chp'yi desteklemeyen herkesi bağnaz, şakirt, dinci vs. sanmaları en büyük sebeptir. ne islam diniyle alakam olur, ne de akp-chp gibi bir koyun sürüsü partileriyle. al birini vur ötekine...
bence en başta aynı tip giyinmiş, aynı saç modelinde teyzelerin 'türkiye laiktir laik kalacak' sloganları.
bir noktadan sonra baydı artık, ters etki yapmaya başladı.kılıçdaroğlu gelince azaldılar.
*çalışmamaları.
*gençlik kollarına önem vermemeleri.
*gereksiz işe yaramaz ve antipatik bir kadın kolları grubuna sahip olması.
*tuncay özkan, hulki cevizoğlu gibi zehir elemanları partiye almayıp sabahat akkiraz ve nur serter gibi etkisiz elemanları alması.
*deniz baykal, önder sav gibi dinazorların hala partinin içinde olması ve hala onların sözünün geçmesi.
*her türlü saldırıya bakın bize saldırıyorlar diye halka havale etmesi, gereken cevabı vermemesi.
*gerçek bir "lider" bulamamış olması.
hala ısrarla, ve sanırım "ülkenin daha önceden demirağlarla örülü olduğuna" ama ak partinin bu demir ağları kapattırdığına inanmaları ve seçmenlerinin de sanırım o şekilde düşünmeleri.
parti tabanında binlerce nevzat tandoğan ayarında dingilin oturması. daha açıkça ifade etmek gerekirse;"en iyisini her zaman biz yaparız. ilericiyiz, öncüyüz halk bir boktan anlamaz, anadolu'da milyonlarca yobaz şeriatçı kürtçü, köminist faşist alevi şucu bucu ıvır zıvır var. halkı bunlardan kurtarmak lazım" düşüncesi. çok merak ediyorum bunları temizledikten sonra halk dediklerinden geriye kaç kişi kalacak ki; temizlik yapabilmeleri için bu temizlenmesi gereken insanların oylarıda lazım.
akp ortalığın tozunu atıp tam gaz rejim değiştirirken, hükümetin başı artık bir padişah gibi hareket edebilirken, istedikleri gazetecileri, istedikleri generalleri, istedikleri kulüp yöneticilerini(fanatik galatasaraylıyım) bir şekilde hapse atabiliyorken, müfredata kuran dersi koyulurken, eğitim sisteminden kız çocuklarını uzaklaştırabilmek için saçma formüller icat ediliyorken(4+4+4),tüm devlet kademeleri planlı bir şekilde kadrolaştırılıyorken, ülkenin kaynakları ihalelerle yeşil sermayeye oluk oluk akıtılıyorken, hala ve kürsülerden ağzından köpükler saçarak bu olanlara günün 24 saati küfretmiyorsa bu partinin yöneticileri, başkanı; tüm bu olanı kabullenerek gündem normalmiş gibi davaranabiliyorsa benim gibi mecburen bu partiye oy verenlerin nefretten de öte duygular beslemesi hiç te şaşılacak bir durum değil tabi ki.
1) halk-parti arasındaki uçurum, isim icraat uyuşmazlığı.
2) muhalifliği bile becerememek. bu partinin genel başkanı "biz iktidar olarak sayın kılıçdaroğlu'ndan çok memnunuz" lafını yedi ve halen utanmayı başaramadı.
3) chp seçmeni. bu başarısız muhalefete rağmen partisinin ve genel başkanlık koltuğundaki kuklanın arkasında duran seçmen gerçekten partiden tiksindiriyor insanı.
şu an ülkenin muhalefete ihtiyacı var. bir "akp yalakası olarak" söylüyorum bunu. yarın öbürgün bu muhalefete vatandaşlar olarak daha da fazla ihtiyacımız olacak. bu angutlarla olmaz efendiler olmaaz!
en çok etkileyeni chp millet vekillerinin ezana ve türbana karşı yaptıkları açıklamalardır. ezandan rahatsız olduklarını çirkin bir şekilde dile getirmişlerdir. muhalefet olmayı eline yüzüne bulaştırıyor.