-ya sana çağrı bıraktım niye gelmedin msne?
-ama iki cağrı bırakmak msne gel demekti
-hayır iki çağrı bırakmak ben kantindeyim demekti. bir uzun çagrı msne gel demek, bir kısa çağrı ben gelemiyorum demek.
-yok ya yok öyle değildi.bir kısa çağrı gelmek iki uzun msn !!??!!
-tamam off tamam ya neyse hadi msne gel.
kendini sırılsıklam sanan aşıkların sırf vakit geçsin diye manitalarına yaptıkları hatta abartıp ekrana 114 cevapsız arama yazdırmaya çalışmalarına neden olan iletişim biçimi.bir de karşı taraftakide ona uyar ve hiç bi tuşa basmaz ki ekrandaki yazı silinmesin.
O an, sadece "arama"ya layık görülen sıfat yazık ki, duyulmayan sesinden, çok daha cevapsız önekidir, hayatın tuşları olmayan tarafının. Ardı ardına duyulan uzun makina sesi, her sustuğunda ne mene bir şey olduğunu bilmese de sandığı en çivili, en ilmekli şey olan ölümü ilikleyiverir kalemin, kelamın kenarına.
aradı
arayış ibresinden gözünü ayırmadı
karnı aç
üstü başı lime lime
artık narin ayakları çiziklerle dolu
dirseklerde yara kabukları
gerçi bu kadarı, böylesi
başlarken hiç akla gelmezdi
lakin hayret!
arayana yoksulluk eziyet vermiyor
arayanın aramaktan başka derdi yok.
vakti bilmek için
diyor kendi kendine
haber almak sadece bir başlangıçtı
aradıkça dirisin
aradıkça mecalsiz kaldı kibrin.
aradın ve anladın
haber almakla yol tüketilmiyor
arayış sahicilik vaktine erişsin istiyorsan
senin kendin
haber olsa gerektir.
...
ismet özel/bir yusuf masalı/üçüncü bab-şivekar'ın yolculuğudur