5 nisan 2009 atletico maçından sonra liyakat konusunda oyuncularına şüphe ile baktığım takımım. ben ki otuzlu yaşlarımda her pazar günü eşimi ve evimi ihmal ederek maçlara geliyorsam, takım arkadaşlarımdan da aynı nezaketi beklemek durumundayım. maçtan önce saylon muzaffere'e sorduğum ve yanıt alamadığım sorumu tekrarlıyorum:
5 nisan 2009 tarihinde, sahaya baltalı ilah, saylon muzaffer ve kel danışman ile çıkmış; 2 sevgili dostumuzun son anda rica üzerine katılımlarıyla 5 kişi olup maçın oynanmasını sağlamış takımdır. rakibine olan saygısı sebebiyle maçın oynanması için her çabayı gösteren kel danışman, baltalı ilah ve ben, skoru başından belli bir maçta üzülerek aynı saygıyı maç içinde rakip montegrande den görmediğimiz için üzgünüz; ve tek üzgün olduğumuz konu da budur.
gelelim büyük kaleci kel danışman'ın sorusuna... emin ol sevgili abim, emin ol ki buna cevap verebilmeyi çok isterdim; ama cevap almadan yakanı bırakmam da diyorsan benim sebebim 'baltalı ilah'tır, ve sen de bu maça ona verdiğin söz için geldin. sanırım verebileceğim cevaplar içinde en agresif olmayan cevap bu olacaktır; ve benim agresifliğimden hoşlanmayacak sevgili dostlarıma sakın -ama sakın- bu konuyu açmamalarını öneririm. ve onlara söz veririm ki, ben ölmediğim sürece ve bir yakınımın cenazesi başında durmadığım sürece her pazar maç saatinde o sahada olacağım. ve sevgili kel danışman abim, sen de sırf bunun için sevdiklerini tek izninde evde bırakıp o sahaya geleceksin.
çok sevdiğim abim sevgili kalecimiz kel danışmanın sorusuna kendi adıma cevap verecek olursam girmek olduğum sınavlar yüzünden şehir dışında olduğumdan 2 gün önce gelemeyeceğimi haber vererek ve üzüntülerimi bildirerek bu haftaki maçtan affımı istemişimdir mağlubiyetin baş sorumlarından biri olduğumun farkında olarak bu hafta sahada aslan gibi mücadele eden arkadaşlarımı tebrik edip kendilerinden özür dilemeyi bir borç bilirim.
maç hafatasında politik olaylar tarihi, matematik, atatürk ilke ve inkilapları, türk dili ve yabancı dil sınavlarım olduğu için 5. hafta maçına gidemediğim, bunuda 4. hafta maç çıkışında kaptana söyledim. her hafta bursadan gelip katıldığım takımımı kesinlikle yalnız bırakmak istememişimdir hatta bir an gelmeye bile kalkmışımdır. en nihayetinde gelememişimdir ve yenilmişizdir. orada olan bütün takım arakdaşlarımdan özür diliyorum. fakat şunuda söylemek istiyorum tüm takım dostlarıma elimden geleni her zaman sahaya yansıttığımı düşünüyorum ve bu takım için aynısını kalan bütün maçlarda da yapacağım. hepinizden bir kez daha özür diliyorum. şunuda söylemek istiyorum ligin ikinci yarısındaki her maçta performansım daha iyi olacaktır ne kadar candan oynadıysam şu ana kadar bundan sonra iki kat daha fazla koşacağım daha fazla oynayacağım. kel danisman, saylon muzaffer, baltali ilah ve oynayan diğer arkadaşlarımdan bir kez daha özür diliyorum ve hepsini yürekten tebrik ediyorum. inanın bu yazıyı bitirmek istemiyorum ne kadar teşekkür etsem size ve ne kadar özür dilesem azdır ve en kötüsüde bu ezildiğimiz gerçeğini değiştirmeyecektir. bundan sonra her şey çok farklı olacak diyorum ve bir kez daha özür dileyerek yazımı sonlandırıyorum.
