Ben.. Sen...
ben seni seviyorum
sen gezmeyi,
senin hep gittiğin yere ben hiç gidemiyorum.
Öylece durmayı seviyorum ben..
Durup ardından bakmayı..
Sen yürümeyi seviyorsun ama arkana bakmadan..
yaprak seviyorum ben yaprak..
Kuru, yaş ayırmadan..
Sen ezmeyi seviyorsun, neye bastığına bakmadan..
--spoiler--
Herkesin uyuduğu saatte uyuyamadım bile
Uyku tutmadı.
Yüzüme sürdüğün elin...sıcaklığı hala duruyor yanağımda desem,
Durmaz!
Çok gözyaşı aktı üstüne
O ellerin üşüdü mü bensiz desem,
Üşümez!
Kim bilir kimi ısıtır yine?
Ne acı bu hayat
Bana kalsaydı sıcaklığın...?
Başka biri ısıtsa desem,
Belki! ! ! ! unuturum seni.
Herhangi biri, herhangi bir yer olsa,
Belki! ! ! uyuturum beni
OLMUYOR, OLMADI! !
Kaçtığım kadar yakalandım
BU GECE YiNE UYKU TUTMADI...
--spoiler--
en mutlu anlarımda
bir dert içimde
gülsem kahkahalarım sırıtır tebessümlerin içinde
anlatsam derdimi anlatamam ki...
herkesin güldüğünü bilmek kolay ama
kimsenin ıslanmadı ki gözleri benim kadar
Sevemedim pazar günlerini
Ya okulu düşündüm,
Ya da babamın şehir dışı kamyon şoförlüğünü,
Hiçbir şey sevdiremedi pazarları bana,
Bilsem bir pazar günü geleceksin,
Islatacaksın dudaklarımı,
Sevmez miydim canım pazarları,
Tam özür dileyecektim bütün pazarlardan,
Gittin...
Eski pazarları bile özlettin
Bir vazoyu tüm hırsınla duvara çarpıp gittin
Ve çıkarttığı sesden duymadın '' gitme ''deyişimi
küllerimi savurdun siyah beyaz sensizliğime
Kapıyı açık bırakmasan yalnızlığım giremezdi
içime belki
şimdi dönmek istiyorsun geri
Ne fark eder ki?
estirdiğin rüzgar çoktan dağıttı saçlarımı ...
ve ikimizin fotoğrafı rüzgar varken çekildi...
Rüzgarı seviyorum en çok
Çünkü bir rüzgar seviyor beni
Ensemden okşayıp
yanağımdan öpüp gidiyor
Ne zaman öpüceğini bilmeden
hep seviyorum rüzgarı
hep essin istiyorum bir rüzgar
Rüzgarı seviyorum en çok
Güneş açsa eriyorum
Yağmur yağsa ıslanıyorum
Rüzgarı seviyorum en çok
Ben en çok rüzgarı seviyorum ya
Sen rüzgarsın galiba
babamdan öğrendim yerde ekmek bulunca yüksek yere koymayı kuşlar yer derdi..
ben hiç yiyenini görmedim..
seni gördüğüm an ulaşabileceğim en yüksek yere koydum sevgilim..
şimdi nerdesin kuşlar mı yedi dersin..
Sen gittin diye, denize yağmur güneşe ayna bu dünya.
Ben alırdım baharın kokusunu, yanımda kalsaydın...
Yanım diye bir yönüm olurdu.
''Ağlamazdım bu kadar hıçkırmazdım rüyalarımda.
Yanım diye bişey olurdu kalsan yanımda.
Uyumazdım her gece sabah olmadan ''...
ve ben anlıyorum ki
Sevdiğini zannedip koşarken bir kadının ardından .
Sonu Hep Aynı acıya çıkıyor,
Sonu aynıysa isimleri neden farklı !!!
ben kazanacağım sen kaybedeceksin
anla işte bak anla!
işte hayat bu!
anla yüreğim anla..
dimdik duruyorum karşında
geçen günler bileklerimi kesiyor yavaş yavaş..
ve akan kan
sadece gülümsetiyor beni
dayandıkça artıyor gücüm
ve bu hayata gülüyorum
ben kazanacağım,
sen kaybedeceksin..
önümüze gelen engeller
önüme çıkan engeller
kaybedeceksiniz
beni almadılar bu gün gönlünden içeri,
bir keder geldi yumruğuyla tam boşluğuma vurdu,
bilemedi keder boş değildi orası,
sen vardın sen ağrıdın,
bazen yoktun,
sen vardın sen yoktun,
bir vardın bir yoktun,
söylesem sana derdimi,
belki sarılır öpersin beni,
ama söylemeden vurdun bana,
şimdi duymayacaksın ama söylüyorum;
seni çok seviyorum
kimselere söylemeden çıktım yola,
sabahtan bile erken,
güneşe hissettirmeden,
kimsesizliğim merak eder mi diye düşündüm seni,
dolmabahçe'de bir çay söyledim kendime
ve garsona rağmen ikinci bir çay sana,
senin içmediğin çayına bakarak düşündüm seni,
istanbul'a yakalandım sensizliğimle,
ne var canım bunda
oda ''yasak'' değil ya...
