Chp henüz 1 dönem bile yönetmemişken bu kadar korkmayın sevgili akapalılar.
Onlar sizin kadar bu ülkeyi rezil etmezler merak etmeyin. Ne olursa olsun chp'de atatürk etiketi vardır. Bu yüzden ülkenin bekasını tehlikeye sokmazlar akapa gibi.
- Herkesin bir işi ve bir maaşı olacak. Böylece binlerce kişilik istihdam oluşacak.
- Söylediklerinin arkasında duracak ve verdikleri sözleri tutacak olurlarsa; Emeklilikte Yaşa Takılanlar emekli olacak. Bu da binlerce kişilik istihdam demektir.
- Bugün akım dediğine yarın bokum derse kimse körü körüne "O zaman bu doğruydu, şimdi de bu dediği doğru" demeyecek. "Götün başın oynamasın, ne dediysen arkasında dur, adam ol biraz" diyecekler. Halkımızın büyük bir çoğunluğu bunu algılamakta epey zorlanacak. "Oy verdiği bir partiyi nasıl eleştirebiliyorlar, Böyle bir şey olabiliyor mu" diye beyin fırtınaları yaşanacak...
- HDP ile bir öyle bir böyle siyaset izlenmeyecek. işine gelince açılım süreci, işine gelmezse Terör destekçisi HDP. Şuraya yazıyorum not alın. Eğer iktidar 2023 seçimleri öncesi HDP'ye yakınlaşırsa ben hiç şaşırmayacağım. Yandaş TV'lerde bir süredir HDP ile kötü propaganda sayısında azalma var.
- Ötekileştirme olmayacak. Bu biraz zaman alacak. Çünkü bizim insanımız yıllardır düşman gibi gördüğü bir kesimden destek gördü mü gurur yapar, onuruna yediremez. Aynı toprağın, aynı bayrağın çocukları olduğumuzu yeniden keşfetmeleri için bir süreç gerekecek.
- Siyaset dili düzgünleşecek. "Şerefsiz, namert" gibi kelimeler, "ispat etmeyen şerefsizdir" gibi söylemler azalacak. Azalsın da zaten. Dünyada bu şekilde iç siyaset mi yürür?
- Polise, memura, askere milletvekili olanların söylemlerinde bir yumuşama olacak. Mersin milletvekili hanımefendi gibi polise hakarete varan söylemler olmayacak. Polis de vekile o şekilde davranmayacak.
Bu başlığın altı doğru yer olmayabilir ama kendim bile şaşırsam da bu Mersin olayında AKP'li Şamil Tayyar ile aynı düşüncedeyim. Olayda bir kurgu var gibi. Kadını durdukları anda çekime başlanıyor. Bu polisimizin standart uygulaması mı? Herkesi böyle filme çekiyorlar mı? Hem sonra kanunen yasaklanmadı bu ? Polisler gerçekten de bu pandemi döneminde neden maskesiz. Sanki bizzat kadının damarına basmak için yapıyorlar. Bu yine de milletvekilinin o sözleri söylemesine neden olamaz. Aslında biraz zekice davransa bu olayı herkesten önce kendi ortaya çıkarıp lehine kullanabilirdi. Tam tersini yaptı ve görüntüler ortaya çıkmadan önce olayı yalanladı. Belli ki yalanlayacağı düşünülüp ilk önce haber yapıldı, yalanlama gelince de görüntüler verilerek rezil edildi. Mersin milletvekili daha önce zaten değil bir kadına, bir vekile yakışmayacak şekilde "Bağırta bağırta, kanırta kanırta" gibi dil kullanarak kendi hakkında bir imaj oluşturmuş. Bu olay da üzerine tüy dikti. Ama bu siyaset tarzını kim yaparsa yapsın onaylamıyorum. Vekillerin işi birbirinin kuyusunu kazmak değil, milletin huzurunu sağlamak olmalı. AKP yaparsa AKP'ye, CHP yaparsa CHP'ye, iyi Parti yaparsa da iyi parti'ye karşı olurum. Entrikalarla uğraşılmasın artık.
- Polis ya da bekçiler gibi güvenlik kuvvetleri asli görevlerinin vatandaşı korumak olduğunu yeniden öğrenecek. Kendilerini işgal altında bir ülkenin milis güçleri değil de sıradan bir ülkenin sıradan güvenlik görevlileri olduklarını, kanundan üstün olmadıklarını, kanunun herkese eşit mesafede olduğunu hem bize hem kendilerine yeniden gösterecekler.
