kemal kılıçdaroğlu'nun başa geçmesi ile başlayan süreç.
chp şu anda iktidar olabilmek için her türlü yolu deniyor. bütün ilkelerinden uzaklaşmış. tek amacı iktidar.
resmen köprüden geçene kadar ayıya dayı deme modundalar.
belki bu şekilde kendi oyları dışındaki oyları toplama amaçlarına ulaşabilirler ama ben eminim ki kendi tabanlarından kaybedecekleri oylar da oldukça fazla olacaktır.
gerçi muhtemelen dışarıdan gelecek oyların kaybedeceklerinden fazla olduğunu tahmin ediyorlar ki bu yolu seçmişler.
ben siyasetin bu şekilde yapılmasından yana değilim. bir parti neyse o olmalı. sırf oy toplamak için millete şirin görünmeye çalışmak son derece yanlış bir davranış.
bunu en iyi yapan parti akp olduğu için çok yüksek bir oy alabiliyor. sanırım bu da türkiye'de siyasetin ne olduğunu güzelce gözler önüne seriyor.
chp'nin bu yolu seçmesinin nedeni de bu olsa gerek.
ben şu an var olan hiç bir partinin vatana-millete hizmeti hedeflediklerine inanmıyorum. hepsinin hedefi başka. hepsi kendi çıkarlarını düşünüyor. nasılsa bir allah'ın kulu kalkıp bunlardan hesap sormuyor. herkes futbol takımı destekler gibi siyasi parti desteklemek peşinde. bu zihniyet değişmedikçe başımızdakiler bizi çok kazıklar. kazanan da hep onlar olur.
parti kurup devlet yönetmeye talip olmak herkesi kucaklamayı, herkesten oy alabilmeyi gerektir.
"e ben partimi kurayım hee sonra da tabanım belli bir kitlem olsun kendimiz çalıp kendimiz söyleyelim" gibi bir anlayış siyasette salaklıktır.
bu da sadece türkiye'de değil bütün dünyada böyledir.
yani bu akp'leşmek meselesi falan değildir, siyasetin gereğidir bütün partilerin yapması gerekir.
