chp ve mhp değil akp ile pkk'nın söylem birliği olarak düzeltilmesi gereken cümledir.
akp beslemeleri öyle ortaya laf atıp işin içinden sıyrılamazlar. bir iddian varsa kanıtını koyacaksın ortaya.söylem birliği diyorsun e hani nerede bu ortak söylemler?
oysa akp ile bdp'nin dolayısı ile pkk'nın pek çok ortak söylemi var.
mesela daha geçenlerde pkk'nın başı cemil bayık kandilden chp ve mhp'ye değil tayyip erdoğan'a destek çıkmıştır. hakeza abdullah öcalan denen bebek katilinin de benzer şekilde tayyip erdoğan'a destek içerikli bir mesajı basına yansımıştır. aşağıdaki haber linklerini paylaşıyorum.
ayrıca pkk ile oslo görüşmelerini yapan chp yada mhp değildi bizatihi akp iktidarıydı, tayyip erdoğanın fidanıydı.hatta pkk ile mit'in yaptığı bu oslo görüşmelerinin metni de medyaya yansımıştı hatırlanırsa. unutanlar,okumayanlar varsa o metni paylaşayım;
oslo görüşmeleri mutabakat metni;
--------------------------------------------
"Türkiye ve Pkk temsilcileri arasında yapılan görüşmelerde mutabakata varılan hususlar:
Yaşanan çatışmalı sürecin Türkiye'de şiddet, can ve mal kaybına neden olduğu gerçeğinden ve kalıcı barış, güvenlik, uzlaşı ihtiyacından hareketle; taraflar Oslo toplantıları sürecinin devamı konusunda hem fikirdirler.
Taraflar, demokrasi, insan hakları ve evrensel hukuk ilkeleri temelinde Kürt sorununun çözümünde diyalog ve müzakere yolunun esas alınması konusunda görüş birliğine ulaşmış ve bir an evvel müzakerelere başlamanın gerekliliğine inanmaktadırlar.
Oslo sürecinin başlangıcından bugüne dek yürütülen çalışmalar ve atılan olumlu adımlar, Kürt sorununun siyaset zemininde ve kamuoyu nezdinde tartışılabilir hale gelmesine ciddi katkı sağlamıştır.
Üzerinde mutabakata varılan hususlar:
1)Taraflar, süregelen Oslo ve imralı süreci bağlamında Kürt sorununun çözümü konusundaki kararlılıklarını koruduklarını bir kez daha belirtmişlerdir.
2-Taraflar, bu güne kadar Oslo ve imralı süreçlerinde vurgulanan Kürt sorununun kalıcı çözümüne yönelik temasların sürdürülmesi ve yürütülecek çalışmaların Anayasal ve yasal çerçevede sonuçlandırılmasının esas alınmasının gerekliliği konusunda varılan mutabakatları teyit ederler.
3-Taraflar, 10 Mayıs 2011 de imralı'da yapılan görüşmede Sayın Öcalan tarafından sunulan, "Türkiye'de Temel Toplumsal Sorunların Demokratik Çözüm ilkeleri Taslağı', "Türkiye'de Devlet ve Toplum ilişkilerinde Adil Barış ilkeleri Taslağı' ve "Kürt Sorununun Demokratik Çözüm ve Adil Barışı için Eylem Planı Öneri Taslağı' adı altındaki taslaklar konusunda, en geç Haziranın ilk haftasına kadar görüş ve önerilerini sunarlar. Kürt tarafı, sözü edilen taslakları memnuniyetle karşılar, prensip ve ilkesel olarak kabul eder.
4-Taraflar, ayni süre içinde yukarıda adı geçen taslaklarda zikredilen Anayasa Konseyi, Barış Konseyi, Hakikat ve Adalet Komisyonu için isim düzeyinde çalışma yaparlar ve netleştirdikleri isim önerilerini sunarlar.
5-Türk tarafı, seçimlerden sonra en kısa zamanda Örgütü temsilen iki kişinin Sayın Öcalan'ı ziyaret etmesi, yukarıda adı geçen konsey ve komisyonlar kurulduktan sonra, birer alt komisyonlarının da Sayın Öcalan'la ilişkilendirilmesini taahhüt eder.
6-Kürt halkının siyasi ve legal temsilcileri, basın yayın organları ve çalışanlarına yönelik uygulanan baskı, tutuklama ve çalışmalarını engelleme vb. yönelimlere son verilmesi ve KCK adı altında gerçekleşen siyasi operasyonlarda tutuklananların serbest bırakılması sürecin yumuşatılması ve çözüm yönünde ilerlemesi için önemli bir adım olacaktır. Bu çerçevede Türk tarafı ilk adım olarak Newroz ve sonrasında tutuklanan Kürt siyasetçileri bırakmayı taahhüt eder.
7-Taraflar, seçimlerin güvenli bir ortamda geçmesi ve ortamın normalleşmesi için, en üst düzeyde kamuoyuna açık çağrı yapacaklardır.
8-Kürt sorununun nihai çözümünün, ancak çatışmasızlık zemininde gerçekleşebileceğinden hareketle tüm askeri, siyasi ve diplomatik operasyonların ve eylemlerin durdurulması ve uygun tedbirlerin karşılıklı geliştirilmesi esastır. Bu çerçevede taraflar, 15 Hazirana 2011'e kadar her türlü operasyon ve askeri eylemlerini durdururlar.
