2009 YILINın uludağ sözlük yobazları için kabus gibi geçmesine sebep olacak biyolog. sıkı durun tahta beyinler; 2009 yılı dünyada darwin yılı olarak kutlanacakmış.
"Evrim Teorisi' ile bilim ve düşünce dünyasında devrim yaratan ingiliz biyolog Charles Darwin 2009 yılında 200'üncü doğum yılı nedeniyle pek çok etkinlikle anılacak
ihsan DÖRTKARDEŞ
Kurucusu olduğu 'Evrim Teorisi' nedeniyle bilim tarihinde önemli bir devrimi gerçekleştiren Charles Darwin, 200'üncü doğum yılı ve 'Türlerin Kökeni' adlı eserinin yayınlanışının 150'nci yıldönümü nedeniyle, bu yıl birçok etkinlik düzenleneceği belirtildi.
Çocukluğunda okula pek severek gitmeyen, tıp öğrenimini kan görmeye dayanamadığı için yarım bırakan, daha sonra papaz olmaya karar veren, daha sonra ilgi duyduğu doğa bilimlerine yönelen ingiliz biyolog Charles Darwin, günümüzde bilim ve düşünce dünyasında devrim yaratanlar arasında gösterildi. 2009, 'Darwin yılı' olarak ilan edilirken yıl boyunca daha fazla tartışılacak. Darwin'in 200'üncü doğum gününün yanı sıra en önemli yapıtları arasında gösterilen 'Evrim Teorisi'nin açıklandığı 'Türlerin Kökeni'nin yayımlanmasının da 150'inci yıldönümü nedeniyle bu yıl boyunca bir takım etkinlikler düzenlenmesine karar verildi.
Günümüzde bile büyük tartışmalara neden olan Darwin'in, gençlik yıllarında ingiliz keşif gemisi 'Beagle' ile katıldığı uzun yıllar süren araştırmaları, özellikle de Güney Amerika kıyılarındaki Galapagos Adaları'ndaki gözlemleri ile'Evrim Teorisi'nin ilk taslağını oluşturduğu hatırlatıldı. Darwin, teorisini tam olarak 50 yaşındayken, 1959'da 'Türlerin Kökeni', kitabında yayımlandı. Darwin bu teoriyle, 'yeni canlıların var olanlardan türeyerek evrimleştiğini' ve 'canlılarda evrimin doğal seçme yoluyla gerçekleştiğini' iddia ederken, tüm canlıların bir yaratıcı tarafından yaratıldığını savunan 'Yaratılış Teorisi' ile karşı karşıya getirilmesi nedeniyle sert eleştirilerle karşılaştı.
Alman DW Radyosu, 'Darwin yılı' nedeniyle bu yıl birçok ülkenin yanı sıra Almanya'da da etkinlikler düzenlendiğini bildirdi. Dresden kentindeki Hijyen Müzesi', doğa bilimci Charles Darwin'in doğumunun 200'üncü yılı nedeniyle 12 Şubat'ta 3 gün sürecek 'Bir Eğitmen olarak Darwin' başlığını taşıyan konferans düzenledi. Mart ayı başında 'Evrim Teorisi' hakkında Vatikan'da da konferans yapılmasına karar verildi. Almanya'da Darwin hakkında yayınlanacak yeni kitaplar da yayınlanacak. Bunlar arasında, Darwin uzmanları tarafından kaleme alınan evrim teorisine ilişkin kitapları ya da hayatı boyunca yaklaşık 7 bin 500 mektup yazan Charles Darwin'in mektuplarından orijinal örneklerin yer aldığı kitapların da yer aldığı belirtildi.(dha)"
dünyada yüzlerce üniversitede çalışmaları ders şeklinde okutulan; teorisi sürekli müslümanlar yahudiler ve katolikler tarafından çürütülmeye çalışılan, insanlık tarihi boyunca akıllarda gelişen evrimi bilimsel bir yasa haline getiren bilim adamı.
kendisinden tüm müslüman, tüm hristiyan, tüm yahudi camiasının nefret ettiği düşünülürse bir bakımdan üç kutsal dini ortak bi paydada birleştirmiş bilimadamı. 200. yaşı kutlu olsun.
doğa bilimlerini geri dönüşsüz bir biçimde değiştiren bilimadamı. tek handikapı, uzun yıllar sonra kendine söven ortadoğu şeyhlerini inceleyememesi, galapagosla kısıtlı kalmasıdır.
