağlamında Hz. Alinin bin dört yüz yıllık yaşında . Sonradan varlığına kattığı üstün ve seçmelik değerlerle ölçü koyarsak en az bin yaşındadır insanlık, özgürlük ve çağdaşlık adına Alevilerin kendi varlığından ve şuurundan ürettiği amaç ve idealler böylesine derin, yanlışları ayıklamaya fırsat verecek kadar böylesine uzun bir yaşın ürünüdür ve bunun adı Aleviliktir . Bu güç, yaşadığı tarih boyunca aradığı müttefikini ancak XX. Yüz yılda Atatürkün kişiliğinde bulmuş, onunla el ele vererek yeni Türkiyenin doğuşunu; çağdaşlığa dönerek, hilafeti indirerek, saltanatı kaldırarak, şeriatı kırarak, Ümmetçiliği yıkarak, kıyasçılığı gömerek yaratmıştır.
Aleviler işte bunun için Atatürkçüdür Atatürk Alevilerin nazarında bunun için bir başka türlü Alidir.
ilerici olmayan bir ümmet topluluğunu; hilafete bağımlı, kalıplanmış, doğmalara dayalı durağan bir hayatı yıkarak uygar bir hayata milleti yöneltendir bu Ali
Şeriatı yıkan, laikliği kuran, din işini devletten ayıran, devleti dinin kucağından kurtarandır bu Ali.
Ümmetten yeni bir millete yönelen; millet kavramını yeni ilkelerle saygınlaştıran; halkı dinine, mezhebine, rengine, diline göre ayrı gören değil, bir bütün olarak kucaklayandır bu Ali
Irkçı, şöven, turancı, saldırgan milliyet anlayışını Çağdaş Millet ilkesiyle yeniden yorumlayan; insan sevgisiyle yoğuran; başka milletlere egemen olmayı değil, başka milletlerin esaretinde, başka ekonomilerin cenderesinde olmamayı amaçlayan bir millet anlayışını ayağa kaldıran; bütün yurttaşları kucaklayandır bu Ali
Saltanata karşı milli egemenliği kuran, milli iradeye doğum ve yaşama olasılığı kazandıran, Ortodoks resmi dine karşı, laikliğe ve bilime yönelendir bu Ali
Halkı devlete payanda yapan değil, halka dayalı devleti kurandır bu Ali
Mazlum milletlere umut ve destek veren; tam bağımsızlık için emperyalizme karşı savaşandır bu Ali
Aleviler işte bunun için Atatürkçüdür, Atatürk Alevilerin nazarında bunun için bir başka türlü Alidir
Dün olduğu gibi bu gün de, Atatürk düşüncesiyle özdeş Alevi Kültür ve düşüncesini ayakta tutmak; bu kültür ve düşünceyi tavbiz vermeden yaşatmak ülkemiz geleceğinin tek teminatı ve kurtarıcı unsuru olacaktır.
Aziz Atatürk! Aziz Müttefikimiz!
Rahat uyu, Alevilik seni ebediyen yaşatacak; Ali gibi görecek, emanetlerinin her şart ve halde bekçiliğini yiğitçe yapacaktır. Osmanlıdan çektiğimiz acıları mustafa kemal sayesinde dindirdik.
öncelikle bir partiden şunun partisi bunun partisi diye bahsetmek yanlış. zira partiler ve kişiler birbirinden ayrı kavramlardır bunu anlayamayan insana mal denir. önceki yanlış yaparken şimdiki doğru yapıyor olabilir ve ya tam tersi olabilir.
gelelim atatürk ve sabiha gökçen'in bombalamalarına. tek bir açıklaması var: seyit rıza ve saz arkadaşları(bugünkü kemal kılıçdaroğlu'nun dedeleri) kaşınmasaydı böyle bir bombalama olmayacaktı.
tuncelilerin içinde atatürk'ün kimleri bombalamak istediğini bilenler bilir. tuncelilerin içinde hedef olanlar da kendilerini çok iyi bilir -ki bugün chp'yi ele geçirenler bu tayfadır.
ne yazık ki halkımız takım tutar gibi parti tuttuğundan sırf atatürk'ün partisi diye chp'ye oy vermektedir halâ.. üzücü.
not: son seçimlerde hepar'a oy verdim. (malum şimdi bazı öküzler çıkıp bu kesin mehepeli, akepeli falan diyebilir).
