charles bukowski

entry1051 galeri48 video5
    76.
  1. bu dünyayı aslında ben yarattım da çaktırmıyorum, felsefesiyle yaşamış, nefesi viski kokan shekespeare den nefret ederek saygımı kazanmış büyük şair:TAMAM YAVRUM, METELiĞiMiZ YOK;AMA YAĞMURUMUZ VAR..
    8 ...
  2. 77.
  3. 78.
  4. " içmek, her gün hayata dönülen ve ertesi gün tekrarlanabilen bir intihar çeşididir".
    8 ...
  5. 79.
  6. benim için dünyanın en güzel manzarası;
    içinde yalnız olduğum bir odanın kapalı kapısıdır, diyen yazar.

    (bkz: bir hobi olarak yalnızlık)
    17 ...
  7. 80.
  8. kendisinin de şairlik sıfatı olmasına rağmen kitaplarında sık sık şairleri sevmediğini söyleyen şair, yazar. neden sevmediğini de genelleme yaparak şöyle anlatıyor;
    hepsi ün peşinde diyor bir kere. yani yazdıkları şiirlerdeki düşünceler sadece onları daha iyi bir yaşama, daha iyi şartlara, daha iyi arabalara, ve daha güzel kadınlara ya da erkeklere götürecek bir araç gibi görüyorlar. oysa bukowski benim için dünyanın en güzel manzarası kapısı kapalı boş bir odadır diyor, diğerleri için çıtır bir hatunun ayva tüylü sırtı. yani kendisini diğerlerinden keskin çizgilerle ayırıyor bukowski. bunu yapmaya hakkı var gibi görünüyor. ya da ben öyle sanıyorum.
    11 ...
  9. 81.
  10. kadın düşmanı gibi algılanan , gerçek bir kadınsever.
    7 ...
  11. 82.
  12. sıkı bir klasik müzik dinleyicisidir. ya da dinleyicisiydi..
    7 ...
  13. 83.
  14. 84.
  15. babam ve aylak şiirinden bir bölüm,

    ...
    ...

    ben,
    kapı komşumuzu severdim:
    arka bahçesindeki koltuğa oturup
    garaj kapısına çizdiği dairelere
    dart atardı.
    1970 yılının los angeles'ında
    goethe, hegel, kierkegaard,
    nietzsche, freud,
    jaspers, heidegger ve
    toynbee'nin inkar etmekte
    zorlanacakları bir bilgeliği vardı adamın.

    her şeyi altüst eder bu adam. çok düz yazar, ağdalı laflar kullanmak gibi bir derdi yoktur, yazdığı şeylere edebi eser denemez bazılarına göre sanatsal bir değeri yoktur.
    8 ...
  16. 85.
  17. 86.
  18. 87.
  19. "sen yazarlığı seçmezsin evlat, yazarlık seni seçer" demiş kişi..
    12 ...
  20. 88.
  21. kendisinden daha büyük daha kaliteli bir kaleme sahip bir yazar için (bkz: chuck palahniuk)
    kendisi palahniuk' un "gösteri peygamberi" isimli kitabını eline alıp kendisiyle röportaj yapan gazeteciye göstermiş ve işte benim kutsal kitabım tapınağım demiştir.
    (bkz: chuck palahniuk)
    7 ...
  22. 89.
  23. çok sevdiği birisi için
    (bkz: louis ferdinand celine)
    bi de onu çok seven birisi için
    (bkz: john fante)
    7 ...
  24. 90.
  25. 1.Dünya Savaşı'nın sonlarında Almanya'ya askeri hizmet nedeniyle gelen Polonya asıllı Amerikan bir babanın ve terzilikle uğraşan Alman bir annenin çocuğu olan Charles Bukowski 1920 yılında Andernach, Almanya'da doğdu. 2 yaşındayken Los Angeles'a taşındılar. 1929 Krizi sırasında Bukowski'nin babası sıklıkla işsizdi ve Bukowski'ye şiddet uygulardı. Bukowski, Los Angeles Lisesi'nden mezun olduktan sonra sanat, gazetecilik ve edebiyat dersleri aldığı Los Angeles Şehir Üniversitesi'nde 1 yıl okudu.

    24 yaşındayken "Aftermath of a Lenghty Rejection Slip" isimli kısa öyküsü yayımlandı. iki yıl sonra bir başka kısa öyküsü olan "20 Tanks From Kasseldown" isimli eseri yayımlandı. Bukowski yayıncılık yöntemlerinden hayal kırıklığına uğradı ve neredeyse 10 yıllığına yazmayı bıraktı. Hayatının bu bölümünü A.B.D.'yi gezerek, çeşitli işlerde çalışarak ve ucuz pansiyonlarda konaklayarak geçirdi. 1950'lerin başında Bukowski, iki yıldan az bir süre A.B.D. Posta idaresi'nde posta kuryesi olarak çalıştı. 1955'te ölümün ucundan döndüğü alkol komasından dolayı hastaneye kaldırıldı. Taburcu olduktan sonra bir daktilo satın aldı ve şiir yazmaya başladı.1957'de Barbara Fry ile evlendi fakat 1959'da boşandılar. Bukowski, şiir yazmaya ve içki içmeğe devam etti ve sonra Los Angeles'taki postaneye geri döndü. 1965'te hiç evlenmediği Francis Smith'ten bir kızı oldu. 1969'da Black Sparrow Yayınevi'nden ömür boyu 100 dolar maaş teklifini alınca postaneden ayrıldı. Bir mektubunda şöyle bir açıklaması vardı "iki seçenekten birini seçmek zorundaydım: Posta ofisinde kalıp delirmek ya da yazmaya oynayıp açlıktan ölmek. Ben aç kalmayı seçtim." Posta ofisini bırakalı bir ay olmayalı Bukowski ''Postane ''ismindeki ilk romanını bitirdi. 1976'da Bukowski, Linda Lee Beighle ile tanıştı. iki yıl sonra birlikte Los Angeles'ta bir liman şehri olan San Pedro'ya taşındılar. Bukowski ve Beighle 1985'te evlendiler.

