Ben.. Sen...
ben seni seviyorum
sen gezmeyi,
senin hep gittiğin yere ben hiç gidemiyorum.
Öylece durmayı seviyorum ben..
Durup ardından bakmayı..
Sen yürümeyi seviyorsun ama arkana bakmadan..
yaprak seviyorum ben yaprak..
Kuru, yaş ayırmadan..
Sen ezmeyi seviyorsun, neye bastığına bakmadan..
Kimseye soramıyorum seni!
Kirlenme diye hiç öpmedim ya..
Belki başkasını seversin diye,
Hiç söylemedim sana sevdiğimi..
Bilmiyorsun, boğazımda düğümsün!
Yutkunsam gideceksin,
Yutkunmasam; ölürüm!
--spoiler--
Herkesin uyuduğu saatte uyuyamadım bile
Uyku tutmadı.
Yüzüme sürdüğün elin...sıcaklığı hala duruyor yanağımda desem,
Durmaz!
Çok gözyaşı aktı üstüne
O ellerin üşüdü mü bensiz desem,
Üşümez!
Kim bilir kimi ısıtır yine?
Ne acı bu hayat
Bana kalsaydı sıcaklığın...?
Başka biri ısıtsa desem,
Belki! ! ! ! unuturum seni.
Herhangi biri, herhangi bir yer olsa,
Belki! ! ! uyuturum beni
OLMUYOR, OLMADI! !
Kaçtığım kadar yakalandım
BU GECE YiNE UYKU TUTMADI...
--spoiler--
yalnızca yağmur yağdığında seviyorum bu şehrin insanlarını
herkesin yüzü gözü ıslak
başları eğik omuzları arasında
yağmur yağdığında herkes
benim hep olduğum gibi...
Sevemedim pazar günlerini
Ya okulu düşündüm,
Ya da babamın şehir dışı kamyon şoförlüğünü,
Hiçbir şey sevdiremedi pazarları bana,
Bilsem bir pazar günü geleceksin,
Islatacaksın dudaklarımı,
Sevmez miydim canım pazarları,
Tam özür dileyecektim bütün pazarlardan,
Gittin...
Eski pazarları bile özlettin
babamdan öğrendim yerde ekmek bulunca yüksek yere koymayı kuşlar yer derdi..
ben hiç yiyenini görmedim..
seni gördüğüm an ulaşabileceğim en yüksek yere koydum sevgilim..
şimdi nerdesin kuşlar mı yedi dersin..
Sen gittin diye, denize yağmur güneşe ayna bu dünya.
Ben alırdım baharın kokusunu, yanımda kalsaydın...
Yanım diye bir yönüm olurdu.
''Ağlamazdım bu kadar hıçkırmazdım rüyalarımda.
Yanım diye bişey olurdu kalsan yanımda.
Uyumazdım her gece sabah olmadan ''...
ve ben anlıyorum ki
Sevdiğini zannedip koşarken bir kadının ardından .
Sonu Hep Aynı acıya çıkıyor,
Sonu aynıysa isimleri neden farklı !!!
gözlerine bakarken umrumda değil mevsimler,
gülüşün hep deniz kenarı bana,
sen bir adım attığında göreceksin,
elinde balonlarla bekleyen o adam benim,
aldığım en derin nefessin sen,
dudaklarının dudaklarımdaki işgali hala yüreğimde,
nefes alıyorum ama....
hala bulamadım seni,
'' ben sana yanarken şimdi...
sen kim bilir nerede üşüyorsun ''
istanbul dokuz renk bu gece
ve hepsi siyahın üstüne
uyuduklarım geliyor aklıma
bir gün uyanmadığımı düşündükçe
utanıyorum esnemelerimden
ayrı kaldığımız her gün
tek düşündüğüm
acaba sorar mı biri seni
gitti diyemem ki
sen niye gitmedin diyene cevabım zor
ben de gelsem sevgilim?
beraber terk etsek beni?
oldu işte
biz de geçmiş olduk
bir aşkın daha üstünü örtüp
gözkapaklarını ellerimizle kapattık
biz de güzel günleri
bittikten sonra anladık
artık yokluğumuzla yaşayıp
birbirimizin adını duyduğumuzda
önümüze bakıp
vicdanımızı kanatacağız
artık biz...
siz'li biz'li olacağız!
ben geldim işte
sizler gittikten sonra duyacaksınız adımı
daha fazla hem de
bıraktıklarımı tebrik için beni bulamadığınızda
bir fatiha ile avutacaksınız beni,
ya da kendinizi
öldükten sonra bir bulvar yerine
keşke yaşarken verseydiniz
bir çıkmaz sokağa adımı