lanetli tohum adlı şiirin yazarıdır ayrıca. buradaki lanetli tohum baudelaire'in kendisidir. baudelaire küçük yaşta babasını kaybetmiştir sonra annesi bir cumhuriyetçi parlamenter ile evlenmiş ve baudelaire yatılı okula gönderilmiştir. üvey babasına bundan dolayı müthiş bir nefret duymaktadır. * çünkü annesiyle arasına girmiştir. hatta baudelaire biraz büyüdükten sonra sol bir fraksiyonun içine girip üvey babasını siyaseten katl etmeyi bile düşünmüştür. kadınlar konusunda her zaman mesafelidir. ayrıca iç dünyasında kendisiyle barışık olmaması yüzünden senede üç dört defa ev değiştirir. bazıları onun kiradan kaçmak için taşındığını söylerler gerçi * tabii ki şairlerin efendisidir. *
üvey babasının kendisini dövmesi için elinden geleni yapıp, dayak yedikten sonrada ağlayıp sızlayarak annesine vicdan azabı çektirmeyi çocukluğunun en büyük eğlencesi olarak niteleyen, fransız sembolizminin öncü ismi.
-yararlı bir insan olmak bana hep iğrenç bir şey gibi geldi.
-kendimi öldürmeye karar verdim. çünkü başkaları için yararsız, kendim için ise tehlikeliyim.
yirmi dört yaşındayken dünyada bir fazlalık olduğuna inanarak intihar etmeye kalkışmıştır. bunun üzerine de:
[kendimi öldürüyorum
çünkü
başkaları için yararsız
kendim için tehlikeliyim]
demiştir.
46 yaşında frengi hastalığından dolayı öldü.
Sarhoş olmanın gerekliliğiyle ilgili yazdıklarıyla beni büyüleyen şair kişi..
"Her zaman sarhoş olmalı. Her şey bunda: tek sorun bu. Omuzlarınzı ezen, sizi
toprağa doğru çeken zaman'ın korkunç ağırlığını duymamak için, durmamacasına sarhoş
olmalisiniz. Ama neyle? Şarapla, şiirle, ya da erdemle, nasıl isterseniz. Ama sarhoş olun. Ve bazı bazı, bir sarayın basamakları, bir hendeğin yeşil otları üzerinde, odanızın donuk yalnızlığı içinde, sarhoşluğunuz azalmış ya da büsbütün geçmiş bir durumda uyanırsanız, sorun, yele, dalgaya, yıldıza, kuşa, saate sorun, her kaçan şeye, inleyen, yuvarlanan, şakıyan, konuşan her şeye sorun, "saat kaç" deyin; yel, dalga, yıldız, kuş, saat hemen verecektir karşılığını: "sarhoş olma saatidir. Zamanın inim inim inletilen köleleri olmamak için sarhoş olun durmamacasına! Şarapla, şiirle, ya da erdemle, nasıl isterseniz."
Söyle, anlaşılmaz adam, kimi seversin en çok, ananı mı, babanı mı bacını mı, yoksa kardeşini mi?
- Ne anam, ne de babam var, ne bacım, ne de kardeşim.
- Dostlarını mı?
- Anlamına bugüne kadar yabancı kaldığım bir söz kullandınız.
- Yurdunu mu?
- Hangi enlemdedir bilmem.
- Güzelliği mi?
- Tanrısal ve ölümsüz olsaydı, severdim kuşkusuz.
- Altını mı?
- Siz Tanrıya nasıl kin beslerseniz, ben de ona öylesine kin beslerim.
- Peki, neyi seversin öyleyse sen, olağanüstü yabancı?
- Bulutları severim... işte şu... şu geçip giden bulutları... eşsiz bulutları!
'ben nerde değilsem orada iyi olacakmışım gibi gelir' demiş kara şair. cemal süreya da selamı çakmıştır bodler'e;
"biliyorsun, ben hangi şehirdeysem
yalnızlığın başkenti orası" (göçebe)
sık sık eğlenmek için gemi adamları,
yakalarlar albatrosları, koca kuşları denizlerin,
geminin izindeki, miskin yoldaşları,
uçurumlarında kayan iç yakan genizlerin
bırakıldıklarında döşemelerin üstüne,
maviliklerin bu yeteneksiz ve çekingen kralları,
unuturlar iki yanda, gariban bir halde
bir çift kürek gibi, o büyük beyaz kanatları
bu kanatlı seyyah, böylesine acemi ve bitkin!
biraz evvel ne kadar güzel idi, şimdiyse komik ve çirkin!
biri, suretyakanıyla (*) gagasını sinir eder!
uçuyordu ya demin bu âciz, öteki aksayarak yapar taklidini!
şairdir, bulutların prensine benzeyen
fırtınalarla görünüp, okçularla (**) alay eden;
yuhalamalar arasında dünyaya sürülen,
devasa kanatlarıdır, rahatça yürümesini engelleyen.
19.yy fransız şairi.sadece şiirle kalmayıp A.ALAN POE'yu keşfettikten sonra düz yazı şeklide yazılarda yazmıştır.parnasiyendir.annesinin 2.kocasıyla yaşadığı tatsızlıklar ve yalnız geçmiş bir okul hayatı onun melankolisinin en büyük sebebidir.albatros isimli şiiride en az kötülük çiçeklerikadar bilinir.seyahat üzerine fazla sayıda şiiri vadır ama onun asıl anlatmak istediği içsel yolculuk ve toplumdan uzak olma isteği,ruhunun yalnızlığıdır.mme sabatier ve mme de duval isimli iki hatuna aşık olmuş ama hiç evlenmemiştir.
hayranlık uyandıracak derecede kaliteli şiirler yazan şahsiyet...okuduğum ilk günden bu yana hayranlığım giderek artmaktadır..onun ismini uzun bir süreden beri nick olarak kullanmaktayım.. (bkz: baudelaire)