chp'nin kendi bildiğinden şaşmayan antidemokrat yapısını gözler önüne seren itiraftır. kendi oy tabani bile dinlenilmediğinden, tepkilerinin dikkate alınmadığından dem vuruyor ve yine de inançla partilerine oy vermeye devam ediyorlar. insanlar hakettiği gibi yönetilirmiş. insanlar bir şeyler değişsin istiyorlarsa siyasi partiler için makul cevabı vermelidirler. seçmen olarak çıkar demokratik bir tepki olarak eyleminizi, basın açıklamanızı yaparsınız. yetmiyorsa oyunuzu başka partiye verirsiniz. "ne yaparsam yapayım bana oy verirler" diyen bir insan sınırlandırılmamış bir güce sahip demektir.
demokrasinin teolojisini yazan montesque'nun dediği gibi sınırlanmamış güç diktatörlük getirir. insanlar yaptıklarının, yapmadıklarının hesabını vermelidir. hesabını vermiyorlarsa buna ortam yaratanlar bir adaletsizliğe sebep oluyor demektir. siyasiler yaptıklarının veya yapmadıklarının ödülünü, cezasını sandıkta alır. deniz baykal partisini bir diktatörlükle yönetiyorsa bunun sebebi ona oy vermeye devam edenlerdir. ağlamak, sızlanmak boşuna... deniz baykal her seçim öncesi sol bölünmesin diyerek diğer sol oluşumların önüne geçüyor. bir kez olsun bölünelim, bu seçimi kaybedelim de gelecek seçimde deniz baykal'ı yok edelim diyen çıkmıyor.
oy almak için birşeyler yapmak lazım. bir parti oyunu artıramıyorsa, artıracak yollara girmiyorsa o partiden ümit beklenmez. bir parti ve lideri seçmeninin önünde gider. chp ise seçmeni bir şeyi eleştirirse eleştiriyor, savunursa savunuyor. bazen karmaşa yaşayıp tabanından gelen değişik baskıları yanlış anlıyor ve ardından düzeltiyor. mesela dersim olayı meselesi; net bir duruş yok. dersimde olanlardan yana mısınız, karşı mısınız? önce karşıyız diyor fakat geri adım atıyor. en son akp'nin provokasyonu deyip konuyu kapatmayı tercih ediyor. topluma önderlik değil toplumun peşinden gidiyor. böyle rüzgara göre yön değiştirip duracak bir gemiye bu ülkenin akıllı vatandaşları oy vermez. halk, lider ister, gideceği yönü liderin seçmesini ister. chp nereye gidiyor? mehter takımı gibi iki ileri bir geri, biraz sol, biraz sağ... düşünün chp öyle bir parti ki ülkede yaşayan azınlıklardan, ezilenlerden oy alamıyor. dünyanın neresine giderseniz gidin sol partiler veya sosyal demokrat partiler azınlıkların, ezilenlerin partisidir. adı üstünde sosyal demokrat; yani sınıf ayrımlarının demokratik örgütlenmeyle ortadan kaldırılmasını amaçlayan insanlar... sosyal demokrat bir parti insan haklarının, azınlıkların, azınlıkta kalan veya ezilen değişik dini yapıların sözcüsü olur. chp sosyal demokrat bir partiyse hangi azınlıkla arası iyi, hangi ezilen dini grubun savunucusu, hangi fakirin yanında destekçi? chp'nin azınlıklarla arasını boşver çoğunlukla bile problemi var. böyle bir parti hala oy alıyor ya gerçekten ayıp... düşünün sağ dediğiniz akp'ye yahudiler, ermeniler, kürtler oy verebiliyor ama chp'ye vermiyor. diyelim ki akp kökten dinci bir parti, bir yahudi nasıl olurda kökten dinci veya anayasa mahkemesinin deyimiyle odak olan bir partiye oy verebilir?
sınıfları yok etmeyi amaçlayan "laiklik" deyimini farklı bir sınıf oluşturma aracı olarak kullanan bir parti sol olabilir mi? faşistlik, sınıf ayrımı sadece ırk ile olmaz.
chp gibi faşizan laiklik uygulamasını savunan bir partinin alevilerden oy alabilmesine şaşıyorum. laiklik her insanın dinini yaşayabilmesinin teminatıdır. alevilerin savunması ise şöyle; biz osmanlı'da çok eziyet çektik, dinimiz yüzünden dışlandık. cumhuriyet bize sahip çıktı. yanılıyorsunuz. cumhuriyet veya chp size sahip çıkmadı. tüm dindarlara eziyete başladı. alevisi de, sünnisi de, hristiyanı da, yahudisi de bundan nasibini aldı. okullarda zorla din dersi verdiren sünniler mi zannediyorsunuz? hiçbir sünni müslüman insanlara zorla din öğretilmesini istemez.
osmanlı sizi bir kuyuya atmış gibi hissediyorsunuz. o kuyudan çıkmak için çabalamak yerine diğer dinlerdekileri de o çukura çekmeye çalışıyorsunuz. mesela ben sünni olarak yahudilerin sinagog açmasını, kilise açmasını, din eğitimi alabileceği okullar açmasını svunuyorum. böylelikle benim dinim için de aynı okulları açabilirim. aynen sizin de rahatlıkla cemevi ve alevilik ile ilgili okullar açma imkanınızın olması gibi... şöylemi savunsaydım; okullarda daha iyi bir sünni din eğitimi verilsin, diyanet daha güçlü olsun...
"Ben aileden sosyal demokratım. Osmanlı'nın baskısı Cumhuriyet'le sona erdi ve Aleviler nefes aldı. O yüzden Atatürk'e vefa borcumuz vardır. CHP bizi dinler dinlemez. Ama bizim oyumuz CHP'yedir. Başbakan'ın siyasi fikri bana uzaktır, Deniz Baykal'ın yakındır ama o hiç beni konuşmaz bile. CHP'lilerin bizi oy deposu gibi, arka bahçesi gibi görmemesi lazım. Bize destek Hacı Bektaş günlerine gelip 15 dakika kalmak demek değildir."
sebahat akkiraz'ın deniz baykala ve oy deposu gibi görülmeye olan tavrını görmemek için mal olmak lazım.
başbakan tayyip erdoğan'ın akp kongresinde yaptığı konuşmada ismini zikrettiği sabahat akkiraz'ın akşam gazetesindeki röportajında; son seçimde hangi partiye oy verdiniz sorusuna verdiği cevap.
''diğerleri dinledi de ne oldu?'' şeklinde tepkisini gösteren kişidir. zaten seçimlerden sonra herkes bildiğini okuyacağı için işini şansa bırakmayan kişidir. akp kazanmasın diye chp ye oy atan kişide olabilir. sonuçta chp kaybedince akp kazanmış oluyor.
chp lilerin genel tavrıdır aslında... geçtiğimiz genel seçimde chp izmirde milletvekilleri adayları için önseçim gibi bir şey yapmıştı.. ortaya çıkan sonuçtan çok farklı isimler aday oldu daha sonra, güldal mumcu ki kendisi izmiri bilmeyen biridir; birinci sıradan aday oldu... işte bende o gün vazgeçtim chp ye oy vermekten ama malesef isteklerini partisine anlatamayan insanlar oy vermeye devam ettiler kendilerine...