rektörlerin genelkurmay başkanı karşısında esas duruşta beklediği, "hayır" demenin yasak olduğu dönemde şimdi ortalarda olupta o dönemde kuyruğunu bacaklarının arasına sokmuş siyasetçilerin gıkının çıkmadığı gerçeği iyi bilinirken..
darbecilerin hazırladığı anayasa'yı cesurca eleştiren tek insanın deniz baykal' olduğu düşünülürse gayet normal durumdur.
o dönemde ne demiş deniz baykal? "ikinci sınıf demokrasi bize yakışmaz. Anayasa parlamentoyu milli iradeden kopartıyor" ayrıca aynı tarihte gazetelere verdiği bir demeç şöyledir "Bu anayasanın betonarme hesapları yanlış"
kimsenin sesi çıkmazken bakın kim ve hangi parti lideri darbecilerin hesaplarını yanlış bulup dile getiriyor, chp'nin 12 eylül' davasına müdahil olması akp veya mhp'den daha normaldir en azından zamanında eleştirmiştir.
olsa olsa paşayı savunma yönünde müdahil olacaklardır. muhalefet etmek chp gibilerine bırakılmayacak kadar ciddi bir iştir ama burası türkiye.
epey davul çalmış ve candaş medyadaki yardakçılarına da davul çaldırmışlardı, "12 eylül yargılanmayacak, böyle birşey olmayacaaakk, yalaaan dolaaan vs vs" falan diye, şimdi dönmüş müdahil olmaya gelmişler. vallaha bravo, ne genişlikmiş arkadaş... benim evden geniş mesela.
12 eylül döneminde kapatılan ve liderleri zincirbozan'da gözaltına alınan ve mağdur edilen bir parti için, hem mağduriyet yönünden ve hem de ilkesel olarak gayet normal müdahillik talebidir.
ecevit, 12 eylül döneminde "arayış" adlı dergiyi çıkararak, o koşullarda dahi, amerikancı faşist askeri cuntaya karşı muhalefet etmiştir. ilk seçimlerde, cunta tarafında veto yedikleri için çoğu chp'li milletvekili adayı olamamışlardır. bunlara, ismet inönü'nün oğlu erdal inönü de dahildir.
halkın ve chp'nin baskısı olmasaydı, 12 eylül 2010 referandumu kapsamına anayasa'nın geçici 15.maddesinin alınması mümkün olmayacak ve cuntanın yargılanmasının yolu akp tarafından kapalı tutulacaktı. akp, bu maddeyi sonradan referanduma dahil etmştir.
12 eylül referandumunda akp'nin tek amacı yargıyı ele geçirmekti. geçici 15.madde, muhalefetin aklına getirdiği bir tür zokaydı. akp iyiniyetli olsaydı, herkes evet derdi. akp'nin her maddenin ayrı oylanması teklifini kabul etmemesi yüzünden, referandumda hayır denilmek zorunda kalındığı bir gerçektir.
12 eylül davasını isteksiz şekilde bir yıl sonra açtıran akp, 12 eylül'ün abd'nin ılımlı islam projesi nedeniyle yapıldığının bilincinde olarak, 12 eylül'e ve kendilerine yol açan cuntacılara gerçekten şükran borçludur.
o dönemdeki darbe rejimi tarafından parti kapatılarak mağdur edildiğinden, normal bir harekettir. tabii aynı vaziyet darbecilerin kapattığı diğer partiler için de geçerlidir.
daha da enteresan olanı,27 nisan e muhtırasına alkış tutanların şuan chp de milletvekili olmalarıdır. (nur serter)yazıktır ki birçok gerizekalı bunu bilmez
referandumdan önce chp'nin sadece geçici 15. Maddenin kaldırılıması için teklif verip akp oylarıyla o teklifin reddedildiğini bilmeyen gerizekalıların eleştirdiği konudur...