doğru olduğu kabul etsek bile ortada kabak gibi duran vakıa belli: sen heykel bile yapamadın.
burada 'heykel' olarak anlaşılması gereken taştan metalden yapılmış figürler değil; o figürler nezdinde kafalarda yaratılan fikirlerdir. hadi 'kemalizm demokrasiye kapalı ve etnik bir zihniyettir' yani bildiğin 'kaskatı ve heykel gibi bir aidiyettir' diye bir kenara ittik diyelim, ama bak ki tıpkı heykellerin kaidelerinde durduğu gibi yeni gelen nesillerin kafalarında yer almaya devam ediyor. didişmenden belli.
sen ne yaptın, ne başardın? insanları üzerinde yükseldiğini iddia ettiğin islami ideolojiden de soğuttun; 1400 yıllık söylemi 20 senede para ve avanta uğruna çarçur ettin. bunun nedeni dinin heykeli yapılamadığından mı yoksa senin beceriksizliğin mi? hem o heykel kültürünü aşmak hem de temsil ettiğini söylediğin eski bir dini güncelleştirmek için tarihsel bir fırsatın vardı, basiretsizliğinle herşeyi heba edip toplumu zihnen 100 yıl geriye ittin.
daha ötesi de var: eğer kemalizmin bu kadar heykelleşmesinin bir sebebi asker-sivil bürokratik gelenekse bir diğer nedeni de senin yarattığın dinci fantezisinin insanlarda yarattığı iğrenmedir. o heykellerin kemikleşmesi ya da daha doğru bir ifadeyle betonlaşmasında senin de parmağın var yani.