- Berkin Elvan'lar da, Eren Bülbül'ler de olmayacak ve de olmasın. Bu iki çocuğumuzun 15 yaşında olduğunu, ne terörist ne de süper kahraman olamayacak kadar küçük olduklarını anlayacağız belki de. Bu iki canımız da google başlık olarak yer alıyorlar. Can'lar gittikten sonra nasıl gittiği çok da önemli mi. Ne işleri var o yaşta toprak altında olmaya. Artık bu şekilde çocuklarımızı yitirdiğimizde hangi görüşe ait olursa olsun ikisine de üzülmeyi öğreneceğiz, ikisinin de içimizi yakmasına izin vereceğiz. 15 yaşında bir polisin gaz mermisiyle can veren çocuk miting alanında yuhalattırıldı bu ülkede. Yahu her tarafı terörist olsa ne olur ? Nitekim bu ülkenin yargısı bunu yapan polisi suçlu buldu ve ceza verdi. Ama bugün kimse bunun hesabını muhattabına soramıyor.
- O kadar çok şey öğreneceğiz ki... Man Adası dosyaları, 18-25 Aralık olayları, 15 temmuz olayları... Bunun yanında öğrenilmesi hiç istenmeyen şeyleri bile öğreneceğiz. Havalara saçılan ihaleler, gizli ya da ticari sır olarak tutulan anlaşmalar, Metin Cengiz kim? gibi...
*yolsuzluk bitmez ama şimdiki durumdan daha az olur.
*enflasyon düşer. insanlar bir nefes alır.
*şarlatan tarikatlara cemaatlere torpil biter, fonları kesilir liyakat sağlanır.
*hukuk sistemi daha iyi bir hal alır.
*insanlara daha özgürlükçü ve demokratik haklar verilir. (gerçi bizim millet özgürlüğe düşman. birey olmasını bilmiyorlar. hep kul köle edebiyatı.)
not:liberalim ama şu an için chp dışında oy verilebilir bir parti göremiyorum. bu seçimde muhalefet kesinlikle kazanmalı sonrası düşünülür. ülke öyle bir hal aldı ki akıllı insanların pragmatik olmak dışında bir seçenekleri yok.
Sarayın yüz milyonlarca lira harcaması kesilip, bu akp yandaşı kişilerin kurduğu şirketlerin devleti hortumladıkları hortum kesilince batışlarını izlemek güzel olacak.
#44997370 .. millet ittifakının iktidar olması durumunda kısa vadede;
bütün talan projeleri ve anlaşmaları iptal olur. halk üzerindeki baskı ortadan kalkar. güven ortamından dolayı ekonomi biraz toparlanır. insanlar biraz nefes alır.
0 -1 ... 19 18.08.2021 15:37 hesapkitap... bu hesap kitap tutmaz nasıl hesap yapıyon hesapkitap... otur sıfır...
millet ittifakının iktidar olması durumunda kısa vadede;
bütün talan projeleri ve anlaşmaları iptal olur. halk üzerindeki baskı ortadan kalkar. güven ortamından dolayı ekonomi biraz toparlanır. insanlar biraz nefes alır.
- Okullarda ingilizce öğretmenleri imam Hatip Mezunları değil Eğitim Fakültesi ya da ingiliz Dili ve Edebiyatı mezunları olur.
- Fizik, Kimya , Tarih bölümü mezunları depoculuk, kuryecilik gibi işlerden çekilip mesleklerini yapmaya başlarlar.
- Ziraat Bankası Medya Patronlarına değil çiftçilere kredi vermeye başlar.
- Ülkede gerçekten gazetecilik yapanların ya da yapmaya çalışanların sayısında ciddi bir artış olur.
- Merkez Bankası Başkanı 4 yıl görevde kalabilir.
- Eğitim Müfredatı en azından 4 yıl değişmez.
- Türkiye istatistik Kurumu uzun zaman sonra gerçek istatistiki rakamlar açıklamaya başlar ve gerçekle yüzleşiriz.
- Çiftçimize yetiştirdiği ürünlerin neticesinde hak ettiği değerler verilerek yeniden ürün yetiştirmeye başlanması sağlanır.
- Binlerce AUDi Long Luxury model araba boşa çıkar ve itibarımız yerle bir olur.
- Liyakat hak ettiği yeri bulur ve işin ehli insanlar işin başına gelir. Böylece özellikle Dış işleri'ne yetkili insanlar gelir. 8 Ülkeyle sınırı olan ülkemizin nasıl olur da dünyanın 17 ülkesiyle gerilim yaşadığını anlarız böylece.
- Hukuk, adalet yerini bulur. Pudra şekeri kullananlar parti üyeliklerinde yer alamaz. Bir suçun karşılığı bir ceza vardır ve bu ceza kişiye göre değişmez.