    Bukowski,'' Pulp'' romanını henüz bitirdikten sonra 9 Mart 1994'te 73 yaşındayken San Pedro, Kaliforniya'da öldü. Ölüm töreni budist rahipler tarafından yönetildi.

    ESERLERi

    1.Kadınlar
    2.Sıcak Su Müziği
    3.Bir Tek Ben miyim Böyle Yaşayan
    4.Postane
    5.Pis Moruğun Notları
    6.Kapalı Bir Kapıdır Cehennem
    7.Gülün Gölgesinde
    8.Sevimli Bir Aşk Hikayesi
    9.Sıradan Delilik Öyküleri
    10.Sarhoş Çal Piyanoyu, Vurmalı Çalgı Gibi, Parmaklar Biraz Kanamaya Başlayana Dek
    11.Pansiyon Manzumeleri
    12.Ölüler Böyle Sever
    13.Shakespeare Bunu Asla Yapmazdı
    14.Güneşe Uzan
    15.En Kısa Andır Mucize
    16.Güneş işte Burdayım
    17.Kimse Bilmez Ne Çektiğimi
    18.Kaptan Yemeğe Çıktı ve Tayfalar Gemiyi Ele Geçirdi
    19.Pulp
    20.Factotum
    8 ...
  26. 91.
  27. yonjadaki bütün erkek profillerinin vazgeçilmez "favori yazarıdır" ayrıca bunların favori filmi de fight club tır hep.
    10 ...
  28. 92.
  29. yasak olmasına rağmen her türlü cezayı ve riski göze alarak şiir kitabını gizlice askerliğimi yaptığım alaya sokmayı başarabildiğim, kitapları yanımda olmazsa; olmaz yazar. * * * *
    8 ...
  30. 93.
  31. ekmek arası kitabında " aaah , delicesine yaşama isteği ile dolu olupta yaşayamamak" deyip, duygularıma tercüman olmuş, schopenhauer'dan çokça etkilenmiş amerikalı yazar.
    11 ...
  32. 94.
  33. keşke sözlük yazarı da olsaydı kişisi. benim için öyle. empati nin ne denli önemli olduğunu anlıyorsunuz bukowski okurken. betimleme ustalığı tartışılmaz, ayrıca öyle pis moruk, ya da iğrenç biri değil, hatta kesinlikle değil, o onun kendine yüklediği misyon. yalnızdır o ayrı.
    tekrar hayata döndürülebilen, ve her gün tekrarlanabilen bir intihar biçimi onun için içmek. loser bayrağını en ön sırada taşır, ama bunu itiraftan çekinmez, oldukça düz yazar ve de net ve dobra. * *
    8 ...
  34. 95.
  35. bukowski ''ne zaman kişiliğinden taviz verir sen işte o zaman kıçını nehir kıyısında pazarlıyorsun demektir''.şarapcı,vajina mıknatıslı yazardır.
    9 ...
  36. 96.
  37. ex aşkımdan dolayı tanıdığım, idol olarak hayatımda yer alan yazar..
    5 ...
  38. 97.
  39. tüm vurdumduymazlığına rağmen aslında içinde insanlık ve eleştirel bir yön bulunduğunu okudukça keşfettiğiniz yazardır.
    içki ve kadın...
    ve yine içki ve sonra yine kadın...

    umursamazlık bu adamın içine işlemiş deseniz de, hatta bazı çok anormal * * * durumları bile öylesine sıradan bir dille anlatıp şaşırtsa da sizi bukowski yine de daha ilginç ve önemli olan nokta tüm kabalığına, serseriliğine rağmen insani olan yönüdür bukowski' nin.
    kimi kez öylesine kötü ve çirkin bir durumu betimlerken kendisi bile bu durumu yadırgar bukowski.
    ilginç bir yazar..
    aslında apolitik olduğunu söylese de toplumsal tespitleri beni oldukça etkilemiştir.
    sanırım objektif olması, hiçbir şeye, düşünceye, ideolojiye bağlı olmaması * onu bu denli net tespitlere ulaştırmıştır.
    9 ...
  40. 98.
  41. tolstoy'u hiç sevmeyen, yazılarında da ernest hemingway'e de "earnie" diye hitap eden alkolik, yazmayı herşeyden çok seven adam. çok da "münzevi" biri.
    8 ...
  42. 99.
  43. tolstoy'u sevmemesinin nedeni tolstoy'un gay olmasındandır.
    6 ...
  44. 100.
  45. realist insan, tabulaşmış yazarları shakespeare i dahi sevmez. bir insan ancak bu kadar yapmacıklıktan uzak olabilir.
    8 ...
© 2025 uludağ sözlük