çürütülmüş suçlamadır. gerekli cevap verilmiştir. incelense rtenin dediklerinin çoğunun böyle yalan yanlış olduğu görülecektir ama tabiki bizim millet görmüyor sadece bakıyor.
sığlıkta üstümüze olmadığının kanıtı olan tartışma konusudur.
arkadaşlar, bu ülkede hangi yönetim döneminde içimizde değer olarak taşıdığımız öğeler bir bir yok edilmeye çalışılmadı ki? hangi iktidar sahipleri halkın bütün olarak refahını düşünmek yerine, kaos ortamı yaratarak kendini beslemeye çalışmadı ki? hangisi seçilebilmek adına halkın saf duygu ve inançlarını manipüle etmeyi denemek yerine, gerçek ihtiyaçlar ve kalkınma modelleri üzerine oturaklı uzun vadeli politikalarla ülkeyi yönetmeye aday oldu ki? ve hangi birisi etrafındaki meleşen yalakaları kullanıp oluşturduğu küçük baronlarıyla ülkenin nimetlerini iç etmedi ki? hangisi olm hangisi, cevap verin bana.
hepsini biz yarattık, kendi götümüzün rahatı için, en doğal haklarımızı kullanabilmek için bile araya erk sahiplerini sokmaya çalıştık. kısırdöngünün yürümesine ve hatta daha da güçlenmesine hep biz sebep olduk. sonra da o bunu yıktı, şu bunu sattı, ötekisi beridekisini sikertti.
o iyi, bu kötü diye ülkeyi dingonun ahırı haline biz getirdik.
evet, türk siyasi hayatının başka hiç bir dünya ülkesine benzemeyen dinamikleri var. ideal yönetim anlayışına belki hiç bir zaman kavuşamayacak bir yapı bu. belki karakterli, basiretli yönetici adayları yetişecek ama onlar da kendilerini geliştirmek adına bu ipsiz sapsız pisliklerin içinde yoğrulacak ve arenada tutunabilmek için değerlerini yozlaştıracak, ki bunlar oluyor da.
onun için kendi pisliği içinde kalmayıp etrafındaki herşeyi de kirletmeye devam eden bu makyevelist zaman parçası ve onu belki de bilmeden yaşatmaya devam eden zavallı bizler var olmaya devam ettiğimiz sürece kimse bana ahırdan da, gemiden de, siyasetten de bahsetmesin arkadaş.
aynı chp günümüzde çarşafa rozet takıp ertesi gün aynı çarşafı törenle yırtmamış mıydı?
böyle bir zihniyet cami de kapatır, medrese de, tekke ve zaviye de..
chp'nln camileri ahıra çevirdiği güneş gibi bir hakikat. Bunu az çok tarih bilen herkes bilir. Bunu tayyip'in söylemesi bu olayın hakikatlne etkisi sıfırdır. Ve yılmaz özdil ( bu adamın uzmanlık alanı ne ki ey kemalist tayf: bu şahsa iman ediyorsunuz?) gaz makalesi de bi'kaaldır.
haydi herkes evine...
yaşı tekabül edenlerin bildiği, nesilden nesile aktardığı bir gerçekti. başbakan resmi olarak dillendirince bazıları yeni duyulmuş, hiç bilinmeyen bir hadiseymiş gibi reaksiyon vermeye başladı. evdeki osmanlıca tefsir, fıkıh, akaid kitaplarını gazyağı tenekelerine koyup, ağzını lehimleyerek bahçesine gömen bir dedenin torunu olarak, yıllar sonra bu tenekelerden çıkmış kitapları bizzat gördüm. kur' an- ı kerim öğretmek de yasak olduğundan çocuklarına gizlice kendisi öğretmiş büyükannem.
başbakan açıklama yapınca, "vay! o peygamber mi?" diye nara atanlara, "yılmaz özdil kim?" demek isterim.
araştırmayan bir toplumun nasıl kandırılabileceğinin örneğidir. 1936 yılında cumhuriyet gazetesinde yapılmış bir haberdir "camileri ahır yapmışlar" nedir ne değildir diye düşünmeden başbakan söylemişse doğrudur mantığıyla hareket eden insanların kuracağı cümlelerdir. gerçekten neymiş bu işin aslı diyenler için http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/20413966.asp
bir ülke başbakanının araştırmaya bile gerek görmeyip (veya özellikle göz ardı edip) ortaya attığı iddiadır.
yine araştırmaya gerek görmeyen, okuduklarını yorumlamak, muhakeme etmek yerine sadece oy verdiği insanlar söyledi diye inanıp bu iddiayı dillendiren insanlar vardır.
karşıt görüşlü bir yazar bunu çürüttüğü zaman "acaba ne yazmış" deyip okumak zahmetinde bulunmaz. "gerçekten böyle birşey olmuş mu?" demez. sadece inanır. çünkü ona öyle öğretilmiştir.
bu yalana inananları o camide ibadet etmeye davet ediyorum. belki utanıp yaptıkları iftira için allah'tan af dilerler.
bahsi geçen cami işgal yıllarında rum'lar tarafından ahır yapılmıştır. orayı tekrar cami yapan ise bizzat chp'dir. ama bizim örümcek kafalı yobaz arkadaşlarımız olduğu sürece ne kadar anlatsan boş.
yılmaz özdil tarafından yalan olduğu ortaya çıkarılan iftiradır. ayrıca camileri ahıra çeviren biri varsa o da akp iktidarıdır. geçen yıllarda 40 yılın başı* kurban bayramında mahalle camiine gitmiştim, efendim afadersiniz ama leş gibi koyun boku kokuyordu. öptüm.
zaten böyle bir şeye inanmak için mal olmak gerekir.
memleket elden giderken, memleket derdine düşmüş insanları sanki başka dertleri yokmuş gibi milletin camilerine karşı böyle hesaplar güttüğünü düşünmek dahi nasıl bir fesatlık, nankörlük ve aymazlık içinde olduklarının ispatıdır. rte ne yapsın, alışmış kudurmuştan beterdir. mecbur yemini veriyor.