Bu rejimi tepeden inme ben getirdim benim dediğim olur demenin farklı bir yoludur.
Halk doğru insanı seçemez anlayışının son durağıdır.
Türkiye de rejim tabandan tavana yayılan bir süreçle getirilmediğinden olsa gerek onlar mı getirdi ki bu rejimi onlara seçtirelimin farklı bir söylemidir.
chp'nin duruma göre değil de yasalara göre politika yaptığını gösteren olay. ne yapsaydı yani? 4,5 yıl hiç cumhurbaşkanı seçimi ile ilgili bi çalışma yapmayıp daha sonra kendi çıkardığı ve kimseyle uzlaşmadığı adayı zorbaca seçtiremeyeceğini anlayınca mağdur rolü oynayıp "banane yaaaa ben halka seçtiricem" mi deseydi? (bkz: ampül)
cumhurbaşkanının anayasa ile belirtilen görev ve yetkileri halkın seçeceği bir kişi için çok az. eğer cumhurbaşkanını halka seçtirmek istiyorsan önce yetkilerini arttıracaksın, sonuçta o zaman o koltukta oturan halkın iradesi olacak. ama sen ab uyum yasaları diye adamın yetkilerini kısıtla sonra da mağduru oynamak için cumhurbaşkanı seçimini alet et. yemezler canım. chp eğer halka seçtirmiyorsa bunun bir sebebi de akp'nin bu olayı kullanarak oy avlamasını engellemek. yani rte'nin asıl amacı üzüm yemek değil bağcıyı dövmek. tıpkı seçimlere az bir zaman kala meclisten tezkere isteyip daha sonra onu kullanmayacak ve türkiye'nin itibarını yerle bir edecek olmaları gibi.
olması istenebilecek olaydır. takım tutar gibi partilerin tutulduğu ülkemizde sonunda bir defa da olsa halkın kişiye oy vermesini sağlayacak olan olay chp'nin bir yerlerine yediremeyeceği kişinin seçilmesinden korkmasından kaynaklanmaktadır. *
son derece normal bir durumdur. zira büyük çoğunluğun da bildiği üzere kendileri faşist bir partidir. faşist bir partiden de cumhurbaşkanını halka seçtirme olgunluğunu göstermesi beklenemez.
demokrasi bizim ülkemize biraz fazla geliyor ki bunu verdikleri karardan anlayabiliyoruz. cem uzan yakışıklı diye ona oy verecek tiplere bu noktada cumhurbaşkanlığı gibi önemli bir mevkiiyi bu tür kimselere teslim etmek çok saçma. chpnin düşüncesine hak vermek işten değil.
demokrasinin ikilikte kalmasını önlemek içindir. halk meclise, mecliste kendisini temsil etmesi için vekiller gönderir. bunlara halkın vekili, anlamındaki milletvekili denir. halkın seçtiği bu milletvekillerinin, seçtiği başkan da cumhurbaşkanıdır. cumhur halk demektir, cumhurbaşkanı da halkın başkanı anlamına gelir. halkın seçtiği vekiller de halkın başkanını seçerler ve demokrasi böyle yürür.
akp'nin seçimde kullandığı tek slogan tek propaganda malzemesi "cumhurreisi ni chp seçtirmedi". bu yanlış önerme cahil halka yutturulmaya çalışılıyor! işin özüne gelince: akp'nin artık halka vaad verecek yüzü kalmadı (zira daha önceki vaadlerinin birçoğunu yerine getirmedi) ve bunun farkında olan akp'liler o yüzden de bel aşağı vuruyor o kadar!