- 19 Mayıs, 23 Nisan, 30 Ağustos gibi milli bayramlarımız yeniden coşkuyla kutlanmaya başlanır. Her milli bayramda ishal olan, yurt dışı seyahatine giden yöneticilerimiz olmaz. insanlarımız Fatih'in, Kanuni'nin, Süleyman Şah'ın olduğu gibi Mustafa Kemal'in, inönü'nün de ataları olduğunun bilincine varır.
- Milli Bayramlarda Anıtların önüne çelenk ya da çiçek koyduğunuzda hakkınızda soruşturma başlatılmaz.
- TV'lerde siyasiler arasında yine gençlerin katıldığı tartışma programları yayınlanmaya başlanır. Yapılan bir işi eleştirmenin ya da fikir belirtmenin suç ve hakaret içermediği anlaşılır. Cumhurbaşkanına hakaret içeren davalarda ciddi düşüş yaşanır. (Yaklaşık 30.000 dava var bu konuda)
- TRT gibi kurumlar bir partinin yayın organı değil de Türk halkının bir kurumu olduğunu hatırlar.
- Komedi programlarında siyasiler eleştirilmeye başlanır. Hep beraber güleriz. Devleti ya da iktidarın icraatlerini içeren sanatçıların "Devlet Sanatçılığı" ünvanı ellerinden alınmaz.
- 50 milyon dolar /euro ya da biraz daha fazla konularak Sakarya'daki tank palet fabrikamız yeniden millileşir.
- Bazı devlet kurumlarının ya da kamu kuruluşlarının önündeki "T.C." ibaresi yeniden yerleştirilir.
- Okullarda coşkuyla andımız yeniden okunmaya başlanır. "Türküm, doğruyum, çalışkanım" demek kimi rahatsız ediyorsa o zaman seslerini çıkartırlar.
- FETÖ yapılanmasının içindeki siyasi yapılanma ortaya çıkarılır. Bugüne dek hiç bir siyasinin FETÖ yüzünden suçlanmamış olmasının altındaki giz perdesi aydınlanır.
- Dünyanın en çok otomobil vergisi veren ülkesi olmayız. Böylece % 71 ile % 206 arasında değişen vergi yükünden kurtuluruz. Bu vergilerle dünyada otomobilde üreticisinden bile çok kazanan devletimiz var. itibar asıl böyle yok oluyor.
- Doğa katliamları duraksar. Keşke tamamen yok olsa. Ama en azından ilk zamanlar olmadık yerlere verilen taş ocağı, maden ocağı ruhsatları yok olur.
- Kendi yaptığımız otobanlarda gider, kendi inşa ettiğimiz hastanelerde tedavi oluruz. Araç geçiş garantisi, hasta garantisi, yolcu garantisi gibi kavramlar hatırlamak istemediğimiz geçmişimizde yer alır.
- Neden kapatıldığını hiç bir aklı başında kimsenin açıklayamadığı kağıt fabrikalarımız yeniden açılır. Böylece hem kağıt ithalatımız azalır hem de istihdam yaratılmış olur.
- Mısır Şurubu, Glukoz şurubu ithalatı azalır. Çünkü yine anlamsız bir şekilde kapatılan Şeker Fabrikalarımız yeniden açılır. Bu işten cukkayı kaldıranların cepleri zaten yeterince dolmuştur.
- Limanlarımız birden bire olmasa da yavaş yavaş yeniden millileşir. Dünyada limanlarını yabancı ülkelerin firmalarına hem de gerilim yaşadığı yabancı ülkelerin firmalarına kiralayan kaç ülke sayabilirsiniz.
- Elektiriği aracı kurumlara satmadan vatandaşına iletir. 4 aracı kurumdan sonra evlerimize ulaşan elektiriğe fahiş fiyat ödemeyiz. Kullanmadığımız elektiriğin bedelini bize ödetmezler. Bu işe talip olanlar bunu düşünmeden mi girdiler bu işin içine.
- 15 Temmuz'a kadar FETÖ'ye laf söyletmeyenler, laf söyleyenlerin, uyarıda bulunanların üstüne yürüyenler, hatta saldıranlar yargı önüne çıkar.
- SMA hastası çocuklarımızın tedavisini SGK üstlenir. Somali'ye yardım göndereceğimize, Cibuti'ye cami, Burkina Faso'ya başkanlık sarayı yapacağımıza bebeklerimizin ölmesinin önüne geçeriz.
- Kapalı alanlarda içilen sigara yaşağı devam eder. AKP iktidarının Türk halkına karşı iyi kararlarından biriydi bu. Ama sigara ve tütündeki fahiş vergi oranı düşürülür. Bu vergi oranları sigara içilmesini engellemiyor. Sadece kaçak ve kayıt dışı sigara satışını destekliyor. Bunu herkes anladı ama bir iktidar anlamadı.
