bu olay için daha önce dediğim saçma, rezil söylemini tekrar yineliyorum.
ama konuda bu olay için antidemokratik, faşizm, rezalet gibi laflar sıralayanlar acaba niye akp'li bir vekilin, muhalifler için kanı bozuk sözü için aynı özveriyi göstermedi.
bu antidemkratik, faşist, rezil bir eylem olurken, kanı bozuk sözü çok mu güzel oluyor.
akp cephesinden biri ana avrat sövde ses çıkarmayacak kadar koyun, at gözlüklü bir zihniyet var.
akp'nin dediğinin yüzde birini yapan chp, mhp olunca, allah allah.
taaruz başkar.
yahu madem bu kadar duyarlı insanlarınız, biraz ahlak sahibi olun, objektif bakış açınız olsun.
çarşaf yırtmak evet rezil ve saçma bir eylem. ama buna yaygara koparıp antidemokratiktir deyip; kanı bozuk rezaletini görmemek, laf etmemek, en büyük antidemokratlık, rezillik olsa gerek.
çok yerinde bir eylemdir. yırttıkları kara çarşaftır. vay muagoym ne kadar kara çarşaf meraklısı varmış lan memlekette. bir ucundan da ben tutaydım eyiydi.
gerçek chp zihniyetine sahip insan değillerdir. gereksizdir. ancak bu ülkede akp vekili, kendilerine oy vermeyen 100 de 53 lük kısım için kanı bozuk derken, bu kadar zoruna gitmedi kimsenin. şahısların düşüncesi denildi. evet efendim şahısların sorunu 3-5 chp li kadın, kendi sorunları.
zamanında kısa etekli diye kızların bacağına kezzap döken yobazlarla benzer mantaliteye sahip insanların davranışıdır.
böyle yapınca da, özgürlük, sebestlik gibi kavramlardan falan bahsetme hakkını kaybetmiş oluyor bu tip zihniyettekiler.
ne kadar özgürlükçü olamadıklarının bir göstergesidir. neden tahammül edilemez anlamıyorum.
hala nelerle uğraşıyorlar, gerçekten ilerleyebilmemiz için bence bunlar önümüzde hep engel. fikirler değişmeli ve bunun için artık başımızdakilerinde değişmesi şart.
bırakın efendim giysin çarşafını, öteki taraftan taksın tülbentini, bir ötekide giysin mini eteğini.
tüm ülkeler hep dış tehditlerle uğraşıyor, birde bize bakın tam tersi, dış düşmanlara gerek kalmıyorki, biz içerde kendi kendimizi yiyoruz.
yıllardır aynı muhabbet aynı seneryo.
kişilerin tek başına ya da toplu halde siyah bez/çarşaf yırtmasını yasaklayan bir yasa yoktur. olsaydı gereği yapılırdı. bugün nerdeyse bayrakların bile yırtılmasının, yakılmasının suç olmaktan çıkarılması tartışılırken burda olsa olsa karşı tarafa kustum sov yapma hakkı doğar, küsmeyiniz! demokrasiye alışınız.
eğer herkes kendine göre, kutsal değer, kutsal eşya yaratmaya bir başlanırsa bunun önünü kimse alamaz.
kara çarşaf zaten tarihsel olarak bir rum giysisidir.
akp'nin işidir. akp, masum bir parti değildir. Ak kelimesi bile kurtaramaz.
edit: akp gibi bir psrtiye gözlerinizi gerçeklere kapatıp taraftar olduğunuz için, eksileriniz beni oldukça mutlu etmeye yetti. diğer türlü anlam karmaşası yaşayıp, aklımdaki akp profili konusunda yaman çelişkilere düşecektim. Şimdi, sizin mantığınızdan bir şey beklememekle ne kadar haklı olduğumu görüyorum.
chp gereğini yapmıştır. hiç haz etmesem de gereğini yaptıkları için tebrik ederim. keşke aynı tepkiyi 28 şubat'ta camiler önünde bekleyip insanların fotoğrafını çekerek fişleyen polis ve askerlere, sonrasında üniversitelerde zorla türbanı çıkarttıranlara, türbanı yasaklayanlayanlara karşı gösterebilseydi. yine de bu bile bir adım...
