Bu da güzel başlık, arada esprisini yaparız, hep duyulur, söylenir, alman hapisanelerinde yemekler çok güzeldir!!
Bazen kendi aramızda espri yaparız, böyle 6 ay falan hapiste kalacaamız bi suç mu işlesek, araba mı çalsak, çalıntı arabayı gidip polis ekip otosuna mı çarpsak...
Yemekler güzel, sıcak, doğalgaz parası yok,elektrik faturası yok, bulaşık yok, alışveriş yok, araba park derdi yok, kar kürme yok, çöpü dışarı tasıma sonra tekrar içeri alma yok, tv bile seyredersin, kitap istediğin kadar okursun, onu özendiriyolar zaten, toplu bir oda var, ordan internete de girebiliyosun....
Böyle ekim de girceksin, mayıs gibi çıkacaksın...çok güzel bir tatil olur.
kardeşim cezaevinin yemeklerini açık cezaevindeki mahkumlar yapar, siz hiç mahkumun yaptığı yemeği yediniz mi? afedersin ama kedi köpeğin önüne konulsa yenilmeyecek derecede yemekler kötü pişer makarna bile ya yapış yapış olur ya da yanar, bi barbunya yaparlar fasulyenin nişaastası donar çamur gibi olur fasulye ayrı pişer siyah mercimek yenmez ıspanak da eğer fırında pişen çeşit değilse o da yenmez.
doğalgaz elektrik çamaşır hepsini kendileri cezevinde çalıştıkları işlerden kazandıkları parayla yada ailelerinin gönderdikleri paralarla karşılarlar, cezaevinde alışveriş de yapılır fakat cezaevinin kantininde her ürün olmaz olsa da özellikle meyve sebzeyi taze bulmak son derece zordur. açık cezaevindeki mahkumlar aylık 500 tl civarı bir paraya çalıştırılır çalışmayanlar kapalı cezaevine gönderilir. haftada 1 10 dk süre telefonla görüşme imkanı, ayda bir açık görüş cezası olmayanların açık görüşü vardır. bulaşıklarını ve çamaşırlarını kendileri yıkarlar ya da para karşılığı kuruma yıkatırlar.
Burası açık cezaevi ve yemekleri mahkumlar yapıyor. Daha önce de Ankara hakimevi, Kırşehir açık cezaevi ve gaziantep adliyesi sosyal tesislerinde mahkumların yaptıkları yemekleri severek ve iştahla yedim.
Garsonlar olsun aşçılar olsun çok kaba ve tehlikeli görünse de son derece nazik insanlar. Bileklerinden boynuna kadar jilet izleri olan bir garson tam da gerektiği gibi kararında bir iletişimle yılışmadan servis açabiliyor. Konukların taleplerine o kadar duyarlılar ki; çayı şekersiz içtiğiniz için kaşığı iade ettiğiniz yere bir yıl sonra gittiğinizde çayı kaşıksız servis edebiliyor.
Tek sorun bu adamın cinayetten hükümlü olması. Adı üstünde kader mahkumu işte, kimseyi kınamayın, hayat insanı öyle bir anafora sürükler ki bir sabah uyandığınızda mutlu mesut işe giderken trafikte tartıştığınız birisini öldürmeyeceğinizin garantisi yok!