- Özel hastanelerin yırtık dondan çıkar gibi yapılışları azalır. işin içinde para olmasa sermaye sahipleri bu işe girer miydi? Bunun yerine halkına sağlık imkanlarını karşılıksız sunan devlet hastaneleri yeniden açılmaya başlanır.
- Alkollü olarak, ehliyetsiz, ters şeritte araba kazası yaptın ve birisinin de canını yaktın. Artık taksirle ölüme neden olmak diye bir suçtan yargılanmayacaksın. Doğrudan cinayetle ya da cinayete teşebbüsle yargılanacaksın.
- Bir kusuru olan, bir hata yapan, yanlış bir karar veren devlet yöneticilerinin suçu Allah'a, Doğa'ya, işin fıtratı'na atmadığı günler görmek nasip olur inşallah. istifa edebilen yöneticilerimiz olsun yarabbim. Yeni bir iktidarda da rüşvet alan, suç işleyen, hortumculuk yapan kişiler olmayacak mı sanki. Elbette olacak. Bunların rezil olabildiği, sırıtmadan, yüzleri kırmızı ya da mosmor olduğu halde TV ekranlarına çıktığı görürüz inşallah.
- Kadın cinayetlerinde azalma olur. Karısını, kızını, sevgilisini öldürenler hakim karşısında kravat takıp çıktıklarında "iyi hal indirimi" almazlar.
- Özellikle din sömürüsü yapıp fakirin fukaranın çocuklarını taciz eden, Allah'ın adını kullanarak yalan söyleyen, saf insanlarımızın yumuşak karnına dokunup istismar eden sapıklar, hırsızlar, tacizciler hak ettiği cezayı bulur. Gönlü gerçekten Allah sevgisiyle ve din bilgisiyle dolu olan ilahiyat mezunlarımız halkımıza hitap ederler. Cami imamları anlamadıkları özellikle dış ve iç siyaseti ilgilendiren konularda yorum yapmazlar.
- Suriyeliler, Afganlılar, ıraklılar ve daha bilmem hangi ülkeden ülkemize gelip hem sömürülen hem de kendi insanımızın çalışmasının önüne geçen göçmenler en kısa zamanda ülkelerine dönerler. Bulunduğumuz bölgenin jandarmalığını yapacak kudrette olmadığımız anlaşılır.
- En merak ettiğim konulardan biri cevap bulur: Yunanistan hangi yüzle 19 adamızı işgal edip üzerine asker çıkardı. Bu konuda neden devletimiz bir yaptırımda bulunmuyor ya da bulunamıyor ?
Doğru bildiğimiz yanlışlar mı var yoksa burada cumhuriyet tarihinin en büyük toprak kaybıyla karşı karşıya mıyız? Bu adalardan askerlerin çekildiğini, karakolların yıkıldığını ve Türk bayrağının dalgalandığını görürüz inşallah.
- iktidarı eleştiren sanatçı, siyasetçi, işçi, öğrenci, memur, vatandaş hemen terörist damgası yemez. insanlar arasındaki bu ayrışma, bu gerilim, bu düşmanlık sona erer. Başka partilere oy da verseler, başka ideolojileri da savunsalar birbirine düşman olmayacak kesimler görürüz inşallah.
- Türk Hava Kurumu yeniden aktive olur. Yangın söndürme uçaklarımızın sayısı yeniden artar. Yangınlarımıza kendi uçaklarımızla müdehale ederiz. Hatta o uçakları bizzat kendimiz yaparız.
- Soma gibi maden facialarının olmaması ya da olduğunda yaşam oranlarını daha arttırmak için birçok ülkede yapıldığı gibi madenlerimize "yaşam odası" kurulma zorunluğu getirilir.
- Türkiye Cumhurbaşkanı 1.000 odalı saraylar yerine devlet konutlarında ikamet eder. O koca saray da daha hayırlı bir işte kullanılır.
- Parlamenter sisteme geçiş olur. Bir adamın ağzından çıkan her söz doğru olmaktan çıkar.
- Kimse kimsenin kıçının kılına kurban olmaz. Kimsenin üzerinde Allah'ın sıfatları toplanmaz.
- Hiçbir iktidarın uzun süre yapacağını düşünmesem de ülkemizde çalışan her kesim sendikalı olur. işçinin, çalışanın hakkı sömürülmez.
- Kanal istanbul gibi inat projeler yerine bu ülke insanlarının tümünün faydasını görebileceği hayırlı projelere imza atarız.
Fosil Varank reis ve cicoz frank başlamışlar yine mesaiye. Yok şöyle olur, yok böyle olur. işiniz gücünüz yok mu sizin? Reisin torpili ile bulduğunuz işten çıkarılır ve kul hakkına giren bi' şeyler boğazınızdan geçemez diye bu kadar korkmayın. Birlikte çalışır helalinden yeriz beraberce, fena mı?