Favorim Cem Zeynel kılıç'ın canlandırdığı "Ali" karakteri. Yürüyen ölü sendromundan muzdarip, çok sevimli bir deli. Fakat gerçek hayatta bu sendrom çok üzücü. Hasta öldüğünü ve çürüdüğünü zannediyor. Dizide süper komik bir hale getirilmiş. Şu diyalog muazzam:
mert: mert ben.
ali: ali ben de.
mert: memnun oldum.
ali: ben de. hoş geldin. allah rahmet eylesin, nasılsın?
mert: (şaşkın bir yüz ifadesiyle) hoş bulduk. iyi, iyiyim, işte ilk gün.
ali: ilk gün zor ama alışırsın.
mert: sen neden buradasın?
ali: 1995 yılında, hani kadırga yolunda bir kaza olmuştu trafik kazası. 95 yılı ya hatırladın mı? ya hani bir tır arabaya çarptı da hani arabada bulunan 4 kişiden kurtulan olmadı.
mert: hee, hatırlıyor gibiyim.
ali: hatırladın mı? işte o kazada vefat ettim ben.
---------------
Allah'ın rahmet eylediği Ali bir kenara, dizideki doktorlar ve hastayla flörtleşen hemşire simge de acayip. Şimdilik 3. Bölümdeyim ama doktorlar da deli çıkarsa sağlam söverim. Klişe olmaz inşallah. Harika bir fikri nereye bağlayacaklarını merak ediyorum.
Bu arada doktor Menderes harbi manyak. Herif resmen meslektaşına gaslighting yapıyor.
Yalı Çapkını gibi kadınları aşağılayan, camdaki kız gibi milletin ahlak anlayışına balta vuran rezil TV dizileri beleş olduğu için bu kadar çok izleniyor sanırım. Cezailer ve Terapist adlı diziler ise az bir kitle tarafından biliniyor.
Bu ülkede kalite için para ödemek lazım. Değer mi? Kesinlikle.
Yayınlanmasını çok beklediğim izlemeye ancak fırsat bulabildiğim şahane dizi. Türk dizi sektörünün kabak tadı verdiği şu dönemde böyle bir iş başarmak takdire şayan ekstra olarak oyuncuları da alınlarından öpüyorum bayıldım. Bütün karakterleri o kadar sevdim ki 6 bölümde ailem oldular keşke daha uzun olsaymış umarım 2. Sezon bir an önce gelir de bu hasret sona erer.
izlemeyen herkese öneririm bir de yine gainde ‘terapist’ isimli bir dizi var ona da göz atmayı unutmayın.
Entryi yazarken kendimi blog sayfamda gibi hissettim hahajhsha