denizli, manisa, balıkesir(coğrafya bilgisi iyi olmayanlar için izmir'e komşu ilçelerdir) oylarının izmir oylarına katılmasına dair ansızın bir büyükşehir yasası sonucuyla; 5 yıl içerisinde sinsice suriye göçmenlerini izmir'e entegre edip, birkaç daha seçim hilesi yapılarak(hırsızlığın dozajını arttırmak yani)olması muhtemel zamandır.
AKP'nin izmir'i alma ihtimali her zaman mümkündü. izmir'i CHP almadı, daha çok AKP verdi. Çünkü her seçim öncesi AKP mutlaka bir gerizekalılık yaptı izmir'de.
Kemal Unakıtan, "Bizi seçin yatırım alın" dedi. RTE, "gavur izmir" demeye getirdi. Merhum Belediye başkanı Ahmet piriştina bizzat başbakan tarafından Üniversiad oyunları için beceriksizlikle suçlandı. Ölünün arkasından konuşulmaz der bizim kültürümüz ama başbakanımız konuştu. Hem de yalan yanlış, bilgisi olmadan konuştu. Ahmet piriştina ile AKP Belediye Başkan Adayı Taha Bey'in aralarındaki yakınlığı bilmeden, diyaloğu öğrenmeden "Üniversiad oyunları için bizden destek istedi, çünkü kendi beceremedi" dedi. Olayın aslı bununla ilgili değildi tabi. Taha Bey'i de utandırdı. Melih Gökçek sıfatına bakmaksızın izmir'in suyuna bulaştı. Diyanet işleri Bakanı izmir'lileri irfansızlıkla suçladı. iktidar yok yere bir çok Belediye çalışanını hapse yolladı. Silivridekiler kadar çok yatmasa da hepsi hapis yattılar, hepsi masum olarak çıktı. Hüseyin Çelik izmir'i "yüzü gözü kir pasak içinde sümüklü bir çocuğa" benzetti.
Ama bugün için kimse izmir'in neler yaşadığına dair bir bilgiye çok sahip değil. Buna AKP'lisi de CHP'lisi de dahil.
Alın size net bilgiler. Bu şehre bok atanlar, alamadıkları için hırslarından kuduranlar çatlasın. Adında "Adalet" olan bir partinin adaletsizliklerine göz atın.
izmir, 4 milyona yaklaşan nüfusuyla Türkiye'nin 3. büyük kenti. Türkiye'de yaşayan insanlar kişi başına yaklaşık 4.000 lira vergi vermektedirler. Bu oran izmir'de 9.000 liradır. Verdiğimiz vergi miktarı açısından Türkiye 4.'sü olmamızın yanı sıra kişi başına düşen kamu yatırımlarında, yani AKP hükümetinin izmir'e gönderdiği kaynaklar açısından bakınca ise Türkiye 37.'siyiz. Adalet ve Kalkınma partisi'nin adaletsizlikleri bu kadarla da sınırlı değil.
Türkiye'de kentlere ortalama kişi başına 215 lira yatırım yapılırken bu oran izmir'de 179 liraya düşer. AKP iktidara geldiği 2002 yılından 2004 yılına kadar sakin kaldı. Ama 2004 yılından itibaren izmir'e yapılan yatırımları kısmaya başladı. 2004 yılına kadar kamu yatırımlarından izmir % 5,76 pay alırken, 2004 - 2013 arası bu pay neredeyse yarı yarıya düşerek % 3,1'e düştü. Ama bu arada biz izmirlilerin ödediği vergi % 32 arttı.
izmir 2013 yılı itibarı ile 350 milyon dolarlık kamu yatırımı aldı. Peki ne kadar vergi ödediğimizi biliyor musunuz sevgili bok atıcılar? 18 milyar dolar. Yani 50 verdik, 1 aldık.
