(bkz: ey muhammed nasilsin iyisin insallah) entrysine baktıktan sonra bir de yazana bakayım derken yazanın çaylaklık mertebesinde olduğunu gördüm.
birileri ağır ol molla desinler demiş herhalde.
her ne kadar vefasiz da olsam, bir diziye asla degismeyecegim dost. laf aramizda 2 sene oldu tanisali. benim kahrimi iyi cektin. mmuuccuuuaaaakkkk diye operim yanaciklarindan.
günlüklerimden birini karıştırıyordum gecenlerde ve boş sayfalarında uzun uzun yazılmıs mektubumsu bir yazı buldum.
seninle tanıştıgımız ilk gunun gecesinde yazmıstım hatırladım sonra. valla.
(şu insancıl yanımı söküp atasım geliyor bazen.)
allanıp pullanıp sana gelecekti. unutmusum kalmış öyle.
özelsin lan işte. pis herif.
ama sana söz, ikincisi ekonomi bakanlığından çıkıp dışişleri bakanlığına ulaşan resmi mektubum olacak.
ay allahım yüzümü kara çıkarma.
the trooper ı iron maiden den iki kat hızlı çalan gruptur kendileri. kanımca the final countdown en iyi şarkılarıdır. ayrıca oops i did it again in coverının başında çıkarılan balgam sesi, hem beni benden almış, hem de bodom u sevmemi sağlamıştır.
türbanlı moderatöre g-string hediye ettiği için çaylak yapılan romantik aylak. kuş sesleri ile çınlayan sözlük ovalarına bugün itibari ile dönen nur yüzlü muhterem. aynı kadere depik attığımız duygusal çipura. son genel seçimlerde aq parti adına sandık başında beraber nöbet tuttuğumuz siyasetten taharetli kumru.
göktanrı başka zeval vermesin, en kötü ayrılığımız böyle olsun. yüksek yüksek tepelere sözlük kurmasınlar, yazarları bayıra karşı tırmalamasınlar.
yeni albümünün ismi şarkı listesi ve çıkış tarihi açıklanmış olan finlandiyalı grup.albüm kötü çıkıcak olsa bile insan heyecanlanmadan edemiyo.yeni albüm için (bkz: blooddrunk)
bu ne koku apışarası kokuyor resmen ya hadisesini tanımlamasını istediğim kişidir.
çünkü zan altında bırakmak kolaydır. buyursun koklasın, kokuya sırtını verip kaçmaz ise başkasına koklatacağım.
dilinin kemigi olmadigi icin ilgili(!) kisileri miknatis gibi ceken; papagan gibi cenesi dusuk halimi de, etliye - sutluye karismayan halimi de bilen yazar. ben kendisini ayri bir severim. ne de olsa 1.5 sene once bir forum sitesinde tanistigim, he turlu sacmaliga ragmen arkadasligimi devam ettirebildigim, benim 4 mart 2007 de *** sozlukle tanismami saglayan can parcasi.
kendisi faşist olduğunu kabul etse bu kadar çok üstüne gelinmezdi diye düşmeden geçemedğim yazar. faşist olduğunu açıkça belirtenler sözlüğümüzde bulunmaktadır ve onlarla yapılan tartışma laf atışmasından çok ideolojik bir tartışma etrafında dönmektedir. tıpkı liberallerin, sosyalistlerin olduğu gibi faşistlerin kendi ideolojilerini söylemeleri gerekiyor, tabi bu ideolojiyi insanlıkla bağdaştırabilirlerse.
bu girdi de yazarken kendisine saldırmaktan öte, bir takım öneriler sunmaya çalışıyorum. elbette kendisinin düşüncesine karşıt bir görüşü savunduğumu bilmesi gerekiyor. fakat bir kişi çıkıp nihal atsız'ı savunduktan sonra, kendini basit bir milliyetçi- vatansever olarak göstermesi bence yanlış. çünkü ideolojik olarak faşizme doğru yavaştan kaymaya başlıyorsun bile. eğer faşizmi kabul etmeyip, insanlığın sömürüsüne göz yummuyorsa kendisi nihal hoca'nın dediklerine- ki nihal hoca italyan faşolarına laf ettiği halde onların düşüncesine sahiptir- şüpheyle yaklaşması gerekir.
faşizm eğer dünyada bu kadar çok nefret edilen bir ideoloji olmuşsa, dünyanın halklarının buna sevinmesi gerekir ama bu kadar ayağa düşen bir ideoloji olduysa aynı zamanda korkaması gerekir. çünkü faşizm yalnızca saf ulusçu-milliyetçi karaktere sahip olamaz. milliyetçilik faşizmin ideolojik-kültürel boyutudur, aynı faşizm ekonomik bir ilişkilendirmedir. bir sömürü düzenidir. kişi eğer bunları kabul etmiyorsa, saf ulusçu-milliyetçiliğin bir takım tehlikeli sonuçları olduğunu kabul etmek zorunda ve bazı şeyleri göz ardı etmek zorundadır. tüm ideolojik zıtlığıma karşın, radikalliği diğerlerine göre az olduğu için bu sözlük çerçevesinde kendisine saygılar dilemek gerekliliğini zorunlu hissediyorum, ama bu kendi düşüncem olan sosyalizmin yegane ilerici düşünce olduğunu kendisine belirtmeden geçemiyorum.
Etrafta o kadar sapasağlam baba death metal grubu varken nasıl olur da bu gruba "baba" sıfatı verebilirler anlayamıyorum açıkçası. Death metalist olarak death metalde duygu olmalı; COB 'un hangi müziğinde ağladınız söyler misiniz? Ya da sizi duygulandırdı mı?
Ancak bir Death , Morbid Angel , Dark Tranquillity , Amon Amarth , Cemetary vs. gruplar dinleyin ama gerçekten hissederek, bakın nasıl ağlanılıyormuş nasıl da insanın içini yer bitirirmiş görürsünüz ve dinlekten sonra COB'un ne kadar çocuk gereksiz bir grup olduğunu anlayacaksınız. O zaman COB "death metal" yapıyor demeyin her türlü çatıya koyun ancak death metalimin çatısı altına koymayın. COB hakkında bir yorum gördüm;
"death metal yapayım derken işi piyasa müziğine dönüştüren,araya biraz da elektronik ekleyip ortama ayak uydurma çabaları içinde bulunan, anlaşılamayan bir şekilde gençlik tarafından death müziğin kralı yapılan grup..."
Son olarak da, Oldukça piyasa olmuş bir grup bence MTV Türkiye'deki formundaki bebelerin eline düşmüş "death metal ne derken" iki cob dinleyip "aha det dinliom ben hırlarım ben çok pis sadistim ben uzak dur benden" gibi replik atabilecek özenti gençlik buradan böylelerine acıdığımı belirtiyorum.