birkaç saat içerisinde sahada karşı karşıya geleceğimiz kaliteli usbgl takımı. umarım zevkli maç olur... kazanırız, kaybederiz; farketmez. ki şahsım adına hiç bir zaman farketmedi... şahsım adına mühim olan bir saat olsun derin düşüncelerden uzak, güzel vakit geçirebilmek. bu konuda da takımım fc ihtiyar heyeti'ne ne kadar kefil isem bu takıma da işte o derece kefilim...
karşılıklı oynamaktan zevk aldığım takımdır. maçı kaybetmelerinin fikrimle hiç alakası olmamakla birlikte sahiden güzele yakın bir müsabakada karşılıklı oynamışımdır.
ayrıca kaptanlarının çektiği şut ayağımı sargılara gark etmiş olup, şutun türünü hala kestirememişimdir. akula vuruşu muydu , kartal vuruşu muydu anlayamadım.
19 Nisan 2009 Fcuk Club maçını, tam kadro çıkmasına rağmen kaybetmiş takımımdır. Daha önce kaybedilen St istanbuls maç yazımda defans güvenliğimizi bıraktığımız müddetçe kaybetmeye mahkum olduğumuzu anlatmaya çalışmıştım. Kısmen St istanbuls maçının kopyasını yaşadık. Saylon ya da Cavo ne zaman ilerde kalsa gol yedik. Sen bana bu diyemezsin ve baltalı ilah'ın da formsuzluğu eklenince mağlubiyet kaçınılmaz oldu. St istanbuls ve Fc Öküztopu maçlarını kazanabileceğimizin referansını, eksik çıkıp da kazandığımız Fc ihtiyar Heyeti maçında verdiğimizi düşünüyorum. Lakin bir şartla: Cavo, Saylon ya da Kurae üçlüsünden hangi ikisi oynarsa oynasın, son yapacakları iş gidip gol aramak olsun. Gününde olan Sen bana bu diyemezsin ve dinamo hakanrr, bir çuval gol atarlar zaten...
fc ihtiyar heyetinin para babası yöneticilerinin oyuncularını transfer etmek için sıkıştırdığı takım. kaptan baltalı ilahın dikilitaş otobüs duraklarını 'cavo ve saylon'u satmıyoruz' afişleri ile donatması bu transfer savaşında tarafların ne kadar ciddi olduğunu göstermiştir.
şahsen ben kulübüme para kazandırmadan gitmek istemiyorum; cavo yu bilmem. *
saylon muzaffer ve ben profesyonel oyuncularız. **
champagne supernovalı doğdum, çocukluğumdan beri bu takımı tutuyorum. takımımı en iyi yerlerde görmek istiyorum.fakat tabiki şampiyonlar liginde oynayan bir takımda oynamayı her topçu gibi bende istiyorum ve bu takımın supernova olması beni çok mutlu eder.
son haftalarda takım olma hüviyetini kaybetmiş takımımız. bir tür rehavet durumu yani. eğer burada bir profesyonel turnuvaya katılımdan söz ediyorsak herkes görevini yapmaya çalışmalı. bakın yapmalı demiyorum elinden geldiğince yapmaya çalışmalı. formsuzluk ayrı bir mevzudur. kimseyi formsuz diye suçlayamayız. ama defans forvetten çok ilerde gol arıyorsa burada bir yanlış vardır ve bunun da cevabını en iyi rakip takım verir. ve de vermiştir. herkes kendi görev bölgesinde elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışsa zaten başarı ve galibiyet kendiliğinden gelecektir.
büyük baskı, santaj ve tehditler eşliğinde sözleşmemi 1 yıl uzattığım usbgl takımı. evet, ihtiyar heyeti ile bir süre görüşmüş ve temaslarda bulunmuş olabilirim, hatta tribün liderleri olduğum da bir gerçektir.
ama yine de supernova ulan!
mesele hiçbir zaman kazanmak ya da kaybetmek olmadı.