Ama yıldık mı? Yılmadık. Son beş yılda izmir'e ne kadar kamu yatırımı yapıldığını da hemen söyleyim. 2,9 milyar dolar. Evet vizyonel bir adam değildir Aziz Kocaoğlu. RTE kadar hatipliği yoktur. RTE, hatiplik konusunda 90 ise Aziz Kocaoğlu 15'i zorlar. Ama aynı Aziz Kocaoğlu, kendi yönetimindeki belediye ile 4,5 milyar dolarlık yatırım yaptı. "Bu arada devlet hiç mi izmir'e para vermedi insafsız?" diye soracak olursanız patlamayın, elbette verdi. Devlet son 10 yılda izmir'e 5,3 milyar lira para verdi. Ama durun bir dakika...Özelleştirme gelirlerinden izmir'den 6,6 milyar lira da para aldı. Yani bu şehirden aldığını bile vermedi bu Adalet ve Kandırma Partisi...
Böyle olunca da ne oldu... Zaman içinde Belediye yatırımları devletin yatırımlarını 500 milyon dolarcık sollayıverdi.
Ne olmuş diye soracak olan bazı aklıevvellere bir de şunu hatırlatayım... izmir'de Belediye ve iştiraklerinin sizce devlete borcu ne kadardır... Sanırım tahmin ettiniz. Sıfır!!! inanmıyorsanız gidin devletin verilerini inceleyin. Ha bu arada şunu da hatırlatayım Ak Partili Ankara Belediyesi'nin EGO ve ASKi'nin devlete toplam borcu 1,6 milyar lira!!!
Hangi partiye oy verirseniz verin. Ama bu adaletsizliğe karşı "Sen de AKP'ye oy verseydin de bu kadar ağlaşmayaydın" diyorsanız sizin da hem vicdanınıza hem de adaletinize sokayım. Bu negatif ayrımcılığa bakıp başıyla onaylayan bile vicdansızdır gözümde.
izmir'e CHP'nin de çok sahip çıktığını sanmayın sakın. izmirli kendi yağıyla kavrulmaktadır. Çünkü bu şehir bir çoklarının o gavur nitelendirmelerine karşı Kurtuluş Savaşı'nın başlayıp bittiği şehirdir.
Yatırımlarda nasıl başarılı olup devleti solladığımıza gelince... Bu sümüklü çocuğa benzetilen kent sağ görüşlü Brookings'in dünyanın en hızlı büyüyen 200 metropol kenti içinde 4. sırada yer almaktadır. Dünyada borcunu en hızlı ve ekonomik ödeyen belediyelerden biri olunca uluslararası değerlendirme kurumlarından biri olan Fitch de izmir Büyükşehir Belediyesi'nin uzun vadeli kredi notunu 9 basamak yükselterek AA+'ya çıkarmıştır. Bunları pek çok kimse bilmez. Bunun üzerine Dünya Bankası'nın 4 ay önce teminat ve garanti istemeden 45 milyon euro kredi verdiğini de bilmediği gibi.
işte bu yatırımlar da meyvesini vermektedir ve izmir kişi başı gelirde 17.292 lira'ya ulaşarak istanbul'u bile geride bırakmıştır.
Nasıl oluyor da oluyor derseniz... Evet belki çok iyi siyasetçi değiller izmirli bürokratlar. Ama hiçbirinin evinde de ne para sayma makinası, ne de ayakkabı kutuları çıkmadı. Çalmadan çalışıyorlar sadece. Varsın Recep Tayyip Erdoğan bizleri CHP'ye oy verdiğimiz için cezalandırmaya devam etsin yine, varsın sizler AKP'ye oy vermediğiniz sürece köy olarak kalmaya devam edin diye söylenin durun. Biz mıh gibi sağlam duruşumuzu kendimizi satmadan sürdürmeye devam ediyoruz. En azından izmir'e, bu sümüklü çocuğa bir "Helal olsun"u çok görmeyin.
göç oranının biraz daha artması; eğitimsiz- köylü nüfusun izmir'de biraz daha çoğalması ile gerçekleşir. tahminime göre bir sonraki seçimde iyice zorlarlar, ondan sonrakinde alırlar.