Charlie Winston bir ingiliz. ingiliz bir müzisyen. ingiltere'de meşhur olamamış bir ingiliz müzisyen. 33 yaşında bir müzisyen. 12 eylülde 34 yaşına girecek bir müzisyen. yaşı önemsiyorum. neden? çünkü bu adamceğiz daha kendi ülkesinde adam akıllı tanınmıyor. ünü alacak yürüyecek de, türk kızları göbemee imza at diye çıldıracak da, o da lütfedecek türkiye'de konser verecek de, para olacak konsere gidilecek de, charlie'ciğimle göz göze gelicez de delice aşık olup mutluluğa yelken açıcaz. zor be sözlük. neyse. Her şey bir yana çok güzel bir sesi var adamın. Soul statüsünde bile adını gururla taşıyabilecek derece hem de. o nedenle, kendisiyle olamasa da albümüyle düzeyli bir ilişkimiz var.
şimdi kardiş, duacım olasın diye sana bilgi veriyorum. aç gözünü oku, gerekirse not al. efendim, fransası olsun, isviçresi olsun, almanya'ya varana kadar pek çok avrupa ülkesi ekmeğini yemiş bu adamın. folk müzik yapıyor kendileri. bazı bazı sesinin Antony and the Johnsons'ın solistini hatırlattığı olur. o da entelektüel cazırtılar eşliğinde baygın baygın şarkılar söyleyen, sanatsal kişiliğini osurtturmuş güzel bir abimizdir. neyse ana konudan kopmayalım. yani demem o ki ses de tarz da mükemmel. bu güzide insan vakti zamanında, Aralarında Ben Edwards ve Elf Lord Taylor'un da bulunduğu "Charlie Winston and the Oxymorons" olarak bilinen grubun üyesi imiş. bu sikindirik bilgiyi verdim. hele neden diye bir sor. çünkü Grubun en çok bilinen çalışması olan "I'm a Man" coverı, 2008 yılı içinde Volksvogen Polo reklamında kullanılmış. amma velakin bizler bu adamdaki star ışığını farkedememişiz.* şimdi başınızı taşlara vurabilirsiniz. tamam, abartmayın. geç kalmış değiliz. 2007'de Make Way ismiyle bir albüm yayınlamış. ardından, o albümden bazı şarkıları tekrar elden geçirip, yanlarına yenilerini de ekleyerek temiz bir sayfa açmak suretiyle 2009'da Hobo albümünü çıkarmış. 80'lere el sallayan piyano baladı Boxes, her şeyiyle gerçek bir şarkı Like A Hobo ve bazen durgun, dingin, bazen de akustiğini hiç bozmadan eğlendiren diğerleri... o kadar ki, albümde kötü şarkı yok. ancak iyi ve çok iyiler şeklinde bir sınıflandırma yapabilirsiniz.
like a hobo'nun albüm versiyonundan ziyade, ayağıyla masalara vurduraraktan söylediği canlı versiyonu candır.
12 eylül 1978 cornwall doğumlu ingiliz müzisyen. bu zat-ı muhteremle ilk olarak tanışmam I love your smile adli şarkısına çekmiş olduğu audrey tautou lu nostaljik klip. yapmış olduğu muziğin tarzı folk gibi dursa da işin içine çok farklı tınılar katabilmiş ki iyiki de katmış. malesef şuan için müzik piyasasında tek albümü bulunmakta fakat devamının geleceğinden eminiz.
hayata ve dünyaya bakış açısıyla saygıyı hak etmiş, üstüne bu bakış açısını güzelce dillendirerek kendisine hayran bırakmış sevimli insancık. ayrıca tom baxter'ın da kardeşiymiş. yaratıcılık ailede demek ki.
tüm şarkıları birbirinden güzel olan başarılı müzik adamı,Türkiye'de hala hakettiği ilgiyi görememiştir malesef, like a hobo, in your hands, kick the bucket hepsi de birbirinden güzel şarkılardır ama my life as a duck açık ara öndedir kanımca.illa canlı dinlemek istiyorum diyenler bu sene szigeti bi ziyaret etsin derim, keza programın en iyilerindendir bence...
