Süreç içinde sonuca giden yolda yapılan her bir hamle. Yalnız sonucun pragmatik olması cesaretin tanımında temel kriter. Aksi türlüsünü aptallık olarak nitelendiriyorlar.
kötü düşünmek :
hem cesaretliktir hem aptallık...
ateşte yürümek gibi yürüdüğün için hem cesursun hem de aptal.
Yaşadıkları kötü düşündürenler olabilir ama unutmaya dair küçük ve hafif de olsa bir adım atın
kirpikte küçük ve hafif ama körlükten koruyor.
Tüm olumsuzluklar, sonu gelmeyen yanlışlar insanı çileden çıkarır bazen..
Bu gibi durumlarda cesaret denen bir olgu uyanır içimizde ,haksızlığa dur diye kıvranan bir kalbin içinde..
ve insanlar bir tercih yapmak zorunda kalır..
Ya direnecektir yanlışların içindeki zorluklara ve bu olumsuzlukların bitmesi için harekete geçecektir yada bu zorlukların altında ezilecektir ..
Kısaca Vazgeçmemek, sesinin yettiği kadar yanlışlara direnmektir..
Bende olmayan özellik.O yüzden herzaman cesurlari "severim".korkaklari sevmem.Bir kadin olarak cesaret bende olmayabilir.Ama bir erkekte olmadiginda...cok itici oluyor.
dün gece saat 2 gibi bir ses işittim ve kendimi bu sese kulak verirken buldum; dikkatlice dinlemeye başladım, sonra cama doğru uzandım ve soğuk havaya rağmen camı açmaktan geri duramadım.
genç bir adam çok fazla yüksek bir sesle bağırarak onur Akın'ın seviyorum seni şarkısını söyleyerek yol boyunca yürüdü.
bence bu bir cesaret örneğidir; ben yapamazdım mesela...