bundan çok değil sivas,katliyamı maraş katliyamı, çorum katliyamı, maltaya katliyamı, gibi katliyamların arkasında chp olmadıgı için chp'ye oy vermektedir kaldıki atatürkün kızılbaş askerleri vardır, diyarbakırda şeyh-said islamını bastıranlarda bizleriz askerlerden önce müdahale eden gene biz kızılbaşlarız. bizi kanuni sultan süleymanın siyasi torunlarımı temsil edicek ? Atatürk Benim akıl ve bilimden başka hiçbir manevi mirasım yoktur diyerek tıpkı Hazreti Ali gibi insanlığa daima bilimi ve aklı işaret etmiştir. bilimden anlamiyan osmanlıcı veya ırkıçı partileremi vereceğiz oyumuzu şerefini kayıb edenler kömüre satanlardır oyunu iman iman diyerek gelenler, şimdi sadece imar imar diyorlar, bir yerlerden yetişen mücahitler şimdi müteahhit olarak karşımıza çıkıyorlar, Atatürk ideolojisini beynimizden çıkarmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Bizim istanbul/kartalda cemevimizi yakanlar kusura bakmasınlar oy istemesinler. Alevilerde her zaman sol vardır. Atatürk'ün Salih Niyazi Dedebaba'ya 8 Ekim 1919'da çektiği şu telgraf bu desteği anlatmaktadır elimdeki araştırmaya göre Hacı Bektaş Velî Dergâhı Post-nişini ve Türbedan Salih Niyazi Baba Hazretlerine,
Sevgili vatanımızın kurtuluşu ve mutluluğu uğrunda soylu yüce milletimizin Allah'ın izniyle giriştiği Kurtuluş Savaşı'nda naçiz hizmetlerimize gösterilen yüksek ilgilerinize teşekkürlerimizi sunarız. Seçkin milletimizin kurtuluşuna matuf her türlü hayırlı dua ve bilgilendirme çalışmanızın devamını saygılarımızla dileriz.
Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Heyet-i Temsiliyesi adına Mustafa Kemal"
Atatürk 1. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Ahmet Cemalettin Çelebi'ye meclis başkan yardımcılığı görevini vermiştir. ilk toplantı tutanaklarında meclis başkan vekili sıfatıyla ismi bulunmaktadır. Ancak Ahmet Cemalettin Çelebi rahatsızlanarak vefat etmiştir.
Alevî-Bektaşiler Atatürk'ün görüşlerine fiili olarak da katılmışlar ve Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın örgütlenme aşamasında Atatürk'e önemli ölçüde yardımcı olmuşlardır. Cumhuriyet kurulduktan sonra da yapılan devrimler ilk olarak Alevî-Bektaşi kesim tarafından benimsenmiş ve bazı yörelerde olduğu gibi bu devrimlere bir karşı ko-yuş hareketi Alevî-Bektaşi yerleşim bölgelerinde gerçekleşmemiştir. Ahmet Cemalettin Çelebi'den sonra postnişin olan Veliyyeddin Çelebi'nin bütün Anadolu Alevî-Bektaşilerine 25 Nisan 1339 (1923) tarihinde yayınladığı şu bildiri çok önemlidir:
"Bu milleti kuran ve bağımsızlığımızı sağlayan ve yüce varlıkları bütün Müslümanlara bir şeref sebebi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin yüce başkanı Gazi unvanlı Mustafa Kemal Paşa Hazretleri'nin yayınladıkları beyannameleri hepiniz tarafından bilinmektedir.
Gazi Paşa 'nın gelişme ve vatanın yükseltilmesi hakkındaki her isteğini yerine getirmek bizlere dini bir yükümlülüktür, (farz-ı ayndır) Ulusumuzu kurtaracak ve mutluluğumuzu sağlayacak onun sağlam düşünceleridir. Bunu inkar edenlerin bizimle kesinlikle ilişkisi yoktur."
Günümüzde birçok Alevî-Bektaşi kardeşimizin evinde Hz. Ali'nin, Hacı Bektaş Velî'nin ve Atatürk'ün resimleri yan yana durmaktadır. Bu da Alevîlerin Atatürk'ü ne kadar sevdiklerinin açık bir göstergesidir. Atatürk'ün bu derece sevilmesinin bir çok sebebi bulunmaktadır. Bunların içinde en önemlisi de hiç kuşkusuz eşit vatandaşlık ilkesi içinde bütün insanların eşit ve kardeşliği üzerine bir cumhuriyet kurması ve inancı laiklik çizgisi içinde insanların vicdanlarında özgür bırakmasıdır. Bu eşit vatandaşlık ilkesi olarak bütün Müslüman ve Ortadoğu ülkelerine örnek olacak çağdaş demokratik yapıyı doğurmuştur.
Bazı yörelerdeki Alevî-Bektaşi ocakları ise Hz. Ali'nin ve Hünkar Hacı Bektaş Velî'nin Atatürk'ün varlığında tecelli ettiğine inanmaktadırlar.
Bildiğimiz gibi Alevî-Bektaşi inancında sevgi, hoşgörü ve insan haklan ön planda olan düşüncelerdir. Eşitlikçi, özgürlükçü ve demokrat bir yapısı olan Alevîlik-Bektaşilik din olgusunun, devletten bağımsız ve kişilerle, inandığı kutsal değerler arasında olması gerektiği inancını taşımaktadır. Bu yöntem çağdaş anlamda laiklik olarak anılmaktadır. Alevî-Bektaşiler din, devlet ve toplum ilişkilerinin sağlıklı bir biçimde gerçekleştirilmesinin laiklik anlayışıyla mümkün olabileceğine inandıkları için bu düşünceye sahip çıkarlar ve laikliği insan yaşamının en temel olgularından biri olarak görürler. inanmayada cumhuriyet arşivine bakar buyrun. Şerefli hepar-mhp-akepe-saadet partililer.