chp'nin iktidar tarafından üstü örtülmeye çalışılan, 34 yurttaşın bombalanarak öldürüldüğü uludere olayıyla ilgili parti raporunu açıklamasıdır.
"1. Ölen ve yaralananlar örgüt mensubu değildir.
2. Grubun taşıdığı yük mazot olup silah taşımamaktadırlar.
3. En yakın askeri üs uzaktadır bu kişiler eylem yapmıyorlardır.
4. Yavaş seyreden gruba acil müdahale gerektirecek bir durum bulunmuyordur".
uludere olayının üzerinin kapatılmasının nedeni kılıçdaroğlu'nun "işin ucu Erdoğan'a dayanınca orada akan sular duruyor. Erdoğan şimdi 34 yurttaşımızın katledildiği olayı nasıl kapatacağını düşünüyor" sözünde yatmaktadır.
imralı süreci denilen ittifakın bozulmaması için, bu olayın üzerinin örtülmesi akp açısından hayati önem taşıyor. oysa ki, bir hukuk devletinde bir siyasi partinin çıkarlarına dokunacak diye hiçbir cinayetin üstü örtülemez, hiçbir suçlu cezadan muaf tutulamaz, "öldürülenler kaçakçıydılar zaten" gibi insanlıktan uzak gerekçelerle ilkelerin ayaklar altına alınmasına destek verilemez. zira, bağımsız bir yargı eliyle uygulanan çağdaş ve yerleşik kurallar ve adalet olmadan bu ülke ayakta kalamaz.