Cehape'nin inatla ve cahil cesareti ile Atatürk döneminin statükosunu bırakmaması gayreti sonucu vücut bulmuş gerçek.
Chp, 1920-1930 döneminin şartlarına göre elbette Sol idi. Ancak dünyanın konjonktürüne; ikinci dünya savaşı, 68'liler hareketi ve soğuk savaş dönemindeki solun evrimine uyamayan chp, nihayetinde ne sol olmuş, ne de sağ kalabilmiş bir parti olarak günümüze erişmiştir.
Dua etsin de, HDP ilerleyen yıllarda solun merkezine yerleşmesin.
genellikle solculuğu "devrim yapalım, işçiler, komünizm" diye anlayanların ortaya attığı iddia. düşünmezler ki sosyal demokrasi de siyasi yelpazede kendine merkez solda yer edinmiş bir ideolojidir. chp'nin zaten sosyal demokrat bir parti olduğunu söylememize gerek yok. milliyetçilik konusuna gelirsek, altı ok'taki milliyetçilik, etnik milliyetçiliği kabul etmez. altı ok'taki milliyetçilik, kültür birliğine dayanır ve ülke çıkarlarını korur. bu anlamdaki milliyetçilik solla çelişmez.
sol dediğimiz şey,
din yoktur,
milliyetçilik ve ulusalcılık yoktur.
kapitalizm ve liberealizm yoktur.
eğer vardır ve birileri dindar, milliyetçi, liberal olup solcu oluyorsa o zaman ideolojide bir sorun var demektir.
yada sol' un ne olduğunu bilmeyenler fazlalıktadır.
solun tek partisi proleterya partisidir. parlamenter sistemin kohnemis devlet aygiti oldugunu bilmeyen yeni nesil fraksiyonlar gecmise bakip sol nedir turk solu nedir bilmelidir.
1971-1980 dönemi chp'si hakkında hiçbir fikri olmayanların yaptığı genelleme. o dönemin chp'si serbest piyasa ekonomisine karşı, antiemperyalist, antifaşist, özgürlükçü, devletçi ve halkçı bir politika izlediği için tüm sağ cenah ve abd'nin korkulu rüyası olmuştu. sermayenin örgütü tüsiad gazetelere çarşaf çarşaf hükümet karşıtı ilanlar vererek, tüpgaz, margarin gibi ihtiyaç maddelerini piyasaya sürmeyerek (nedenini bilmeyenlerin hala yağ ve tüpgaz kuyruklarından bahsedip chp'yi suçladığı olaylar) halkta memnuniyetsizlik yaratması, terör eylemlerinin tırmandırılması, derin devlet eliyle maraş'ta katliam yapılıp alevi-sünni çatışması yaratılmaya çalışılması ile askeri darbe koşulları oluşturuldu. önce ecevit hükümeti istifa etti ve ardından gelen demirel hükümeti solu yeterince bastıramadığı ve özgürlükleri kısıtlamayamadığı için, öteden beri planlanan 12 eylül faşist darbesi geldi ve solun silindir gibi ezip geçerek özgürlükleri alabildiğine kısıtladı, amerikancı-suudici dincilere iktidar yolunu açtı.
bunlar, şili'de sosyalist allende'ye karşı cia tarafından uygulananlara benzer yıkıcı faaliyetlerdi ve halkın yararına işler yapmak isteyen solcu bir hükümetin istifası ve solun iktidar seçeneği olmaktan çıkarılması, yani fiziksel olarak ve fikren ezilmesi hedefleniyordu.
soğuk savaş sona erdikten sonra tüm dünya solu gibi chp de o zamanki sol çizgisinden saparak, liberal demokrat bir çizgiye oturdu. ancak, son seçim bildirgelerinde "halkçılık" ruhunun tekrar canlandığı görülmektedir. bu sol bir söylemdir. chp, artık 1970'li yıllardaki gibi "ortanın solu"nda değil, merkez sol yelpazede yer alan bir partidir.