söylemeden geçemeyeceğim. deniz baykal bu olay için şöyle demiş:
--spoiler--
Kimsenin bir başkasının giyim kuşağımına, geleneğine, kültürüne ve ahlakına müdahale etme hakkı yoktur. Herkes inancında, yaşam ve giyim biçiminde özgürlüğe sahiptir. Birileri yanlış yaparsa tavır takınırız
--spoiler--
pekala türbana serbestlik sağlayan anayasa değişikliğine itiraz ederek bunu engellemek ne demek? o anayasa değişikliğini anayasa mahkemesine taşıyan chp değil mi? chp'nin ikiyüzlü siyaseti çarşafı yırtmayınca veya yırtanlara müdahale edince gözden kaçacak mı? tam iki sene önce türbana özgürlük sağlayan değişikliği anayasa mahkemesine taşıyarak engelleyen 112 milletvekili kimler? http://arsiv.sabah.com.tr...459BA595F96F04645135.html
bu olayı gerçekleştiren teyzelerin ne kadar cahil, ne kadar tarihten ve olgulardan bihaber insanlar olduklarını gösteren eylemdir. tamam halifelikle çarşaf birbirine yakın olgular olabilir ancak hilafetin kaldırıldığı günün yıldönümünde çarşaf yakmak hangi gerizekalının aklına gelmiş gerçekten çok merak ediyorum. eğer böyle bir eylem yapacaksanız kılık kıyafet devrimi var bak 3 kasımda siz bilmezsiniz ben söyleyeyimde bari bir dahakine böyle bir mallık yapmayın.
23 ağustos 1925 tarihinde kastamonu ve inebolu'ya yaptığı ziyaretlerde şapkayı halka tanıtarak, anadolu'da gerçekleştirmeyi planladığı kılık-kıyafet devrimi'nin ilk sinyallerini vermişti. bu tarihten itibaren, 25 kasım 1925 tarihinde kabul edilecek 671 sayılı şapka kanunu'na kadar geçen süre zarfında, sokak ortasında kara çarşaflar yırtılmak, fes ve sarıklar yakılmak suretiyle girişilen sokak soytarılıklarına hiç gerek olmadan, anadolu'nun bir çok yerinde; sarık ve fes yerine şapka, çarşaf yerine elbise giyilmeye başlanmıştı.
asıl sorun şudur ki,
kendisini 'kemalist'olarak lanse etmeye çalışan bir çok kişi, mustafa kemal'i yeterince tanımamakta ve o'nun, lideri bulunduğu halkına yön verişindeki zeka dolu incelikleri kavrayamamış görünmektedirler.
bakınız! mustafa kemal, kastamonu konuşmasında ne diyor;
'' biz, her nokta-i nazardan medeni olmak mecburiyetindeyiz. fikrimiz, zihniyetimiz tepeden tırnağa kadar medeni olacaktır. bu maksatla, turan kıyafetini araştırıp ihya eylemeye de mahal yoktur. medeni ve beynelmilel kıyafet milletimiz için layık bir kıyafettir, onu giyeceğiz. ''
dikkat edilecek olursa bu konuşmada, en az bedevi kültürü yanlıları kadar turan kültürü yanlıları'na da çıkaracak dersler vardır. yani açıkca, '' bedevi kültürü'nün etkisinde kalmayacağız derken, yanlış anlaşılmasın! bu demek değil ki, orta asya'da giydiğimiz kıyafetlere dönüş yapacağız; medeni ülkeler ne giyiyor ise bizler de onu giyeceğiz.'' denilmektedir.
chp'lilerden beklenecek bir davranış...
siz asıl tarikatçı forumlarında yapılan yorumları bir okuyun, zannedersiniz sokaktan çarşaflı kadın çevirip ırzına geçmişler...öldüm gülmekten.
not:bu satırların yazarı baş örtüsüne sonuna kadar saygı duymakta, ama kim ne derse desin çarşafa uyuz olmaktadır.