insan, *beyninin yüzde bilmem kaçını(%2 si) kullanabiliyorken %100'lük sınırın nasıl birşey olduğunu nasıl bilebilir ki? o sınıra erişmeden bilemeyeceğine göre..
cevap olarak %100 demek yetersizdir %100'lük sınırı tadamamışsındır. çünkü; imkansızdır neredeyse.
saçmaladım mı ne :S ama anlatmak istediğim bunlara benzer bişeydi.
sözlerinin amatör ingilizce çevirisi şu şekildedir:
Suddenly the moon stopped lighting
And you've changed so much
By assumming what has been lived has never lived
By assumming what has been said has never said
And you faced me saying there was someone else that you loved
I couldn't believe that you're gone
I couldn't believe that you're gone
We both didn't look back
We've always walked on different ways
The moon stopped talking and got dark again tonight
There are unanswered questions at the back now
Who will see it first when he/she wakes up
Who will grow the dream that I left at the back
You've been a dream that's gone away every morning
That's waited for me every night
That's ruined all my days
We both didn't look back
We've always walked on different ways
The moon stopped talking and got dark again tonight
There are unanswered questions at the back now
Who will see it first when he/she wakes up
Who will grow the dream that I left at the back
*neden bozulan otobüsün yolcuları bizim otobüsümüze aktarıldığında onlara mültecilermiş gibi bakarız?
*neden her gördüğümüz haritada hemen türkiye'yi bulmaya çalışırız? millet olarak dünyada kaybolma kompleksimiz mi vardır?
*neden insanlar birbirlerine sarılınca sağa-sola sallanırlar?
...
*neden
öğrenciler ilköğretimin beşinci sınıfına kadar öğretmene "öğretmenim"
diye seslenirken altıncı sınıfta bir anda "hocam" diye seslenmeye
başlarlar?
*neden sınavlarda "4 yanlış bir doğruyu götürür"
seklinde bir uygulama ile öğrenciler cezalandırılırlar da; "4 doğru bil,
bir doğru da bizden" şeklinde bir kampanya başlatılıp zekaya ve riske
girme cesaretine ödül verilmez?
*neden insanlar kapalı bir
alandan yağmur yağan alana çıkınca kafalarını eğerler? yağmura duyulan
saygıdan mıdır? yoksa ondan tırstığımız için midir?
*neden dükkanını kapatıp giden esnaf, kapıya "10 dakika sonra dönücem" yazar? ne zaman gittiğini nasıl anlarız?
*televizyona çıkan insanlar neden kendilerini türkiye'deki bütün insanların izlediğini sanırlar?
örn: şu anda 70 milyon kişi bizi izliyor...
*düğünlerde
neden "dom dom kurşunu" ile göbek atılmaktadır? "bir avcı vurdu beni,
bin avcı beni yedi" gibi sözler eşliğinde kendinden geçen başka
milletler var mıdır?
*neden bazı kızlarımız şirin bir hayvancağız gördüklerinde "inanmıyorum!" derler, inanılmayacak olan nedir?
*cumartesi ve pazartesi'nin neden kendi isimleri yoktur?
*dolmuşlardaki
fiyat tarifesinde "en kısa mesafe" neden "indi-bindi" olarak tabir
edilir? önce inilip sonra mı binilir? bir terslik yok mudur?
*
bir programı kurarken neden "kabul ediyorum" ya da "kabul etmiyorum"
seçenekleri vardır? o kadar parayı bayılıp bir bilgisayar programı satın
aldıktan sonra "kabul etmiyorum" seçeneğini işaretleyen bir takım saf
kişiler mevcut mudur?
*bulmacalarda boru sesinin karşılığı neden
hep "ti"dir? bulmacaları hazırlayan arkadaşlar hiç "ti" diye ses çıkaran
boru görmüşler midir?
*i̇pana 7 reklamındaki kıza "ne zamandan
beri i̇pana 7 kullanıyorsun?" diye soran doktor, i̇pana 7'nin yeni bir
ürün olduğunu ve reklamdan sadece bir kaç gün önce piyasaya çıktığını
bilmemekte midir?
*neden futbol takımı olan ajax "ayaks" diye okunur da temizlik ürünü ajax "ajaks" diye okunur?
*neden
ilanlarda "doktordan temiz araba" diye yazılır? hipokrat yemininde
"arabamı temiz kullanacağım" şeklinde bir madde mi vardır?
övüle övüle bitirilemeyen klibini o kadar da güzel bulmadığım şarkı. yoksa ben de ödüllük filmleri anlamayanlardan mıyım paranoyası yaptı.*
ama şarkıya laf yok!