chp ye bakıp da face to face i yadetmek

entry2 galeri0
    1.
  1. kemal kılıçdaroğlu... yolsuzlukların, arsızlıkların, hırsızlıkların karşısındaki yılmaz savaşçımız.

    tamam ama yanlış birşeyler var gene... benim biraz ümidim vardı açıkçası. hoş, son yerel seçimlerle beraber kemal kılıçdaroğlu'nun "balon" olduğu kadar samimiyetsiz de bir adam olduğunu düşünmeye başlasam da biraz olsun ülke siyasetine katkısı olabileceğine dair inancım vardı.

    partinin başına seçildiği gün, yerle yeksan eyledi kendisine bağlanmış bir parça ümidi. gömleğine takılmadım açıkçası, şekilciliği kursağımdan aşağı indiremiyorum. ama o konuşması, üslubu, saldırganlığı... işte bu beni gelecekte yaşanabilecek olanlar anlamında uyarıyor gibiydi biraz. bugün gelinen nokta(sanki üzerinden çok zaman geçmiş gibi te allah'ım...) "kameralar önünde one minute, kapılar ardında yes, please" şeklindeki slogan siyasetçiliği olunca "hah" dedim kendi kendime "önümüzdeki bir dönem daha tayyip erdoğan ve o meclisten çok mahalle kahvehanesine yakıştırdığım üslubu devam filmi çekecek." diye de devam ettim içimden.

    oysa birilerinden sıkı bir talimat gelmişti oy kaybeden ak parti'nin iktidarda kalabilmesi adına ve öteden beri saygı duyduğum mustafa sarıgül gibi bir adam da tezgahın kenarında bitivermişti. iyi niyetinden şüphe duymamakla beraber, amacı konusunda tedirginliklerimi barındırdığım tdh konusunda. amaç ise bana göre büyük oranda chp'nin oylarını tırmalayarak, oy alması zorlaşan ak parti hükümetini gözde tutmaktı bir süreliğine daha. tıpkı mehmet ağar gibi bir adama "kürt sorununa yumuşak çözüm" şeklinde beyan ettirilen ve böylece son genel seçimlerde mhp'nin oylarını bölmeyerek dtp ile beraber mhp'nin de meclise girmesini sağlayacak türden ince bir hamleydi bu bana göre.

    oysa tdh, mustafa sarıgül gibi şeylere ihtiyaç bile kalmayacaktı güdümlü bir kemal kılıçdaroğlu'nu parti başına getirdiklerinde. sayın baykal'ın bir kopyası mübarek... sayın başbakan "tevrat'ın 6. emri öldürmeyeceksin!" derken cevaben "tevratın 8. emri de çalmayacaksın" diyordu sayın kılıçdaroğlu... öyle güdümlenmişti işte.

    ben şahsen kıllanıyorum gelişmiş tıp biliminin de etkisiyle, sayın baykal'ın, sayın kılıçdaroğlu ile yüzlerini değiştirmiş olmasından... buradan da bir cacık çıkmayacak gibi. ve dürüst olmak gerekirse, ölmek nasıl ki madencilerin kaderinde(!) varsa; zulüm de gözlerini açmayı bilememiş, yumuk bakan halkımın kaderinde var.

    (bkz: nerede kalmıştık)
    1 ...
  2. 2.
  3. Halkın yarısından fazlası kör olsa da ümidim var.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük