edebi kısmına da yansırsa bu ülkeyi çok büyük acılara sürükleyecektir. yeni eserleri vıcık vıcık rutin tekrarlar ve baygın cümlelerle dolup taşacaktır. bir örnek vermek gerekirse:
sen karın kaslarımda gergin duran bir sancı gibisin sevgilim. romatizmalarımdan doğan ve kaybolmayan yüzünü kendime ekliyorum yine. takma dişlerimin arasına takılan ekmek parçasının çıkarmaya çalıştıkça gömülmesi gibi sana gömülüyorum. üşüyorum en sıcak mevsimlerde ve ağrıyan sırtıma çekiştirdiğim yorganla birlikte sana sarılıyorum. uğuldayan sağırlığıma seslenen anıları göremiyorum miyopluktan esir düşmüş hafızamla. sana varamıyorum ayaklarım şiş, kolesterolüm tavan ve ismin her şeyi unutan hafızamda ayan beyan.