Bir şarkı söylerim sana sözlerini bilmediğim , awni severim o sözlerini bilmediğim şarkı gibi Öpüşmeyi özlerim senle , hiç öpüşmedik ki diyeceksin soranlara olsun , sen beni sevdin mi hiç ama ben seni özleyebiliyorum buda benim yeteneğim, olmasanda severim seni
hatta ayrılırım senden , haberin olmaz.
karanlık yolların hep ışıksız olduğunu söylemediler bana,
bir gün biter sandım bitmedi
yokluğunun bulutları içimde gitmedi
her sabaha karşı ben durdum ben beceremedim
tutamadım güneşleri,
hep doğdu üstüme üstüme,
titredi ellerim
üşüdüm
ısıtan yok
ilacı yok ki yokluğunun hükmü olsun,
boynumda asılı utancım başımı kaldıramıyorum,
karanlık yolların hep ışıksız olduğunu söylemediler bana
gülmenin ayıp olduğunu söylemediler bana,
ben küçükken söyleselerdi büyümezdim zaten
aşk falan değildi bizimki,
paylaşamadık ki hiç bir şeyi,
senin payın bende kaldı yazık...
mesela ben sağ tarafıma yatıp uyurum,
solumdaki sen kalbimle ezilme diye,
ama senin gözlerin hep kapıdaydı,
bu aşktan ne zaman çıkacağın belli değildi,
ve maalesef sevgilim o kapı hep solumda kaldı
görmediğimden değil,
yanımda olsan yine de özlerdim,
ve bil ki
bu kadar sevmem senden değil,
gitsen benden,
ben gidişini bile severim,
aramızda hep aynı fark
sen gitmeyi bilirsin
ben sevmeyi
üzülünce anlıyorum,
üzüldüğüm hüzünden başka anahtar
açmıyor mutluluğumun kapısını,
ve anlaşılıyor ki,
dedemin masallarına benzemiyor her aşkın sonu...
Kimseye soramıyorum seni!
Kirlenme diye hiç öpmedim ya..
Belki başkasını seversin diye,
Hiç söylemedim sana sevdiğimi..
Bilmiyorsun, boğazımda düğümsün!
Yutkunsam gideceksin,
Yutkunmasam; ölürüm!
güzel havalar vurunca yüzüne hatırlarsın gülümsemeyi,
en son gülümseten bendim seni,
unuttuğunla kalırsın gölgede,
bir adım atsan çıkarsın belki güneşe,
peki aynı adım bana getirir mi seni?
yürümeye devam et sen,
ya güneş ya ben,
görevliyiz hayatında,
anlamazsın sen gülümserken
gözlerine bakarken umrumda değil mevsimler,
gülüşün hep deniz kenarı bana,
sen bir adım attığında göreceksin,
elinde balonlarla bekleyen o adam benim,
aldığım en derin nefessin sen,
dudaklarının dudaklarımdaki işgali hala yüreğimde,
nefes alıyorum ama....
hala bulamadım seni,
'' ben sana yanarken şimdi...
sen kim bilir nerede üşüyorsun ''
seni her gördüğümde aynı heyecan,
bakışlarının bana denk gelmediğini biliyorum,
yolladığın not elimde.
bekleme demişsin.
seninle olamam bekleme,
ben bunu bilmiyor muyum sanıyorsun,
gökyüzünde olup herkesi ısıtmandan anlardım,
eridiğimi anlamasam
yalnızca yağmur yağdığında seviyorum bu şehrin insanlarını
herkesin yüzü gözü ıslak
başları eğik omuzları arasında
yağmur yağdığında herkes
benim hep olduğum gibi...
--spoiler--
ilkini sevmeye mecburdum
çok iyiliği oldu bana
ve hayatımda hiçbir mecburiyeti onun kadar sevmedim
sevdiğim ikinci kadınsın sen
ilkinin yerini alman mümkün değil
o öğretti bana sevmeyi
o öğretmese sevemezdim seni bile
inan o tuttuğu için ellerimden
yürümeyi öğrendim, koşabildim sana
onun gözlerine benzediği için gözlerin
alamadım gözlerimi senden
sana aşığım, seni seviyorum
sevdiğim ikinci kadınsın sen
hayatım boyunca omzumda taşıyorum onu
ve sen her sabahımdasın
kıskanma
alfabede bile senin adının baş harfi ondan sonra gelir
kalbim şimdi senin
onun kadar sev beni yeter
o doğurdu, sen öldürme
--spoiler--