sosyal demokratlik cizgisini bi tik oteye tasiyip hdp nin ilimli kanadiyla birlesip esitlikci solcu ama muhafazakarlarin da oy verebilecegi bir parti olmali. ayrica insanlari etkileyebilecek bir genel basksn secmeleri de gerekir.
dirilmekten neyin kastedildiğine bağlıdır. önce zihniyet, sonra siyasi akıl, sonra da yönetim değişikliği gerekir.
cumhuriyet tamam. ama halk partisi olmak, halkın dinamiklerini iyi bilmekle doğru orantılıdır. milliyetçi olursun tamam. ama halkı arkana almadan hareket kolay değildir.
anadolu insanı dindar adam seviyor. öyledir veya değildir, allah bilir. ama namaz kılarken çekilen fotoğraf, ramazan'da iftar görüntüleri, konuşmalardaki besmele ve allah'ın adını zikretme gibi etmenlerin bu toplumun gözünde önemi çok büyük.
bunun haricinde, milliyetçilik ile ırkçılık kavramlarını birbirine karıştırmadan, yine halkın belirlediği yoldan giderek siyaset üretmek gerekir.
genç, akıllı, konuşmayı bilen, karizma sahibi liderler ve yönetimler gerekir. bununla beraber parti örgütlerinin sistematik çalışması da önemlidir. "bizden olmayan ölsün" gibi yaklaşımları eleştiren kitleler, iş kendilerine geldiğinde benzer tutum sergilediler. işte bu yüzden yerle yeksan bu muhalefet. oy veriyoruz ama vallahi güvendiğimizden değil, mecbur olduğumuz için.
bugün chp-mhp koalisyonu iktidar olsa, nasıl bir yönetim oluşacak, nasıl politika üretilecek, nasıl hizmet verilecek gibi sorular kocaman soru işaretleriyle kendini gösteriyor zihnimde. dolayısıyla değişim şart.
kemal kılıçdaroğlu ile birlikte partinin en ince hücrelerine kadar işleyen alevi yapıyı partiden ihraç etmektir.burada alevi düşmanlığı yok,fakat bu güruh chp'yi çizgisinden çok uzaklaştırdı.mhp ve cemaat ortaklıkları malum.
değişimin yukarda olması hiçbir şeyi değiştirmez. yakın döneme kadar (1980-günümüz) chp'nin en tepesinde kimlerin olduğunu her zaman biliyorduk. bu tepedekilerin halktan soyut olduğunu, yine bu elit kısmın halka biraz tepeden baktığını da biliyoruz. en temel sorunun bu olduğunu kabul edersek;
-tabandan gelen bir hareketin en tepeye ulaşması ve partinin halka yaklaşım ve yönelim konusunda kökten bir değişikliğe gitmesi gerekmekte.
-oturduğun yerden siyaset yapıp, halkı suçlama mantığının yerinin, halkı anlama mantığının alması şart.
(sen her seçimde aldığın mağlubiyeti, bu halk cahil, bunlara her şey reva mantığı ile geçiştirirsen, gelecek seçimde mağlup olmaktan kurtulamazsın.)
-belkide en önemlisi parti stratejisinin şekillenmesi konusunda, eğer sen cumhuriyetle yaşıt bir partinin sistemini, sırf iktidar olabilmek uğruna mevcut iktidar partisinin taktiklerini ve argümanlarını taklit ederek değiştiriyorsan orada büyük sıkıntı vardır. halk sandığınız kadar cahil değil, kimin ne yaptığını biliyor.
bunların hepsini topla. çalışmak kalır elinde. çalışmadan bir bok olmuyor.
-başkanı Sarıgül olmalı
-adam gibi muhalefet olmalı
-ondan sonra belki iktidar
chp nin başarısızlığını milletin zihniyeti ile bağdaştıramazsınız çünkü bu ülkede bir çok Atatürkçü rte ye oy vermektedir.
Bu saatten sonra ne yazık ki zor olandır. Aklı başında bir başkan bulamadıktan sonra iktidar olmak doğu perinçek'in içerdeyken kullandığı "perinçek çıkacak iktidar olacak" sözü kadar hayaldir.