" clint eastwood yavaş gel artık " dememe sebep olan film. çok güzel film olmuş. yönetmenlik başarılı gerçektende. başroldeki angelina jolie'nin oyunculuğuna da diyecek yok, o kocaman dudaklarına da. zaten film dram, bir de konu itibariyle iyi olunca izlenesi oluyor.
film, iki saatten uzun olmasına rağmen hiçbir anında sıkılmadım, aksine gerçek bir hikayeden uyarlama olduğundan heyecan dolu gözlerle izledim. sonuçta; tavsiyedir.
insanın yüreğini lime lime tüylerini diken diken eden Clint Eastwood yapımı bir drama. bir annenin hiç bitmeyen umudunu anlatıyor film ve filmin hikayesinin gerçek olması münasebeti ile daha da bir etkiliyor insanı gerçekten. Clint Eastwood yine yapmış yapacağını ve güzel bir iş çıkarmıştır ortaya ama,
diyor ve burada bir virgül koyuyorum.
angelina'nın oyunculuğu iyidir kötüdür bu tartışılır elbet ama bence bu rol için daha tanınmamış bir yüz oynasaydı eğer daha da inandırıcı olabilirdi izleyici için. angelina bazı sahnelerde mimiklerini tam olarak dramatize edememiş bana göre. tabi geneli itibarı ile bakarsak iyi bir performans sergilemiş.
filmin kurtarıcı ismi ise John Malkovich. tabiki bu ustaya söylenecek pek fazla bir şey yok.
bana göre filmin en etkileyici sahnesi ise;
--spoiler--
ufak bi çocuğun polise, Gordon Northcott adındaki bir adamla çiftlikte işledikleri çocuk cinayetlerini itiraf etmesi. akabinde çiftliğe gidip cesetleri çıkartmaları ve çocuğun o andaki dramı.
bu iki sahne gerçekten yürek burkmuş ve insanın tüylerinin diken diken olmasına denen olmuştur.
--spoiler--
(bkz: sahtekar) Film Dram / Gizem / Suç / Biyografi
Gösterim Tarihi : 30 Ocak 2009
Yönetmen : Clint Eastwood
Senaryo : J. Michael Straczynski
Yapım : 2008, ABD , 140 dk.
Oyuncular
Angelina Jolie ( Christine Collins), Gattlin Griffith (Walter Collins), Michelle Martin (Sandy), John Malkovich (Rahip Gustav Briegleb), Jeffrey Donovan (Yüzbaşı J.J. Jones), Amy Ryan (Carol Dexter), John Harrington Bland (Dr. John Montgomery), Jason Butler Harner (Gordon Northcott)
Los Angeles, Mart 1928; Genellikle çalışan sınıftan insanların oturduğu banliyö kesimlerinden birinde... Telefon operatörü olarak çalışan anne Christine Collins (Oscar ödüllü Angelina Jolie), güzel bir cumartesi sabahında işe gitmek üzere evden ayrılırken dokuz yaşındaki oğlu Walter ile vedalaşır. Akşam evine döndüğünde her ebeveynin en büyük kabusuyla yüz yüze gelir.... Biricik oğlu ortadan kaybolmuştur.
Polis tarafından çok yoğun bir arama çalışması başlatılır. Ancak küçük Walter hiçbir iz bırakmadan ortadan yok olmuştur. Aradan beş ay geçtikten sonra polisten haber gelir. Christine' in oğlu olduğunu iddia eden bir çocuk bulunmuştur. itibarını kurtarmak isteyen polis, anne ile oğlunun kavuşmasını medya önünde bir halkla ilişkiler etkinliği gösterisi olarak organize eder.Yüzlerce polis, gazeteci, fotoğrafçı arasında adeta serseme dönen Christine, getirilen çocuğu evine almaya ikna olur. Ancak yüreğinin derinliğinde kendisine getirilen çocuğun oğlu Walter olmadığını bilmektedir.
angelina jolie'nin mükemmel bir performans sergileyek tek başına götürdüğü sonuna kadar merakla ve hayranlıkla izlediğim film. bir diğer olumlu özelliği fazlasıyla istirmar edilebicek bir konuyu sadece duyguyu yaşatarak anlatması ve ajitasyon yapmaması.
angelina jolie nin aşmış oyunculugu, clint eastwood un oluşturduğu müthiş 1930lar los angeles atmosferi, john malkovic in atarlı karizmatik tavırları ve insanın içine işleyen müzikleriyle ölmeden önce izlenmesi gereken filmlerden.