ben de her aynaya baktığımda öyle bir tip görseydim, evrim gibi bir düşünceye kapılırdım. maymunlar, şebekler, balıklar, kuşlar, böcekler, güzel şeyler bunlar. adam kendiyle barışıkmış vesselam..
keşke herkes bu kadar vefalı olup aslını inkar etmese.
bazı güzel sözleriyle anmak istediğim insandır. ben susayım kendisi anlatsın;
"teoriye karşı haklı olarak yöneltilmiş itirazların ve teorinin karşılaştığı güçlüklerin ağırlığı altında yıllarca ve onların ağırlığından kuşkulanamayacak kadar çok ezildim."
(Charles Darwin, The Origin of Species, s. 528)
"Bana kitabımı soruyorsun, sana söyleyebileceğim tek şey intihar etmeye hazır olduğum; kitabın çok makul bir şekilde kaleme alındığını düşünüyordum, fakat şimdi tekrar yazılması gerektiğini anladım."
(cilt II, s. 501)
"Sık sık üzerime soğuk bir ürperti geliyor ve kendi kendime bütün hayatımı bir fantaziye adayıp adamadığımı soruyorum."
(cilt II, s. 25)
"Görüşlerimin, sayısız miktarda zorluklarla dolu olduğunu göremeyecek kadar kör olduğumu sanma..."
(Cilt I, s. 395)
"tamamen yanlış bir inancın içinde olduğumu düşünmeye başladım."
(cilt II, s. 117)
"bazen tam anlamıyla çöküntüye uğrayacağımdan korkuyorum..."
(cilt I, s. 413)
kendisine karşı olacağım diye işi evrimin olmadığına kadar vardırabilen gubidik zihniyettekilerin "islâm akıl dinidir" tadında saçmalıklara imza attığı görmemize vesile olmuştur.
evrim yok, o palaentologların incelediği ve evrimin aşamalarının haritalarını çıkardığı kalıtlar da götümden çıkıyor. buyur, sen de bak.
bazı görüşleriyle gülmekten karnıma ağrılar sokmuştur. kendisi anlatsın.
kadınların idrak etme, hızlı kavrama ve taklit konusunda;
"daha aşağı ırkların özelliklerini taşıdıklarını ve bu nedenle daha eski ve alt bir medeniyet seviyesine sahip olduklarını" söylemektedir.
(John r. Durant, "The ascent of nature in darwin's descent of man", princeton university press, 1985, s. 295)
kadının evlilikteki rolüne dair;
"sizinle ilgilenebilecek biri. bir köpekten daha iyi oyalayabileyecek, ev ve evin sorumluluklarını alacak biri..."
(the autobiography of charles darwin 1809-1882, ed. barlow, nora, ss. 232-233)
teorisini oluştururken yıllarca seyahat etmiş, dönüşünde topladığı dataları değerlendirip dünyanın çeşitli ülkelerinden bilim adamları ile yıllarca numune paylaşımı yapmış, bulgularını ve aldığı notları alacağı tepkileri bildiğinden uzun süre yayınlayamamış ve kitabını yazdıktan ancak 20 sene sonra yayınlama cesareti bulabilmiş bilim adamıdır. bunca emeği sadece ırkçı düşüncesini desteklemek adına harcadığını iddia etmek götünden sallamanın en güzel örneğidir. ırkçı fikirlere sahip olabilir, bilemem, ama bu durum günümüzde biyolojinin direği olan teorisinin değerini düşürmez.
teorisi hakkındaki şu sözlerine kararlılıkla katılıyorum. kendisi kesinlikle çok haklı, daha teorisini kurarken gerçekleri görmüş;
"eğer gerçekten türler öbür türlerden yavaş gelişmelerle türemişse, neden sayısız ara geçiş formuna rastlamıyoruz? neden bütün doğa bir karmaşa halinde değil de, tam olarak tanımlanmış ve yerli yerinde? sayısız ara geçiş formu olmalı, fakat niçin yeryüzünün sayılamayacak kadar çok katmanında gömülü olarak bulamıyoruz?.. niçin her jeolojik yapı ve tabaka böyle bağlantılarla dolu değil? jeoloji iyi derecelendirilmiş bir süreç ortaya çıkarmamaktadır ve belki de bu benim teorime karşı ileri sürülecek en büyük itiraz olacaktır."
[Charles Darwin, The Origin of Species, s. 172, 280]
