Saçmadır çünkü hdp sol değil demokrattır. Ayrıca iktidarı her fırsatta teröristlerle aynı masaya oturuyor diye vatan haini ilan eden chplilerin ne kadar iki yüzlü olduğunu da gösteriyor. Tabi chpnin oy kaybetmesi ona bir şey kaybettirmez ancak 2-3 puanlık bir oy ile hdp barajı aşıp meclise girebilir. Zaten asıl konu da bu. Öyle ki chpnin zaten iktidar olmak gibi bir politikası yok ve akpnin bu seçimden sonra da iktidar olacağı gün gibi ortada. işte bu yüzden stratejik olarak chpnin oylarının bir kısmı hdp ye kaymalı ki barajı aşıp meclise girebilsin. Selahattin Demirtaş'ın en büyük vaadi ve çıkışı "başkanlık sistemini getirtmeyiz" olduğu için, normalde chpye verilen tepki oyları bu defa hdpye gidecek. Ha bu hdpnin barajı geçmesini sağlar mı? işte orasına benim pek ümidim olmasada chp ve Hdp'lilerin ümidi var demekki.
akp hdp koalisyonuna zemin hazırlayacaktır. akp kürt sorununu çözme bahanesiyle teröristlerin partisiyle koalisyona girecektir. chpliler hdpye oy verecek kadar mal değildir. akpnin oy vermesi gerekir.
ikilemde kaldığım konudur. Akp ve hdp iş birliği yapar endişesini barındırdığı gibi, akp nin istediği milletvekili sayısını alamamasını da akıllara getirir.
hdp güven vermiyor. işine gelince sosyalist işine gelmeyince kürt milliyetçisi oluyor. Diğer taraftan başkanlık sisteminden tüm ülke gibi kürtlerde zararlı çıkacaktır. Başkanlık sistemine karşı çıkacaklarını düşünüyorum. birkaç bakanlığa kanarlar mı? aslında bende bu sorunun cevabını arıyorum.
Oy kayması konusunda ise zaten sosyalist partilerinde oylarını alarak %10 a yaklaşırlar. Chp oylarına ihtiyaçları %0,5-1 arasındadır. Ama bu rakamlar ülkede çok şey değiştirir.
Edit: hdp ye oy vermek konusunda değil kararsızlığım. Zaten hdp ye oy vermem. Karasızlığım hdp nin barajı geçmesini istemekle istememek arasında. Ne diyelim hayırlısı olsun.
müthiş bir olay olma ihtimali olan kısa dönemli tercih değişikliği!
ülkede iyi giden hiçbir şey kalmadığı gibi adeta bir karabulut gibi üstüne çökenler yüzünden de alnımızı açık tutabilen şeyler de her geçen gün azalmakta ve türkiye cumhuriyeti 1923'ten bu yana yaşadığı en kötü döneminde cahillik gibi kırılması çok zor olan tabuların ve felaketlerin gölgesi altında yerin kilometrelerce derinine doğru gitmektedir!
bir ülke ve bir millet kaybetmeye hiç bu kadar yaklaşmamıştı!
çok şey oldu belki çok kez birileri geldi gitti...
fakat asla...
asla şimdiki gibi olmadı.
bu noktada bu büyük felaketlerden kurtulma adına chp sürekli olarak çözüm sürecine bir boyuttan devam edeceğini deklare etmelidir. zaten mhp harici tek başına iktidar olamaz. ama çok da olası olarak iktidar olamasa bile iktidara mhpyi sokabilir tabi ki. ileride her şey berraklaştığında artık yaptıkları en doğru işin bu olduğunu anlayabilirler belki de.
tabi sürecin istikrarına güven vermeyi hissettirme politikasının geçerliliği hdp'nin en üst düzey seçim çalışmaları yapması için stratejik bir uygulama olmalıdır. çünkü hdp'nin barajı aşması nasıl ki büyük bir iş ise hdp'nin batıdan aldığı oyları geri vermesi de o kadar küçük bir iştir! çünkü gücü ele geçirenler bir ülkenin istihbaratına kısacası her şeyine sahip olurlar ve batıdan sözde sol cenahlara çıkan oylar affınıza sığınarak aptal oyları değildir. yani değişilebilirlik ihtimali gerçekliğin gücü ile oldukça mümkündür! ve gerçeği de zaten temiz gözler görmekte ve temiz kalpler, pırıl pırıl zihinler idrak etmektedir. eli kanlı zalimler hiçbir zaman mutlak başarıya ulaşamayacaklardır.
neyse konumuza dönersek hdp'nin barajı aşması durumunda akp istediği yaptırım gücüne ve hatta öz yönetim erkine ulaşamayacak duruma sürüklenebilir.
işte olası bu durum bir milletin makus talihinin değişebileceği en kritik zamanın kuvvetli bir temsilcisi olabilir!
daha da ilerisi dolaylı bulunan bir milliyetçi refleksin mhp tarafına kayması ve chp'nin değerli olarak nitelendirilebilecek ekonomik programları ve planları dolayısı ile azıcık dahi vicdan ve idrak sahibi olan kimselerin bir kısmının oyunu alması zaferi temsil edebilen bir işlev görebilir. bu senaryonun geçerliliğini de belli bir takım saygın anket şirketlerinde görmekle birlikte esasen şu an bu satırları okuyanlara ve yazanlara görev düşmektedir. sandık başında sonuna kadar bir milletin, büyük bir milletin, o olmadan dünyanın tarihinin dahi yazılamayacağı bir milletin geleceği için, adalet için, kendimiz, bütün sevdiklerimiz ve doğmamış yeni neslimiz için aynı sevr sonrasındaki "geldikleri gibi giderler." iradesi gösterenlerin cesaretine, dehalarına ve karşılıksız olarak her şeyi bizim için yaptıkları sevgilerine saygısızlık etmemek için oylarımıza ne pahasına olursa olsun sahip çıkmamız bize kaderin yüklediği en önemli görevlerimizdendir. belki de şu tarihteki en önemlisi!
son olarak...
korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
çünkü hala bir şeyler yapmak isteyen ve içinde ilk günkü gibi heyecana sahip olan birileri, bir yerlerde var...
Beni alakadar etmeyen bir konudur. CHP'li arkadaşlar düşünsünler, sonra da gelip "Biz Atatürk'ün partisiyiz ama" desinler. Malum milletvekilleri içinde bile HDP'ye gayet yaraşır kimseler varken, elbette HDP'ye kayacak seçmenin olmaması da düşünülemezdi.
