yerinde tespittir. tamam akp hakikaten kötü ama halk chp'nin "daha kötü" olduğunun yıllardır farkında. halkın menfaatine bir tablo çizmediği sürece kime, neye umut bağlarsa bağlasın başaramayacaktır, sırf akp ile kavgalı olduğu için dün küfredip adam yerine koymadığı cemaatle bugün yanyana yürümesi chplilerin bile içine sinmiyor, kaldıki halkın içine sinsin.
aynı zamanda da akpnin ilk umudu olan cemaattir. eğri oturalım doğru konuşalım şimdi. eğer gülen cemaati olmasa, akp nasıl bu kadar güçlü bir uluslararası destek görecekti? iktidara geldiğinde nasıl bu kadar hızlı kadrolaşabilecekti?
şunu unutmamak lazım. ilk kurulduğu dönemde akp, milli görüş kadrolarından devşirme, milli görüş gömleğini attığını iddia eden bir partiydi. gençlikleri, söylemleri her ne kadar ümit verse de; kadroları yetersiz görünüyordu; eğer ki cemaat o boşluğu doldurmasaydı...
zaten cemaatin kısa sürede bu kadar güçlenmesinin, ya da bazılarına göre şımarmasının, en önemli sebebi de üstlendikleri bu kilit roldü.
fakat milliyetin haberinden şöyle bir alıntı yapmama izin verin: "Raporu yorumlayan Rabasa, Dört senaryo içinde en mümkün olanı AKPnin yargı eliyle kapatılması gerçekleşecek gibi görünüyor. Kapatma ABD için olumlu olmaz çünkü AKP, islam ve demokrasinin bir arada yaşayabilirliğini gösteren ve Ortadoğuya örnek teşkil eden bir deneyi yansıtıyor dedi. "
burada bahsedilen islamın köktendinci islam olmadığı aşikar. çünkü savaş zamanında bile abdnin bu fundamentalist dinci gruplarla kurduğu ittifakların sonradan başlarına ne işler açtığı malum. kaldı ki türkiye gibi ortadoğunun hengamesinde nispeten istikrarlı ve barışçıl bir ülkede abdnin köktendinciliğe bu kadar ışık yakmayacağı da aşikar.
işte gülen cemaati, abd'nin ortadoğuda yeşertmek istediği ılımlı islam modeli açısından akp ile abd arasında bir köprü oldu.
şimdi birileri benim burada türkiyeyi abdnin yönettiğini ima ettiğimi zannedebilir. elbette hayır. ancak 21. yüzyılda rock states diye adlandırılan kuzey kore, kısmen küba gibi bir kaç devlet hariç hiç bir devlet yoktur ki uluslararası konjonktürden birincil derecede etkilenmesin ve kendi iç siyasetini de ona göre şekillendirmesin. hani bazen diyorsunuz ya, muhsin yazıcıoğlunu insanlar bu kadar severken neden ona oy vermediler? ya da osman pamukoğluna neden şans tanınmıyor? işte en önemli sebebi budur. bu adamların partileri, türkiyeyi yönetebilecek, uluslararası konjonktürün o devasa dalgalarında gemiyi yüzdürebilecek tecrübeden, gerekli kadrolardan ve en önemlisi de vizyondan yoksun. eğer akp zamanında bu kadrolarla (buna cemaat de, liberaller de dahil) işbirliği yapmasaydı, kusura bakmayın da sittin sene iktidara gelemezdi. ya da tıpkı erbakan gibi, iktidarı koklar, ama şerbetinden asla içemezdi.
şimdi chpye gelelim. chp gelecekte eğer iktidara gelmek istiyorsa, yaşam tarzına ve dini altyapıya dayalı sağ-sol ayrımını yıkmak ve onun yerine daha fazla sosyo ekonomik koşullara bağlı bir siyaset algısı kurmak zorunda. bunun üç beş senede olmayacağı çok açık. ama kılıçdaroğlunun şu zamana kadar yaptıkları, gelecek adına ümit verici chp açısından.
akp karşısında yaşanan hezimetler, doğrudan kılıçdaroğlunun başarısızlığı gibi algılanıyor. aslında siyasetle az çok uğraşan ve özellikle de anket araştırmalarıyla yakından ilgilenen herkes biliyor ki, türkiyede halkın siyasi tercihlerine ve siyaseti algılayış şekline bakıldığı zaman chpnin eski chp olarak kaldığı müddetçe değil 3-5 yılda, belki 50 yıl boyunca akp, ap, anap, dyp gibi partilere oy vermiş olan insanlardan alabileceği oy oranı oldukça kısıtlı kalacak. çünkü türkiyede sağ sol ayrımı yaşam tarzıyla, giyim tarzıyla ilgili olduğu müddetçe ve chpnin de tavrı değişmediği müddetçe bu insanlardan oy alma imkanları yok.
cemaatin bugün chp ile olumlu ilişkiler kurması, chp açısından değil; akp açısından bir kayıptır. cemaat hakkında çeşitli yorumlar yapılabilir ki kendilerine yeri geldiğinde en ağır eleştirileri getirenlerden birisi olduğumu düşünüyorum ben. ancak şu anda farklı bir konu üzerine konuşuyorum ve buna odaklanmak gerek. o da şudur ki, gülen cemaati türkiyede politik islam olarak adlandırabileceğimiz siyasi akım içerisinde halihazırda en yetişmiş, en eğitimli ve nispeten en sadık kadroları sağlayan oluşum. bu yüzden de herhangi bir siyasi parti için hazine değerinde. eğer akp kurmaylarının "ne iyi oldu da kurtulduk şu cemaatten, üzerimizden yük kalktı vallahi" diye iç geçirdiğini düşünüyorsanız bir daha düşünün derim. eğer gülen cemaati akp için bu kadar kolay harcanabilir bir şey olarak gözükseydi, geçen sene değil, yıllar önce cemaat ile ipler koparılırdı.