9-Taraflar, müzakereleri derinleştirmek ve gündemdeki konuları tartışmak üzere hazırlıklarını yaparak 2011-Haziran ayının ikinci yarısında bir araya gelmeyi kararlaştırmışlardır."
eli kanlı, emperyal maşası bir terör örgütüyle masaya oturup kabul edilmez bir takım isteklere evet diyen akp'nin 2002'de iktidara geldikten sonra pkk'yı yeniden palazlandırdığı aşikardır. 2002'de akp iktidara geldiğinde pkk terör yapamaz halde 1000 kadar mevcuduyla kandile sığınmış durumdaydı. çünkü kuzey ırakta mevcudu 30 bini bulan bir türk askeri kuvveti vardı. o sarp dağların bittiği tepelerde yani bugün pkk kampları olan yerlerde hep türk askeri vardı.ayrıca pkk'nın şehir yapılanmaları çökertilmiş durumdaydı. belirttiğim üzere kandilden başını çıkaramıyordu. akp gelir gelmez önce o türk askerini geri çekti.sonra abd ırak'a girdi. barzani ve talabaniyi palazlandırdı ve akabinde onlar da pkk'yı palazlandırdı.akp iktidarı da pkk'nın hem şehirlerde yeniden yapılanmasına hem de o tepelerde yeniden kamplar kurmasına göz yumdu.böylece pkk kısa sürede mevcudunu yeniden 5-6 binlere çıkardı.2004'den itibaren de terör yapmaya başladı.2001'de 2002'de hatta 2003'de ya kazalar yada rutin arazi taramalarında geçmişte döşenmiş mayınlar yüzünden 6 bilemedin 7 şehit vermişken 2004'den itibaren artan oranlı biçimde şehitler vermeye başladık.
sonuç olarak pkk'nın yeniden palazlanmasında abd'nin,talabaninin, barzaninin ama en başta akp'nin büyük dahli vardır.
pkk terörünün yanısıra akp iktidarı ırak'ın kuzeyindeki o peşmerge aşiretlerinin fiilen devletleşmesine göz yummuş hatta bizzat bu yolda devleti seferber etmiştir.bununla da yetinmeyip o pkk'nın hamisi barzaniyi akp kurultayına çağırıp parti yandaşlarını barzani için 'türkiye seninle gurur duyuyor' diye bağırttırmıştır.
anayasa pakedini hazırlayan liberal islamcı, nurcu, orta doğu projesi gönüllüleri, kaplancılar, süleymancılar ve bilumum yobaz ayak takımının yakaladığı ahengi yakalayamamış birliktir.
normalde birbirine hiç uyuşmayan zihniyetin çok daha büyük bir konu hakkında güç birleştirmesidir.
uzay filmlerinde uzaylıların saldırısı karşısında abd ve rusya'nın birbirleri için hazırladığı nükleer bombaları uzaylılara karşı kullanmak için anlaşmasına benzer.
birbiri ile hiç anlaşamayan gruplar bile bir konu üzerinde uzlaştıysa, bu o konunun çok büyük bir yanlışlık ya da tehlike içerdiğini görmekte yarar vardır.
bu tehlikeye herkes hayır diyor, evet diyenlerin niyeti bellidir.
chp ve mhp anyasayı kürtçü buluyor.
pkk ve uzantısı olan parti ise yetersiz buluyor. bunu tutup saçma ve boş laflarla aynı tutanlar ya salaktır ya artniyetlidir.
ayrıca pkk ile bir söylem birliği yapan varsa terörist başına sayın diyen zihniyettir.
söyleyecek pek birşeyleri olmamasından kaynaklanır. listede adı olmayan partinin de söyledikleri aslen korporatif kapitalist enternasyonal sözleridir. bu iş böyle gider.
apo denen pkk liderinin zamanında açılım sürerken akp için " akp benim projelerimi uyguluyor " demişti.
pek tabii bu bebek katiline sayın ve kutsal şehide kelle diyen biri var.
ha işte bu komik ve gereksiz sözü o kişi yani recep bey demiştir.
zekas zeviyesi yerlerde olan arkasındanki sürü ise hemen almış bunu evirip çevirip yaygara koparmış.
ha tabii bu tezi destekleyenlere bakıyoruz.
pkk'ya toz kondurmayan, tsk'ya kin kusan ve dahası ölüye bile saygısı olmayan vakit ve hakan albayrak denne akp yalakası ve akp'den nemalanan kişi.
tam bir komedi dans üçlüsü.
daha dün egemen barış mı nedir o gereksiz insan pkk'lı teröristlerin analarıda ağlıyor, pkk'lı teröristlerde türk vatandaşı demişti.
pek tabii akp içinde ben kendimi kürdistanlı gibi hissediyorum diyen rezil vekilleri saymıyorum bile.
evet şehide kelle demişti tayyip.
bu kadar korkunç ifadeleri bdp bile dememişti.
hatta pkk bile böylesi sözler söylememişti.
acaba bdp hakkında terör suçundan düzenlenen tutuklama müzekkerelerini hangi parti mecliste görüşülmesini engellemiştir diye sorulması gereken noktadır.
aynı parti bugün hamisi olduğu terör şakşakçılarını oyum azalıyor diye karşı tarafa itmeye çalışıyordur .