göreceli bir gerçekliktir. tanımla tutum pek uyuşmamakta ülke gerçeklerini yansıtmamaktadır. 9 sene iktidar olan bir ülke de zengin kesmin ana muhalefet partisinin yanında bulunması kadar saçma bir fikir dünyanın hiç bir ülkesinde yoktur. kaldı ki verilen örneklerde ki markalar ne yazık ki ülkemiz gerçeğinin tokat gibi suratımıza çarpan sonucudur. halkımız buldumcuk olmuş ekmeği yokken yemeğe tahtarevelli ile gider sıçmaya misali sayılan bütün o markaları kullanmaktadır. o yüzdendir ki kredi ve kredi kartı kazaları ülkemizde olmakta ve bir çok yuva bu nedenle dağılmaktadır. öteki yanda haram nedir bilmeyen, kul hakkı yemeyen, dünyalığını kendine yetecek kadar yapan sağ denilen kesimde jeeplerden inmememekte, yalılar konaklar islami mimaride apartmanlar dikmektedirler. bu gariban sağ kesim millet çalı çırpı ile ısınmaya çalışırken havuzlu villalardan çok öteye dubai'de kışı geçirmekte ve sadece acil işleri için yurda dönmektedir. yardım maksadı ile fakir fukarayı deniz feneri çatısında altında toplamış ve seçimlere/yandaşlara yüzyılın iyilik hareketini yapmıştır. evet chp zengin kesimden oy almaktadır belki ama akp yarattığı zenginlerden oy almaktadır. şimdi sapla samanı ayırmak üzere şu köşeye geçip sonra ki seçimlere kadar bunları birbirinden ayırma vaktidir.
eğer doğru bir önerme olsaydı recep tayyip erdoğan'da chp'ye oy verirdi. hem o sadece baklava börek yemekle kalmıyor gemileri falanda var esmer şeker ticareti yapıyor o derece zengin. sağmış bir anda nasıl olduysa milyoner olan türbanlı kevaşelerin altlarında cipler cevahir senin istinye park benim, tayyip baban senide görür belki ilerde.
istatistik gibi alanlar varken kıçı kırık bir facebook sistemi üzerinden çıkarım yapıp, bunu uludağ sözlük yazarlarına "gerçek" olarak sunan yazar söylemidir.
ak parti fakirlere kömür, pirinç, beyaz eşya yardımı yaparak oylarını dilenmektedir. demek ki ak partinin fakir kesimden oy aldığı çıkarımını yapabiliriz. ee başa geçince ülkeyi soyup soğana çevirmesi de bu yüzden olsa gerek *