Ayrıca senaryonun gerçek hikayeye dayalı olması insan hayatındaki normalliğin bir günde ne kadar korkunç bir hale gelebileceğini bütün bir çıplakla gösteriyor.
eğer duygusal bir insansanız, izlerken kesinlikle yanınızda peçetenizi bulundurun. çünkü ağlayacaksınız.
bir annenin oğluna olan sevgisi, onu kaybetse bile yaşadıkları... umut. hiç kaybolmayan bir umut. ve bir annenin oğluna olan bağı. ruhsal bağı.
angelina jolie'nin gerçekten inanılmaz bir performans gösterdiği filmdir. bir an için film değil de gerçekten oğlunu kaybetti diye düşündürecek kadar muhteşem oynamış rolünü. anneliği gerçekten iyi öğrenmiş ve rolünde çok iyi kullanmış.
zaten filmin galasında verdiği röportajda, "filmde kaybolan oğlum yerine, kendi öz oğullarımı koyarak oynadım. o anı yaşadım" demiştir ve bunu kanıtlıyor. o yaşayarak oynarken bizlerede yaşattı.
film gerçek bir olaydan senaryolaştırılmış. 1928'in los angeles'inde lapd*'nin yozlaşmışlığı, bir seri katil ve aslında bir değil, tam 20 acılı anne. 20 çocuğu sebepsiz yere öldüren bir adamın, bunlardan 3 ü teşhis edilebilmiş, idama giden sonu.
ayrıca clint eastwood'da ne kadar kaliteli bir yönetmen olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır. bazı anlarda oyuncularda oluşan mimikleri yarattırması... hayranlık uyandırıyor. o kadar gerçekçiydi ki...
kesinlikle ve kesinlikle izlenmesi gereken film. ama tekrar söylüyorum, film izlerken ağlama gibi bir durumunuz varsa, duygusal biriyseniz peçetenizi alın.
--spoiler--
-o çocuk bana daha önce elimde olmayan birşey verdi
+nedir o?
-umut!
--spoiler--
bir de filmde 1935 yılındaki oscar'ı alan filmi öğreniyorsunuz.
(bkz: it happened one night)
angelina jolie'nin, meslegi yalnizca guzel olmak olan kadinlardan olmadigini, cok iyi ve cok yetenekli bir aktris oldugunu gozler onune seren filmdir. konu itibariyle cok basite kacabilecek duygu gecisleri, kendisi tarafindan inanilmaz gercekci canlandirilmistir. imdb'de 8.1 alan filmin 2008 yilinda pek cok odul alacagini tahmin etmek zor olmasa gerektir.
angelina jolie nin baş rölünde oynadığı, sosyal konulu bir dramdır. gerçek bir hayat hikayesini anlatır.
çocuğu kaybolmuş bir kadına, los angeles polis departmanından iyi bir haber gelir. çocuk bulunmuştur. anneyle yüzleştirildiğindeyse, bulunan çocuğun kendi çocuğu olmadığını anladığı halde, los angeles polisi tarafından çocuğu kabullenmeye zorlanır. çünkü son zamanlarda, los angeles polisi çözemediği olaylarla güven kaybetmektedir ve çözdüğü nadir olayların da, engele uğramasını istemez. kadın bunun gerçek çocuğu olmadığını, topluma kabullendirmeye çalışırken, zahmetli uğraşlar verir ve birden yanlışlığa göğüs germiş bir halk temsilcisi olur çıkar.
2009 un en iyi filmlerinden biridir. izlenmeye değer.