bir kere cumhurbaskanini chp sectirtmedi seklinde bir gorus tamamen yanlistir. cumhurbaskaninin secilememesinin en buyuk sorumlusu uzlasmaz tavirli akplilerdir. halka sectirme konusuna gelince hani hukuk devleti hani anayasaya bagli devlet. anayasadan kaynaklamayan yetkiyi kimse kullanamaz *
akp'nin cumhurbaşkanı seçtirmemesi üzerine olan hede. akp, cumhurbaşkanı seçimi esnasında uzlaşmaya gitmedi. Vecdi Gönül üzerinde mesela, uzlaşmanın sağlanabileceği biliniyordu ama Bülent Arınç'ın egoist davranışı üzerine uzlaşma sağlanmadığından akp ile aynı fikirde olmayan vekiller meclise gelmediler. ve o zamana kadar, anap tarafından zaten önerilmesine rağmen, cumhurbaşkanının halka seçtirilmesine pek de sıcak bakmayan akp allah allah nedense aniden çarketmişti. e çünkü başka çaresi yoktu, cumhurbaşkanını madem meclisten seçtiremiyordu o zaman halka seçtirecekti. akp'nin örümcek zihniyetinde bi cumhurbaşkanı olsun da nasıl seçilirse seçilsin diye düşünmeye devam ettikleri sürece, bu ülkede yalnız olmadıklarından elbette daha bir sürü engel çıkacaktır karşılarına, niye çok mu garip?
zorunlu güncelleme: tabi tr'yi aslında bu kadar karışıklığa götüren de benim adayım-senin adayın zihniyetidir. tr'nin güzelliği için bu adamların uzlaşması gerekir. uzlaşma fikrini esgeçer de benim adayım-senin adayın olayına takarsak işte ya chp cb seçtirmez ya akp, e ne oldu şimdi?!
ama şunu da söylemeliyiz ki, chp cb oylamalarından önce bir akp'li cb elbette seçilebilir diye beyan vermiştir. ama son güne kadar akp bir aday bile sunmamıştır ta ki iki-üç gün kalana kadar. akp, elbette çoğunluğuna güvenip, uzlaşmaya yanaşmamıştır. ama chp de halka dönmeyerek yine uzlaşmıyor, diyebilirsiniz. iyi de biliyoruz ki bu halk cb seçemez. kömür dağıtarak toplanan oylarla nasıl cb seçecek benim halkım ben bilmiyorum. arkamda iktidar olmanın gücü ve kömürüm olsa ben de seçilirim, bunun neresi uzlaşma?
şimdi akp kömürün ıvır-zıvırın gücü ile yine kendi dediğini yaptırmaya çalışıyor ve chp yine ayak diretiyor-du. anayasa mahkemesi iptal kararını reddetti ve halka dönülecek.
ama tabi, demokraside çareler tükenmediğinden, bu da gerçek bir son olmayacak, piyasanın kendi dengesini bulana kadar dalgalanması hesabı, bu ülke de dengesini bulana kadar çalkalanacaktır.
yukarı tükürsen bıyık aşağı tükürsen sakal bir durumdur. eğitim seviyesi ve bilinci düşük olan halkın büyük bölümünün pazardan karpuz dahi seçmemesi gerekir ancak bir yandan da cumhuriyetin temelidir halkın yönetenlerini seçmesi. bu ne yaman çelişkidir anne.
mazotu bir ytl yapamazlar diyen birisinin kendi oğlunun gemisine bir ytl den vererek oldurduğu bir parti liderinin dayatmasıyla ve emperyalist yonetimiyle zorla ve özde değil sözde düşüncesiyle, politik çikar uğruna yapmiş olduğu çelik çomak oyununa alet olmama girişimidir.
ismet inönü devrinden beri halkı kendisine rakip gören ve 'kendi milletine karşı siyaset yapan' bir zihniyetten, ki i. inönü bunu 1968 yılında ulus gazetesine verdiği bir röportajında hatırat tadında itiraf etmiştir, beklenmesi 'doğal' olan bir vaka-i adiye...
Halktan korktuğu için oda iyi biliyor, bir çok kişi Atatük'ün kurduğu parti olduğu için yok olmaması için oy verdiğini bu nedenle halk partisi ama halka güvenmiyor, tabi halkın sectiğinede.
Doğru bir tutumdur ama mecliste 367 kuralını araması da saçmadır tıpkı şuan Hayır kampanyası yapması gibi. Sen 367 demesen kimse cumhurbaskanini halka sectirmeyecekti madem cumhurbaskanini halk seciyor başkanlık gelsin yoksa halkın seçtiği her cumhurbaşkanı anayasada belirtilen yetkilerini aşar siyasete karışır.
