yasa tanımayan kanun nizam bilmeyen devletin ve toplumun yapısını bozmaya yönelik hareketlerde bulunmuşların yani; hırsızın, tecavüzcünün, askerine polisine silah sıkanın, gaspçının, darpçının, katilin...vb suçları işleyenlerin kaldıkları yerdir. böyle kişilerin "hürriyeti" insanların hakkına tecavüzle neticeleneceği için layıkları adam oluncaya dek buralardan çıkmamalarıdır.
adi suctan girenin cikmasinin pek sorun olmadigi, iceri giriyorsa da genellikle kendi rahati icin girdigi yer.
asil siyasi suclular icin yapilmis yasal zulum mekani. baska insanlarin hurriyetlerini kisitlamaktan dolayi degil, birilerinin para kazanmasini zorlastirdigindan, yada kolaylastirmak icin cezaevine girer siyasi mahkum.
düyadaki bütün cezaevlerinin durumu birbirne benzer. buna en gelişmiş ülkeleride dahil edebiliriz. benim merak ettiğim şey cezaevlerinin durumu kötümüdür, yoksa şartlar özellikle mi kötüleştirlmiştir. yani istenen insanların ıslah edilmesimidir yoksa cezalandırılmasımdır.
Cezaevleri okuldur. Trafik kazasından cezaevine girmiş biri çıkınca suç makinası olmuştur artık. Eski olan koğuş sisteminde mal beyanından ceza yatan biri ile katilller aynı koğuşta kalıyorlardı.
-slm abi nasılsın ?
-gardaş şu vurduğum lavuğun kardeşi çok zıplıyor kafama takılıyor.
-anladım abi.
f tipi sistemin hayata geçirilmesi ile 4 kişilik koğuş sistemine geçilmiştir. bu sistemde genellikle aynı aynı suçtan insanlar aynı koğuşlara koyularak cezaları yatılması sağlanmıştır. Elbette buda iyi değildir fakat zorlamalar baskı tehdit ve iş buyurmalar bu sayede azalmıştır. bu sayede cep telefonu kullanımı azalmış uyuşturucu kullanımı azalmış kumarın önüne geçilmiştir. isyan olayları tamamen bitmiştir
Siyasi mahkumlar genelde tek kişilik hücrelere verilirler. ağır mahkumlarla beraber aynı odalarda kalırlar.
Cezaevinde adi suç yoktur. Eğer sucunuz ırza geçmek cocuğa tecavüz ise ne yapın ne edin kendinizi öldürün.
normalde suç işleyen insanın girip cezasını çektiği, birdahada suc işlemekmi! tövbe--demesi gereken yerdir. ama türkiye şartlarında suç işleyenin girip cıktıktan sonra tekrar suc işlemekte hiçbir mahsur görmediği yerdir.
(bkz: tecavüzcünün, teröristin insan haklarından bahsetmesi)
kimilerinin, hakkında "ohh ulan, hem işle her türlü suçu, sonra da otur içeride yemek ye" gibi yorumlarda bulunduğu yer.
kendilerini bir gün f tipi cezaevinde ziyaret etmek isterim, yemeklerini yerlerken hem de.
-uyuşturucudan girenler rahatmış. çıkınca faydalanırız ayağına yağ çekiliyormuş.
-namus belasına girenler kollanıyormuş.
-kaçakcılık ya da hazine gömü gibi işlerden girenlere dokunan olmuyormuş.
-tecavüz ve hırsızlık.. koğuşa girmeden hayatı kayan insanlar.
-müebbet yiyenlere asla ama asla kimse dokunmuyormuş. sebebi zaten adam ömrünün sonuna kadar orada kalacak seni vursa da vurmasa da bişey değişmeyecek denk ol diye.
-bütün ama bütün türkiye genelindeki mahkumların tek korkusu adana f tipi cezaevine gitmek imiş. kocaelinde yatan adam sevkinin adana olduğunu öğrenince (harbi babayiğit biriymiş) 1 haftada erimiş sıkıntıdan.
güzel mekanlardır bir başka açıdan; her ne kadar bir sürü adlî mahkumun yattığı yerler olarak bilinse de, bizim gibi başkasının kucağında politika üreten ülkelerde, o ülkenin hürriyet savaşçılarının da bulunduğu, seslerini yükselttiği, bedel ödediği yerlerdir.
(bkz: yatarın kadar konuş)
--spoiler--
türkiye'de 359 ceza infaz kurumunda toplam 140 bin 520 kişi bulunuyor. bu sayının 111 bin 923'ü hükümlü, 28 bin 597'si tutuklulardan oluşuyor.
--spoiler--
tarihi osmanlıya kadar dayanıyor bu mekanın. ama benim takıldığım bi nokta var. cezaevi ya hani. abi ev dediğimiz ortam sıcak olmalı her şeyden önce, huzur barındırmalı o ev, ulaşmak için koşaradım çıkmalısın işten, sokakları, insan yığınlarını adeta yara yara arşınlayarak ardında bırakmalısın eve ulaşmak için. yuvana. cezaevi kelimesi, yani bu tamlama, benim canımı sıkıyor nedense. hiç huzurla eşit anlama gelen yer ceza ile yanyana anılır mı?
necip fazıl ın deli yorumladığı yer. insanın yatası geliyor. aman allah göstermesin. deert!!
Saat beş dedi mi, Bir yırtıcı zil;
Sayım var, Maltada hizaya dizil!
Tek yekün içinde yazıl ve çizil!
insanlar zindanda birer kemiyet
Urbalarla kemik, Mintanlarla et.
Diyarbakir'da bir semt ismi. Ilk duydugumda inanamamaistim.arkadasimi aradim;
-nerdesin bekir
-Diyarbakirda
-Hadi be ciddi olamazsin?
-vallaha bak, şuan cezaevindeyim
-Yine naptin oğlum, nasil telefonla konusabiliyorsun?
-agzimla hahaha
-Diyarbakirdaki cezaevlerinde telefonla konusmak serbest mi?
- ya bra bu cezaevi bizim buranin adi
Demisti, şok olmuştum. Insanin psikolojisi icin bile ismi degistirilmesi gereken yer.
En sevdiğim,aynı zamanda da en çok kızdığım kişinin şimdiki barınak yeri.bir kerecik görebilmek (arada cam var)ve sesini duyabilmek için(telefon ile) yaklaşık bir saat türlü denetlemelerden geçtim.önce nüfus ve evlilik cüzdanımı (evet,eşim cezaevinde) verdim,kaydımı oldum,sonra parmak şeysinden geçtim ve kimliğe benzer birşey tutuşturdular elime.ikm ler de denetledi oramı buramı,en son bekleme salonu gibi bir yerde bir yarım saat bekledim.sonra cezaevinin kapısına gittim,orda da gelişmiş x raylarden geçtim,sonra aldılar beni odaya.böyle bölmeler var,her bir bölmede cam var,telefonla görüşüyorsun filmlerdeki gibi.sonra mı?sonrası yalnızlık.çocuğum kucağımda çıktım geldim evime.